Günlük delil sayılmadı, üvey baba istismar suçlamasından beraat etti!
İzmir'in Karşıyaka ilçesinde, şu an 13 yaşında olan üvey kızı İ.T.'ye, 4 yıl boyunca cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuksuz yargılanan Bülent S. (43), delil yetersizliğinden beraat etti. Karara İ.T.'nin avukatı tepki gösterdi.
Cumhuriyet gazetesinin haberine göre, Olay, geçen yıl şubat ayında İ.T.’nin, annesi A.S.’nin eline tutuşturduğu mektupla ortaya çıktı. Kızı İ.T.’nin, 2016’dan beri üvey babası Bülent S.’nin sözlü ve fiziki cinsel istismarına maruz kaldığını anlattığı mektubu okuyan A.S., savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında 4 yıl boyunca İ.T.ye cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle gözaltına alınan Bülent S. tutuklandı. Bülent S. hakkında Karşıyaka 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde Çocuğun cinsel istismarı suçundan dava açıldı.
İ.T., bir süre önce görülen davanın ilk duruşmasındaki ifadesinde, “Bebeğinle oynayalım mı diyerek’ beni boş bir eve götürdü. Burada elle taciz etti. Ben aslında ablamla beraber anneannemin evinde kalıyorum ama annemi görmek için ara sıra Bülent S. ile annemin yaşadığı eve gidiyordum. Yine bir gün o eve gittim ve sabah kalktığımda beni okşadığını fark ettim. Bu ve bunun gibi birçok kez taciz edildim” dedi.
Hakkındaki suçlamaları reddeden Bülent S. aynı duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Mahkeme heyeti, çocukların Çocuk İzlem Merkezi’nde (ÇİM) alınan ifadeleri hakkında bilirkişi raporu istedi. Psikolog O.T., hazırladığı 21 sayfalık ilk bilirkişi raporunda, çocukların iyi ve kötü sevmeyi anlayabilecek düzeyde oldukları, başlarına gelenleri düzgün şekilde ifade edebildikleri ve ruhsal durumlarının yaşadıkları şeylere delalet eden bir yapıda bulunduklarını vurguladı.
O.T., bu raporun hemen ertesi günü 2 sayfalık ek rapor daha hazırladı. Bu ek raporda ise çocukların annelerinin yönlendirmelerine açık olduğu, zaman kavramlarının bulunmadığı belirtildi.
İ.T. ve ailesinin avukatları Saadet Öğretmen Çocuk İstismarıyla Mücadele Vakfı (UCİM) görevlileri Candan Tekin Çekiç ile Zeynep İrem Durmaz, mütalaa sonrası İ.T.’nin tuttuğu günlüğü delil olarak dava dosyasına sundu.
Ablasıyla birlikte anneannesinde kalan İ.T.’nin, tuttuğu günlüğe, anne özlemini ve birlikte yaşama isteğini şu ifadelerle kaydettiği görüldü:
“Eğer bir dilek dileyince gerçek olsaydı kesin, İnşallah annemle yaşarım derdim. Annemi gerçekten özledim”, “Şimdi uyuyacağım keşke annem yanımda olsaydı. Cuma günü belki giderim anneme!”, “Yarın dolgu yapacaklar ve dolgu acıtıyor! Annemi istiyorum!… Anne gel artık, yanına al beni!… Seni istiyorum, iyi geceler seni çok seviyorum…'