Hakan Fidan: Irak'ın evlatları PKK'yı da temizleyecektir

Irak televizyonuna konuşan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, terör örgütlerine karşı verdiği mesajlarda “Nasıl DEAŞ’ı temizlediyse Irak’ın evlatları PKK’yı da temizleyecektir” ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Irak merkezli UTV televizyonuna verdiği röportajda, Türkiye’nin Irak’la terörle mücadelede geldiği noktaya değinerek PKK’nın hukuki olarak bir tehdit olarak tanımlanmasını memnuniyetle karşıladıklarını belirtti. Fidan, örgütün silah bırakması ve kendini feshetmesi yönünde çağrısını yineledi.
Fidan, Türkiye’nin beklentisinin Irak’ın DEAŞ’a karşı yürüttüğü mücadeleyi PKK’ya karşı da sergilemesi olduğunu ifade etti. "Irak, DEAŞ’ı nasıl temizlediyse, aynı kararlılığı PKK’ya karşı da göstermeli" diyen Fidan, PKK’nın Irak’ın hem Kürt hem Arap bölgelerinde toprak işgali yaptığını vurguladı. Bu durumun hem Irak’ın hem de bölgesel güvenliğin aleyhine olduğunu söyledi.
Fidan, "PKK'nın hukuki olarak bir tehdit olarak tanımlanması noktasında atılmış bir adım var. Biz bunu memnuniyetle karşılıyoruz. Yapılan son çağrı sonrası umuyoruz, diliyoruz, istiyoruz bu çağrıya kulak verilir ve örgüt tıpkı kendi liderinin talep ettiği gibi kongreyi toplar, kendini feshetme ve silahları bırakma kararı alır" ifadelerini kullandı.
“SİLAHSIZ DURUŞLARA AÇIĞIZ AMA TERÖRE MÜSAADE EDİLEMEZ”
Fidan, Abdullah Öcalan'ın son çağrısına da değinerek örgütün kongre toplayıp silah bırakması ve kendini feshetmesinin hem Türkiye, hem Irak hem de bölge halkları açısından olumlu sonuçlar doğuracağını dile getirdi.
Iraklı sunucunun "Özellikle Öcalan'ın son çağrısı sonrasında terör örgütünün silah bırakmayacağı yönünde şüpheleriniz var mı?" sorusunu yanıtlayan Fidan, "Yapılan son çağrı sonrası umuyoruz, diliyoruz, istiyoruz bu çağrıya kulak verilir ve örgüt tıpkı kendi liderinin talep ettiği gibi kongreyi toplar, kendini feshetme ve silahları bırakma kararı alır. Bunu yaparsa hem Irak'ta, hem Türkiye'de, hem Suriye'de hem Kürtler hem de bölge halkları gerçekten büyük istifade eder. Bir terör unsuru kendisini başka bir yapıya dönüştürmüş olur. Şimdi şunu anlaması lazım örgütün -hem Irak, hem Suriye, hem Türkiye- bizler silahsız bütün duruşları kabullenmeye hazırız ama bir silahlı terör tehdidi ortada olduğu zaman kimse buna müsaade edemez. Benim inancım ve dileğim o ki inşallah bu yapılır. Ama olmazsa şu ana kadar ne yapıldıysa bundan sonra o olur ama ben yakında bir gelişme bekliyorum açıkçası” diye konuştu.
Bakan Fidan, terör örgütlerine karşı koymak adına Irak hükümetinin üstlendiği role ilişkin soru üzerine ise "Irak, DEAŞ'la nasıl mücadele ettiyse bizim beklentimiz PKK'yla da aynı mücadelenin verilmesi. Ama şu anda geldiğimiz noktada ilk önce PKK'nın hukuki olarak bir tehdit olarak tanımlanması noktasında atılmış bir adım var. Biz bunu memnuniyetle karşılıyoruz. Umarız Irak'ın topraklarını işgal eden gerek Kürt bölgesinde, gerek Arap bölgesindeki PKK'ya karşı Irak hükümeti, ben inanıyorum Irak vatanseverleri gerekli mücadeleyi verecektir. Nereden emir aldığı belli olmayan, birçok uluslararası örgütle yatıp kalkan bu terör örgütünün Irak topraklarından temizlenmesini, nasıl DEAŞ'ı temizlediyse Irak'ın evlatları PKK'yı da temizleyecektir” cevabını verdi.
“İSRAİL’İN POLİTİKASI BÖLGESEL GÜVENLİĞE HİZMET ETMİYOR”
İsrail’in son dönemdeki politikalarına ilişkin yöneltilen soruyu da yanıtlayan Fidan, Tel Aviv yönetiminin özellikle Suriye’de izlediği stratejinin bir “provokasyon politikası” olduğunu belirtti. Bu yaklaşımın İsrail’in güvenliğine katkı sağlamadığını vurgulayan Bakan, “Taktik kazanımlar stratejik tehdidi ortadan kaldırmaz” dedi. İsrail’in daha sorumlu ve uluslararası hukuka saygılı bir politika izlemesi gerektiğini ifade etti.
Fidan, "İsrail bu konuda niyet okumaları yapıyor. Yani İsrail'in Suriye'de şu anda izlediği politika bir provokasyon politikası. Kendi güvenliğine de hizmet eden bir politika değil açıkçası, stratejik ve güvenlik değerlendirmesiyle söylüyorum. Yani taktik düzeyde bazı şeyleri hallediyor olması, stratejik düzlemde kendisi için oluşturduğu daha büyük tehdidi değiştirmiyor. Böyle bir realite var ama şu an İsrail'deki zihin başka türlü çalışıyor” diye konuştu.