Haydar Oruç Al Ain Türkçe için değerlendirdi: Gazze’de sona mı gelindi?

Orta Doğu Uzmanı Haydar Oruç, İsrail ve ABD’nin Gazze’ye dönük tutumuna yönelik değerlendirmelerinde “Eğer uluslararası toplum net bir tavır ortaya koymazsa Gazze için artık çok geç olacak” dedi.
İsrail, 7 Ekim 2023’te Gazze’ye dönük başlattığı saldırılara devam ediyor. Silahlı ve bombalı saldırıların yanı sıra Gazze’de çok sayıda kişi açlık sebebiyle hayatını kaybetti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Tel Aviv yönetiminin Gazze’ye gıda yardımı geçişlerine izin vermediğini açıklayan Birleşmiş Milletler’in (BM) yalan söylediği ileri sürerken Hamas katliamlar devam ederken müzakerenin “anlamsız” olduğunu duyurdu.
ABD Başkanı Donald Trump ise İsrail’in Gazze'de atacağı adımlar konusunda bir karar vermek zorunda olduğunu söyledi. "İsrail Gazze'ye gıda girmesine izin vermek için daha fazlasını yapmalı mı?" doğrudan yanıtlamayan Trump, ABD'nin iki hafta önce Gazze'ye gıda için 60 milyon dolar yardımda bulunduğunu, ancak kimsenin bundan bahsetmediğini ve teşekkür etmediğini dile getirdi. Gazze'de açlıktan ölen çocukların görüntülerini izlediğinde ne hissettiği sorulduğunda ise Trump, "Bu korkunç bir şey" ifadelerini kullandı.
Bölgede bundan sonraki süreçte hangi gelişmelerin yaşanacağı merak ediliyor. Orta Doğu Uzmanı Haydar Oruç, İsrail’in Filistin’e dönük saldırılarını ve Trump ile Netanyahu yönetiminin tutumunu Al Ain Türkçe için değerlendirdi.
İsrail’in 7 Ekim 2023’te başlattığı saldırıların 22’nci ayında olduğumuzu ifade ederek sözlerine başlayan Oruç, 58 binden fazla Filistinlinin katledildiğini söyledi. Oruç, bombaların yanı sıra Filistin’e uygulanan ambargolara da dikkat çekerek “Mart 2025 başından beri insani yardımların girişinin engellenerek açlık ve susuzluğun da birer silah olarak kullanıldığı görülmeye başlanmıştır. İsrail’in sözde Gazze İnsani Yardım Vakfı “Gaza Humanitarian Foundation” (GHF) tarafından dağıtılan insani yardımları almaya gelen Filistinlilerin üzerine gelişigüzel ateş açarak yardım dağıtımını da Filistinlileri katletmek için tezgâhlanan bir tuzağa çevirdiği görülmektedir. Gazze İnsani Yardım Vakfı’nın aslında bir Mossad-CIA operasyonu olduğu, vakfı idare edenlerin ve vakfın güvenliği ile insani yardımların dağıtım işini üstlenen “Safe Reach Solutions” (SRS)”isimli şirketin de ABD’li paralı askerlerden müteşekkil olduğu ortaya çıkmıştır” dedi.
“ATEŞKES KONUSU ARAÇSALLAŞTIRILIYOR”
Sonraki süreçte de İsrail’in Gazze’deki saldırılarını sürdüreceğini belirten Oruç, “Gazze’de acil bir ateşkes arayışı konusu da maalesef hem İsrail hem de ABD tarafından ziyadesiyle araçsallaştırılmaktadır. Zira kampanya döneminde savaşları bitirme sözü veren Trump, şimdiye kadar Gazze’deki katliamı durduramadığı gibi Gazze’nin geleceğine yönelik olarak ortaya atılan planlarla da büyük hayal kırıklığı yaratmıştır. Gazze’yi devralıp, Filistinlileri üçüncü ülkelere sürdükten sonra Gazze’yi “Ortadoğu’nun Rivyera’sı” olarak yeniden inşa etmek istediğini açıklayan Trump’ın bu planının da arkasında damadı Jared Kushner, yani İsrail olduğu anlaşılmıştır” ifadelerini kullandı.
“İsrail-ABD ortaklığında ortaya atılan sözde ateşkes söylemlerine inanmak da gerçekçi gözükmemektedir. Zira ateşkes konusunda Hamas’a asla kabul edemeyeceği teklifler yapılarak Gazze’deki mevcut durumun devamına, yani Filistinlilerin yavaş yavaş katledilmesi ve Gazze’nin insansızlaştırılması planına sinsice devam edilmektedir” diyen Oruç, ABD Başkanı Donald Trump’ın açıklamalarını hatırlatarak “Her ne kadar Trump son dönemde şubat ayında açıkladığı Gazze planını tekrar etmese de hala aynı yerde olduğu ve Gazze’nin İsrail tarafından tekrar ilhak edilmesi konusunda ikna edildiği anlaşılmaktadır. Gazze’deki insanların yaşadığı felaketlere dair yaptığı açıklamaların da samimi olmadığı ortadadır. Zira Gazze’yi yıkan ve Filistinlileri katleden açık bir şekilde İsrail iken, Trump asla İsrail’i zikretmemiş ve yaşananların failini görmezden gelmiştir. Dolayısıyla Trump’ın önereceği veya açıklayacağı herhangi bir planın Gazze ve Filistinliler için hayırlı olmasını beklemek gerçekçi gözükmemektedir” ifadelerine yer verdi.
Orta Doğu Uzmanı Haydar Oruç
“TRUMP GAZZE’Yİ İSRAİL’İN KEYFİNE BIRAKTI”
“Tüm bu yaşananlar ise bizim “Gazze’de sona mı gelindi acaba?” diye sormamıza sebep olmaktadır” diyen Oruç, şunları kaydetti:
“Zira ortada makul bir ateşkes anlaşmasından bahsedilmezken Trump’ın Gazze’yi İsrail’in keyfine bıraktığı bir süreci takip etmekteyiz. İsrail’in tercihinin ise Gazze’yi tamamen insansızlaştırmak ve Yahudi yerleşimcileri buraya transfer ederek kısa sürede ilhak etmek olduğu artık aşikardır. Hatta bunu mümkün kılmak için İsrail meclisinde Batı Şeria’nın ilhakına dair bir kanun geçirilerek dikkatlerin dağıtılmaya çalışıldığı ve Gazze’nin geleceğinin, ABD ve bölgedeki işbirlikçi devletlerle birlikte belirlenmeye çalışıldığı anlaşılmaktadır.
“GAZZE İÇİN ÇOK GEÇ OLACAK”
Önümüzdeki günler Gazze için çok kritik önemde olup, dünyada artan Gazze hassasiyetine ve İsrail’e yönelik tepkilere rağmen İsrail’in Trump eliyle Gazze’yi yutmak için yapacağı hamlenin iyice yaklaştığı tahmin edilmektedir. Eğer uluslararası toplum bu konuda net bir tavır ortaya koyup, İsrail ile ABD arasındaki bu kirli plana karşı durmazsa Gazze için artık çok geç olacaktır. Zira Gazze’deki Filistinliler için sayılı günler kalmıştır”