HAK-İŞ’ten TÜRK-İŞ’e eleştiri: TÜRK-İŞ masadan kalkmasaydı rakam daha yüksek olabilirdi
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, asgari ücret görüşmeleri sürecinde TÜRK-İŞ'in masadan kalkmasını, "TÜRK-İŞ, masadan kalkmasaydı rakam belki de daha yüksek olabilirdi" diyerek eleştirdi.
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, TÜRK-İŞ’i masadan kalmasıyla eleştirerek asgari ücret konusunda TÜRK-İŞ’e yönelik konuştu. Arslan, “Masadan kalkmanın, ‘bu rakamlar olursa kabul ederiz’ demenin bizim açımızdan kabul edilir tarafı yok. Çünkü bunu yaptığınızda hükümeti orada işverenle baş başa bırakıyorsunuz. Bu da işçilerin aleyhine bir durum. TÜRK-İŞ, masadan kalkmasaydı rakam belki de daha yüksek olabilirdi” değerlendirmesinde bulundu.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun işini zorlaştırmamak hem de kamuoyunu yanlış yönlendirmemek için HAK-İŞ olarak rakam telaffuz etmediklerini anımsatan Arslan, asgari ücret görüşmeleri sürecinde HAK-İŞ’in asgari ücretle ilgili yaptığı kapsamlı araştırma ve çalıştığı rakamların bulunduğunu vurguladı. Talep etmesi halinde bu rakamları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’e sunmaya da hazır olduklarını belirtti.
‘BU KABUL EDİLİRSE MASADA OLURUZ’ İFADESİNİ DOĞRU BULMUYORUZ
Asgari Ücret Tespit Komisyonunda işçi kesimini temsil edenlerin tüm çalışanlara karşı sorumlu olmaları bilinciyle hareket etmesi gerektiğine dikkati çeken Arslan, şöyle devam etti:
‘’TÜRK-İŞ’in üçüncü toplantının ardından rakam belirtip, ‘bu kabul edilirse masada oluruz’ ifadesini kesinlikle doğru bulmuyoruz. Her şeyden önce bütün işçileri temsilen Asgari Ücret Tespit Komisyonunda olan bir konfederasyonun sonuna kadar masada olması gerekiyor.
Müzakere edersin, taleplerinde ısrar edersin ve son ana kadar da bu taleplerin gerçekleşmesi için masada olmak zorundasın. Masadan kalkmanın, ‘bu rakamlar olursa kabul ederiz’ demenin bizim açımızdan kabul edilir tarafı yok. Çünkü bunu yaptığınızda hükümeti orada işverenle baş başa bırakıyorsunuz. Bu da işçilerin aleyhine bir durum. TÜRK-İŞ, masadan kalkmasaydı rakam belki de daha yüksek olabilirdi
Sorumluluktan kaçmak, masada müzakereden kaçmak ve Türkiye’nin en büyük sözleşmesi niteliğindeki bir platformu boş bırakmak asla kabul edilebilir bir şey değil.’’