HDP'den Demirtaş'ın 'adaylık' açıklamasına yanıt: Parti kurullarına ulaşmadı
Gazeteci İsmail Saymaz, HDP’li üst düzey bir yöneticinin eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın ‘adaylık’ açıklamasına “Selahattin’in ‘aday olmak istiyorum’ talebi asla olmadı, parti kurullarına ulaşmadı” diyerek yanıt verdiğini aktardı.
Gazeteci İsmail Saymaz, Sözcü’de yer alan ‘HDP’den Demirtaş’a yanıt: Bize başvurmadı’ başlıklı yazısında, Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın ‘adaylık’ açıklamalarının HDP’deki karşılığına değindi.
Demirtaş’ın ‘adaylık’ ve ‘politikadan çekilme’ açıklamalarını HDP’li üst düzey bir yöneticiye sorduğunu ifade eden Saymaz, görüşmeden aktarmalar yaptı.
“Demirtaş’ın aktif politikadan çekilme çağrısı ne anlama geliyor?” sorusuna HDP’li yöneticinin verdiği yanıtı paylaşan Saymaz, “Kendisi cezaevinde. Resmi bir görevi yok. Değerlendirmelerle katkısı oluyor, kamuoyuna mesaj veriyordu. Bu mesajlarının bir süre azalacağını kastediyor. HDP'den istifası söz konusu değil” ifadelerine yer verdi.
“SEÇENEKLERDEN BİRİ DEĞİLİM’ DEDİ”
HDP’li yönetici, Demirtaş’ın adaylık başvurusunun neden reddedildiğine ilişkin olarak ise “Aday olmak istiyorum’ talebi asla olmadı, genel merkezimize ulaşmadı. Tam tersine basına mülakatlar vererek, “Hukuki durumum sebebiyle seçeneklerden biri değilim” dedi. Hatta partimiz aday havuz oluştururken Selahattin başkanı başa koymuştu. Hukuki durumunu avukatları da kendisi de biliyor. Denklemde yer almadığına, kadın cumhurbaşkanı adayının etkili olacağına dair bizler aday e notu ulaştı ve partide bu notu mevcut” ifadelerini kullandı.
Saymaz’ın yazısından öne çıkanlar şu şekilde:
“ADAY OLAYIM’ NOTU YOK”
-Aday olayım’ diye bir notu yok yani?
“Hayır, asla. Ulaşmışsa da parti kurullarına ulaşmamıştır. Çünkü onunla iletişim kuran mekanizmaya gelen bilgileri esas almışız.
-Ama siz onu aday havuzuna aday koydunuz.
Listenin başında geliyordu. Kendisi kadın aday önerdi. Gülten (Kışanak) hanımın olabileceğini ima etti. Bunu kendisi de iletişimde olan mekanizma da çok iyi biliyor.
-Niye bugün böyle diyor?
Kendi değerlendirmesi midir, yorum mudur, yanlış anlama mıdır, bilmiyoruz. Cezaevidir, gidip gelen bol, ama parti mekanizmalarına böyle bir talebi ulaşmadı.
-Kışanak’ı aday olarak düşünüyordunuz. Niye vazgeçtiniz?
İlk turda Erdoğan'ın psikolojik üstünlük kazanıp yarışı bitireceği, bundan HDP'nin sorumlu tutulacağı kaygısı taşındı. Bir riskti aday çıkar aday mak. Ama çıkarmamak da riskliydi. Riskler analiz edildi. Daha az riskli seçenek tercih edildi.
-Sonuca bakarak soruyorum: Doğru bir karar mı aldınız?
Sonuca baktığımızda, aday çıkar aday mak daha doğru olabilirdi. Ama faturayı Emek ve Özgürlük İttifakı'na çıkarmak, karşılayabileceğimiz bir risk değildi. Demokrasi ve değişim isteyen güçlerle aramıza mesafe girebilirdi.
-Erdoğan, desteğinizi Kılıçdaroğlu aleyhine kullandı.
Aslında destek vermeseydik, belki Erdoğan ilk turda bitirirdi. Psikolojik üstünlük Erdoğan'a geçerdi. Oylar bölünürdü. Erdoğan'ın işi daha kolay olurdu.
-Siz nasıl etkilendiniz? Bizden olmayan aktöre destek verdik. Tabanımızdan bir kesimin Kılıçdaroğlu'na oy verdiğinde “Partisine de vereyim” yaklaşımı oldu. Zorlanmalar yaşadık.
-Oy ve vekil kaybettiniz mi? Birkaç yerde oy kaybına neden oldu. Kılıçdaroğlu'na desteği CHP'ye mühür vurmak olarak algılayan onbinlerce seçmenimiz var.
-Özdağ'la ittifakın etkisi ne oldu?
Tabanımızı etkiledi. Kılıçdaroğlu'na destek vermenin doğru mu, yanlış mı olduğu sorgulaması arttı ve zorlayıcı oldu.