Hava kalitesini izlemek için Türkiye'den önemli çalışma!
Yeni floresan gaz sensörleri, hava kirliliği tespitinde maliyeti düşürüp, doğruluğu artırken Türkiye'de bu konuda yapılan çalışmalar umut verici düzeyde.
İstanbul'da başlatılan "Hava Kirliliği Ölçümü İçin Floresans Tabanlı Gaz Sensörü Mimarisinin Geliştirilmesi" projesi, TÜBİTAK 1501 Sanayi AR-GE Projeleri Destek Programı çerçevesinde destekleniyor. İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa ve İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyelerinin danışmanlığını yaptığı çalışma, hava kirliliğinin izlenmesi için yerli bir teknoloji geliştirmeyi amaçlıyor.
Yerli teknolojiye geçiş için adımlar
Projenin sanayi yürütücülüğünü Innovathink Mühendislik üstlenirken, projenin danışmanlığını Prof. Dr. Ülkü Alver Şahin ve Prof. Dr. Ali Gelir yapıyor. Hedeflenen, ithalat bağımlılığını azaltacak ve maliyeti düşürecek yerli sensör teknolojisi geliştirmek.
Sağlık için kritik önem taşıyan adımlar
DSÖ verilerine göre hava kirliliği sebepli ölümler dikkate alındığında, Türkiye'nin mevcut ölçüm istasyonlarının yetersiz kaldığı vurgulanmakta. Yeni geliştirilecek sensörlerle, hava kirliliği daha detaylı ve hiper lokal ölçümlerle izlenebilecek.
Yenilikçi özellikler ve performans beklentisi
Geliştirilecek olan floresans tabanlı gaz sensörleri, azot dioksit ve ozon gibi kritik gazların yüksek çözünürlükte tespit edilmesine olanak tanıyacak. Prof. Dr. Gelir, geliştirilen sensörlerin düşük maliyetli ve yüksek kararlılıkta olduğunu belirtiyor.
Geleceğe dönük çalışma planı
Sensörlerin geliştirme sürecinde moleküler sentezle başlayan ve paketlemeye kadar uzanan aşamalar, teknolojinin ömrü ve performansı açısından önem arz ediyor. Gelir, 6-12 ay içinde prototipin hazır olacağını ifade ediyor.
Floresan tabanlı gaz sensörleri
Floresan tabanlı gaz sensörleri, hava kirliliği ölçüm teknolojileri arasında yer alıyor ve azot dioksit, kükürt dioksit ve uçucu organik bileşiklerin tespiti için öne çıkıyor. Gazların ışığı nasıl emdiğine veya yaydığına dayalı çalışan bu sensörler, hava kalitesi izleme sistemlerini daha hassas ve maliyet etkin hale getirmeyi amaçlıyor.
Sensörlerin kullanım alanları genişliyor
Gelişmiş sensör teknolojisi sayesinde, hava kirliliği izleme işlemleri daha geniş bir kullanım alanına sahip oluyor. Sensörler, hava kalitesini izleme istasyonlarından akıllı şehirlere, kişisel giyilebilir cihazlardan endüstriyel tesislere kadar pek çok alanda kullanılabiliyor.
Geleceğin sensörleri
2022 ve 2023 yıllarında yaşanan teknolojik ilerlemeler, sensörlerin boyutlarının küçültülmesine, maliyetlerinin düşürülmesine ve performanslarının artırılmasına olanak tanıdı. Uzmanlara göre karbon nanotüpler, grafen ve fotoakustik teknolojileri bu ilerlemenin öncüleri arasında ve sensör kullanımı, akıllı şehirlerde ve tıbbi teşhislerde olmak üzere geniş bir yelpazeye yayılmış durumda.
Dünyanın dört bir yanındaki ülkeler, hava kirliliğiyle mücadelede bu yeni nesil sensör teknolojilerini benimsemeye başladı. Google Street View arabaları ve Amsterdam şehrinin kullandığı dış mekan izleme ağları, bu teknolojinin uygulama alanlarından yalnızca birkaçı. Uzmanlara göre floresan tabanlı sensörler, çevresel izleme ve sağlık sektörlerinde yeni bir çığır açabilir ve hava kalitesi yönetimiyle politika geliştirme süreçlerinde kritik bir role sahip olabilirler.