Hartum'da neler oluyor? Sudan ordusundan açıklama
Sudan Ordu Genel Komutanlığı bugün, Hartum ve bazı şehirlerdeki Hızlı Destek Kuvvetleri’nde görülen hareketlenmenin ardından uyarıda bulundu.
Sudan Ordusu Genel Komutanlığı, ülkenin içinden geçmekte olduğu tarihi ve tehlikeli dönemeç konusunda uyarıda bulundu. Uyarı, Hartum ve bazı şehirlerdeki Hızlı Destek Kuvvetleri’nde görülen hareketlenmenin ardından yapıldı.
Sudan Ordusu Genel Komutanlığı, ülkenin içinden geçmekte olduğu tarihi ve tehlikeli dönemeç konusunda uyarıda bulundu. Uyarı, Hartum ve bazı şehirlerdeki Hızlı Destek Kuvvetleri’nde görülen hareketlenmenin ardından yapıldı.
Perşembe günü (bugün) Sudan Silahlı Kuvvetler Genel Komutanlığı, erken saatlerde Sudan ordu sözcüsü Tuğgeneral Nabil Abdullah tarafından yapılan görüntülü bir açıklama yayınladı.
Komutanlık: "Ülkemiz, tarihi ve tehlikeli bir dönemeçten geçiyor. Destek kuvvetlerin başkent ve bazı şehirlerde toplanmaya başlaması ve yayılmasıyla bu tehlike daha da artıyor." açıklamasında bulundu.
Komutanlık: “Hızlı Destek Kuvvetleri’nin, Silahlı Kuvvetler Komutanlığı'nın onayı veya koordinasyonu olmadan gerçekleştirdiği bu hareketlenmeler, vatandaşlar arasında paniğe ve korkuya yol açtı. Halkın huzurunu korumak ve silahlı çatışmaya girmemek için, bu gibi ihlallere barışçıl çözümler bulma çabamız devam ediyor” dedi.
Sudan Silahlı Kuvvetleri Genel Komutanlığı, çerçeve anlaşmasında belirtilen hususlar doğrultusunda, siyasi geçişi desteklemeye ilişkin üzerinde mutabık kalınan konulara bağlılığını yineledi.
Sudan'daki siyasi güçler, ulusal silahlı kuvvetlerin pozisyonlarını aşmasının tehlikeleri konusunda uyarıda bulundu.
Sudan Ordusu Genel Komutanlığı, silahlı kuvvetlerin, çeşitli devlet kurumları tarafından desteklenen, ülkenin güvenliğini ve asayişini korumak ve sürdürmekten anayasal ve yasal olarak sorumlu olduğunu vurguladı.
Nisan ayı başlarında, bazı önemli konulardaki anlaşmazlıklar, Sudan'daki siyasi güçler, ordu ve Hızlı Destek Kuvvetleri arasındaki nihai anlaşmanın imzalanma tarihini zora soktu.
Siyasi güçler, ordu ve Hızlı Destek Güçleri arasında nihai bir siyasi anlaşmanın imzalanması, daha önce "bazı önemli konularda uzlaşma sağlanamaması" nedeniyle ertelenmişti.
Anlaşmazlık "Hızlı Destek Kuvvetlerinin entegrasyonu" dosyası ve zaman çizelgesi ile ilgiliydi. Zira müzakereler üçlü mekanizmanın (Birleşmiş Milletler, Afrika Birliği ve IGAD) himayesinde yürütülüyor.
Sivil bir hükümete geçişi sağlayan nihai bir anlaşmanın geçen ay imzalanması ve seçimlere doğru yeni bir adım atılması bekleniyordu. Ancak Mart ayında, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin orduya entegre edilmesi için zaman çizelgesi üzerinde anlaşmazlıklar ortaya çıktı. Geçen Aralık ayında imzalanan çerçeve anlaşmasında entegre olma çağrısı yapılmıştı.
Çerçeve Anlaşması, güvenlik reformu ve geçiş dönemi adaleti de dahil olmak üzere, bazı hassas konuların değerlendirilmesinin ertelenmesini ve bunlar hakkında daha fazla görüşme yapılmasını sağladı.
KRİZİN SEBEBİ
Siyasi ve askeri kaynaklar daha önce Sudan'da sivil bir hükümet atamak için nihai bir anlaşmaya varmayı ve seçimlere doğru yeni bir geçiş başlatmayı amaçlayan görüşmelerin, ordunun yeniden yapılandırılması konusunda çıkmaza girdiğini söyledi.
Dört yıl önce eski Devlet Başkanı Ömer El Beşir'i deviren protestoların ana talepleri arasında, Hızlı Destek Güçlerinin entegrasyonu ve ordunun sivil otoriteye bağlanması yer alırken, analistler güvenlik sektörü reformunun Sudan'ın demokrasiye geçiş şansı açısından çok önemli olduğunu düşünüyor.
Ordu, polis ve istihbarat servislerinden temsilciler, birleşme için herhangi bir takvimin olmamasını protesto ederek müzakereleri terk etmişti.
Kaynaklar, Sudan ordusunun birleşme için iki yıllık bir zaman dilimini tercih ettiğini, uluslararası arabulucuların beş yıl, Hızlı Destek Güçlerinin ise on yıl önerdiğini belirtti.
Buna rağmen, iki güç (ordu ve Hızlı Destek Kuvvetleri) daha önce yayınlanan açıklamalarda, müzakerelere bağlı olduklarını ve birleşmenin ayrıntılarını görüşmek üzere teknik komitenin kararını beklediklerini söyledi.
Gözlemciler, 6 Nisan'da daha resmi bir anayasa deklarasyonunun, 11 Nisan’da kurulacak sivil bir hükümet tarafından imzalanması gerekiyordu. Ancak anlaşmanın ertelenmesinin bu planları geciktirebileceğini söylüyor.