HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu: Türkiye en kötü zamanı yaşıyor AL-AIN Özel
HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu Türkiye'nin AİHM’e başvuru sayısında ilk sırada yer almasını AL-AIN Türkçe’ye değerlendirdi. Gergerlioğlu Türkiye’nin insan hakları ihlalleri konusunda en kötü zamanı yaşadığını söyledi.
HDP Kocaeli milletvekili ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu üyesi Ömer Faruk Gergerlioğlu Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuru sayısında ilk sırada yer almasını AL-AIN Türkçe’ye değerlendirdi. Gergerlioğlu Türkiye’nin insan hakları ihlalleri konusunda en kötü zamanlarını yaşadığını söyledi.Gergerlioğlı hak ihlallerinin en önemli nedenlerinden birinin de Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu vurguladı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin aylık istatistiklerine göre Türkiye, en fazla başvuru yapan ülke oldu. İstatistiklere göre 31 Ekim 2022 itibariyle AİHM önünde karara bağlanmamış durumdaki başvuru sayısı toplam 75 bin 350. Türkiye 19 bin 850 başvuruyla ilk sırada yer aldı. Türkiye’yi 17 bin 50 başvuruyla Rusya, 10 bin 750 başvuruyla Ukrayna takip etti.
Ukrayna’nın ardından sırasıyla Romanya (4 bin 950), İtalya (3 bin 850) Yunanistan (2 bin 850) Polonya (2 bin 600) Azerbaycan ( 2 bin 200) Sırbistan (1700) ve Ermenistan (1250) yer aldı.
HDP Kocaeli milletvekili ve insan hakları savunucusu Ömer Faruk Gergerlioğlu AL-AIN Türkçe’den Buluş Akpolat’a yaptığı değerlendirmede Türkiye’nin iki katı nüfusa sahip Rusya’yı geride bırakmasına dikkat çekerek Türkiye'nin başvuru ve ihlal kararları konusunda birinciliğe oturduğunu söyledi.
TBMM’de gözaltına alınan ve milletvekilliği düşürülen ancak AYM’nin seçilme ve siyaset yapma hakkının ihlal edildiğine hükmetmesiyle yeniden milletvekili olan Gergerlioğlu, Türkiye’nin AİHM’e başvuru sayısında ilk sırada yer almasını şu sözlerle değerlendirdi:
“TÜRKİYE İNSAN HAKLARI İHLALLERİ KONUSUNDA EN KÖTÜ ZAMANLARINI YAŞIYOR”
“Türkiye insan hakları ihlalleri konusunda en kötü zamanlarını yaşıyor. Yaşam hakkı, din ve vicdan, ifade özgürlüğü noktasında birçok hak ihlali yaşanıyor. Yürütme; yasama ve yargıyı boyunduruğu altında bulunduruyor. Yasama üzerinde zaten çoğunluk hakimiyeti var ama yargı üzerinde bir baskısı ve istediğini yaptırma gücü var. Buna zaman zaman direnen Anayasa Mahkemesi (AYM) oluyor. İktidarın denetimindeki yargı oluşan hak ihlalleri noktasında başvurulan merci; fakat savcılar takipsizlik veriyor ve mahkemelerden taraflı kararlar çok yoğun bir şekilde çıkıyor. Bütün bunlarda ağır insan hakları ihlallerine neden oluyor ve bu nedenle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) giden süreç başlıyor. Türkiye’de AYM’ye gittiğinde bir miktar ihlal alıyor. Orada da ihmal almış AİHM’ye gidiyor davalar ve ağır cezalar çıkıyor.”
“CUMHURBAŞKANI HAK İHLALLERİNİN EN ÖNEMLİ NEDENLERİNDEN BİRİ OLUYOR”
“Türkiye’de insan hakları ihlallerinin bu kadar kötü olması sebepsiz değil çünkü iktidarda her şeyi; yargıyı, yasamayı, yürütmeyi kendi hakimiyetine almaya çalışan bir cumhurbaşkanı var. Cumhurbaşkanı bu ihlallerin en önemli nedenlerinden biri oluyor. Hukukun ve insan haklarının önündeki en önemli engelleri oluşturan yasaları çıkartıyor. Mesela işte; sansür yasası, insanların kendi ifadelerine otosansür uygulayacağı bir durum oluştu.
“MUHALİF BİR İFADENİZ, HUKUKİ OLMAYAN KAVRAMLARLA CEZALANDIRILIYOR”
“Yaşam hakkıyla ilgili zorla kaçırılmalar, kaybedilmeler, işkenceler, kötü muameleler gözaltı merkezleri ve cezaevlerinde yoğun bir şekilde yaşanıyor. Bunlar yerel yargılar eliyle örtbas ediliyor, yıllar sonra bunlar hakkında karar çıkabiliyor. İfade özgürlüğü alanında; en ufak muhalif bir ifadeniz, hukuki olmayan kavramlarla mahkemeler tarafından cezalandırılıyor. Yok milli birliğe zarar verdin, yok efendim çatışmalara nasıl oldu da savaş dedin gibi gerekçelerle”
“İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ SAYILABİLECEK BEYANLARI İLTİSAK, İRTİBAT DİYE NİTELENDİRİYORLAR”
“Ceza mahkemelerinden insanlar beraat ettikten sonra iktidar tarafından ihraç edilenlerin başvurduğu idare mahkemeleri ‘beraat etmiş olabilirsin ama biz seni örgütlerle iltisaklı görüyoruz’ diyorlar. Bunun elle tutulur bir nedeni var mı diyorsunuz, onu da gösteremiyorlar veya sıradan, ifade özgürlüğü sayılabilecek beyanları iltisak, irtibat diye nitelendiriyorlar. Bunlar çok büyük hak ihlalleri oluşturuyor.
“ALEVİLER AYRIMCILIĞA UĞRUYOR”
“Yine din ve vicdan özgürlüğü alanında; bir zamanlar başörtüsü yasakları vardı, onlar fiilen bitti fakat Alevilerin yaşamış olduğu ayrımcılık, devletin din kurumundan eşit hizmet alamamaları, kendilerini eşi yurttaş hissetmemeleri nedeniyle oluşan ayrımcılıklar var. Azınlıkların kendilerini ayrımcılığa uğradığını hissettikleri uygulamalar var.
“ İktidar tarafından bazı AİHM kararlarının (Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala kararları gibi) tanınmamasına rağmen neden bu kadar çok başvuru yapılıyor?” sorusuna Gergerlioğlu şu yanıtı verdi:
“İKTİDAR AİHM’NİN BAZI KARARLARINI GÖRMEZDEN GELİP ÇİĞNİYOR”
“Az önce Adalet Bakanı ile bir konuşmam oldu, ona dedim ki ne AİHM ne de AYM kararlarını umursuyorsunuz. AİHM’nin bir sürü kararını umursamıyorsunuz, AYM’nin kararları çıkıyor, onları da yürütme olarak umursamıyorsunuz. Vatandaşın da başka çaresi yok, el mecbur son nefes aldığı yerler AYM ve AİHM başvuruyor ama iktidar öyle bir iktidar ki AİHM’nin bazı kararlarını da görmezden gelip çiğniyor. Bu kadar inanılmaz bir durumdalar.”