Haydar Oruç: Türkiye-Irak ilişkilerinde bölgesel barış havzası yaratılacak Al Ain Türkçe Özel
Orta Doğu Uzmanı Haydar Oruç, Türkiye ile Irak ilişkilerine yönelik değerlendirmelerinde “Türkiye-Irak ilişkilerinde bölgesel barış ve refah havzası yaratılacaktır” ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Irak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin ile bir araya geldi. Görüşme, Dışişleri Bakanlığı'nın resmî X hesabından duyuruldu.
Dışişleri Bakanlığı'nın X hesabından yapılan paylaşımda, Türkiye-Irak Ortak Planlama Grubu Hazırlık Toplantısı'nın, Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz ve Iraklı mevkidaşı Muhammed Hüseyin Bahr-ul Ulum'un eş başkanlıklarında Ankara'da düzenlendiği belirtildi.
Paylaşımda, "Toplantıda, iki ülke arasındaki ilişkilerin kurumsallaştırılması amacıyla imzalanan anlaşmaların uygulanma süreci, Ortak Daimi Komitelerin faaliyetleri ve öncelikli işbirliği alanları ele alındı." ifadeleri kullanıldı.
“İLİŞKİLER İVME KAYDETTİ”
Orta Doğu Uzmanı Haydar Oruç, iki ülke arasındaki gelişmeleri Al Ain Türkçe için değerlendirdi. Oruç sözlerine “Türkiye ile Irak arasındaki ilişkiler bu yıl içerisinde önemli bir ivme kaydetti. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın geçtiğim yaz gerçekleştirdiği Irak ziyaretinde, “PKK’nın terör örgütü olarak ilan edilmesini bekliyoruz” şeklindeki çağrısından sonra Mart ayında Irak Ulusal Güvenlik Konseyi’nin PKK’yı yasaklı örgüt ilan etmesi, tam olarak Türkiye’nin istediği gibi olmasa da kayda değer bir gelişmeydi” diye başladı.
Orta Doğu Uzmanı Haydar Oruç
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın nisan ayında gerçekleştirdiği ziyarette imzalanan yirminin üzerinde anlaşma ile Kalkınma Yolu Projesini de kapsayan “Ortak İşbirliği için Stratejik Çerçeve Anlaşması”na hatırlatma yapan Oruç, bu anlaşma ile iki ülke arasında yeni bazı mekanizmalar kurulması kararı alındığını kaydetti.
Oruç, “İkili ilişkilerdeki iyileşme, geçtiğimiz haftalarda Irak yargısının PKK uzantılı üç partiyi kapatmasıyla en somut olarak hissedilmeye başlandı. Zira bu yasak sayesinde PKK’nın siyasi uzantılarının Irak’ta seçimlere girerek siyasileşme çabalarına sekte vurmuş oldu” dedi.
Oruç, “Ancak geçtiğimiz hafta Kerkük vilayet meclisinin vali seçiminde yaşanan gelişmeler kısa süreli de olsa bir gerginliğe yol açmıştı. Zira Irak Anayasasına ve seçim kanununa aykırı şekilde gerçekleştirilen valilik seçiminde Türkmenler ve KDP dışarda tutulurken, KYB’nin adayı Arap ve Hristiyan meclis üyelerinin yaptığı korsan seçimle illegal bir şekilde vali olarak seçilmişti. Şekil şartlarının sakatlanması hasebiyle seçimin iptal edilmesi beklenirken, Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşid, Türkmen ve Arapların itirazlarına rağmen Rebvar Taha'yı a Kerkük Valisi olarak atamıştı” ifadelerini kullandı.
Oruç şunları kaydetti:
“ÇEŞİTLİ İŞ BİRLİKLERİ YAPILIYOR”
“Türkiye konuyla ilgili gelişmeleri yakından takip ettiğini duyurmuş ve Kerkük’teki durumun Türkiye-Irak arasındaki yakınlaşmayı olumsuz etkilememsine dikkat ederek konuyu çözüme kavuşturma amacında olduğunu bildirmişti.
Bu gelişmelerden sonra bugün Ankara’ya gelen Irak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin’in, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüştükten sonra yeni teşkil edilen “Türkiye-Irak Ortak Planlama Grubu” ilk toplantısına Bakan Fidan ile birlikte başkanlık etmesi bekleniyor.
Bugünkü toplantılara hazırlık kapsamında dün yani 14 Ağustos’ta ise, Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz ve Iraklı mevkidaşı Muhammed Hüseyin Bahr-ul Ulum, Türkiye-Irak Ortak Planlama Grubu Hazırlık Toplantısına başkanlık etmişti.
Bugün yapılması planlanan bir diğer etkinlik ise, Türkiye-Irak Yüksek Düzeyli Güvenlik Mekanizması 4'üncü toplantısı olacak. Bu toplantıya Dışişleri ve Milli Savunma Bakanlarının yanı sıra MİT Başkanı ve İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu ile Iraklı mevkidaşlarının katılması bekleniyor.
Görüldüğü üzere iki ülke arasındaki başta enerji ve güvenlik olmak üzere çok çeşitli konularda işbirliği yapılmakta olup, bu ilişkilerin Kalkınma yolu Projesi’nin hayata geçirilmesiyle daha kuvvetleneceği ve bölgede yeni bir sıklet merkezinin ortaya çıkacağı anlaşılmaktadır.
İki ülke arasındaki ilişkileri bozmak ve zehirlemek isteyen bazı girişimler olduğu muhakkaktır. Başta PKK ve Daeş gibi terör örgütleriyle bazı bölge ülkelerinin de bu ilişkiden haz etmedikleri bilinmektedir. Ancak iki ülke arasındaki kuvvetli tarihsel ve kültürel bağlar sayesinde tüm bu zorluklar aşılacak ve iki ülkenin halklarının çıkarları doğrultusunda bölgesel bir barış ve refah havzası yaratılacaktır”