Gökçe: CHP, kendisini nerede konumlandıracağını ortaya koymalı | Al Ain Türkçe Özel
Siyaset Bilimci Ali Fuat Gökçe, CHP’deki değişim tartışmalarına ve Özgür Özel’in genel başkanlık için aday olduğunu açıklamasına ilişkin değerlendirmelerinde “CHP, kendisini nerede konumlandıracağını ortaya koymalı” dedi.
CHP içerisindeki değişim tartışmaları 28 Mayıs seçimlerinden bu yana devam ederken bugün CHP Grup Başkanı Özgür Özel, CHP Genel Başkanlığı için aday olduğunu resmen açıkladı. Özel, parti genel merkezindeki konuşmasında "CHP'deki değişim ülkedeki değişim için ön koşuldur. Çağrımız tüm üyelerimize tüm seçmenlerimizedir. Cumhuriyet Halk Partisi değişirse Türkiye değişir" ifadelerini kullandı.
"Emekçi sınıfın yanında ödünsüz pozisyon alıyoruz" diyen Özel, sağ-sol ayrımının bittiği yönündeki söylemleri reddettiğini, 21'inci yüzyıldaki sorunların sol ve sosyal demokrat politikalarla çözülebileceğini vurguladı.
Siyaset Bilimci Ali Fuat Gökçe, CHP’deki değişim adına atılan adımları ve seçmendeki olası etkilerini Al Ain Türkçe için değerlendirdi.
Sözlerine “CHP'de değişim tartışmaları 28 Mayıs seçimlerinden sonra parti içi hesaplaşmaya varacak şekilde başladı ve devam ediyor. Parti içi demokrasi adına oldukça iyi gelişmeler. Ancak CHP'de Deniz Baykal-Önder Sav yönetimi döneminde yapılan değişim tartışmalarının aynısının bugün de yapıldığını görüyoruz” diyerek başlayan Gökçe, “O günlerde yaşanan değişim kişi eksenli olup sistemsel bir değişim yaşanmadığı için bugüne kadar yapılan seçimlerde başarı elde edilemedi. Yani CHP'deki değişimin kişilerden ziyade siyaset yapma ve sistem sorunu olduğu açık. Dolayısıyla değişime bu açıdan bakılırsa ve tartışılırsa CHP açısından daha iyi sonuç alınır” diye konuştu.
“İDEOLOJİ ÜSTÜ OLMASI GEREKTİĞİNİ KABUL ETMELİLER”
Gökçe, “Başarısızlıkların nedeni tam ve gerçekçi, ideolojik yaklaşımdan uzak nesnel gerçekliklere dayalı bir şekilde tespit edilirse CHP'de başarıdan söz etmek mümkündür. Toplumun siyasi kültürü ile sosyolojik yapısını ve bireylerin oy verme davranışlarına etki eden hususları bilmeden yapılan siyaset ya da üretilen politikaların başarı getirmediği görülmektedir. Bunların net bir şekilde ortaya konması gerekir. Özgür Özel'in açıklayacağı tutum belgesinde ya da Kurultayda yapacağı konuşmada yeni manifesto niteliğinde konular olmadığı takdirde başarının gelmeyeceği kabul edilmelidir. CHP Genel Başkan adayının kişiler arasındaki çatışma ve tartışmadan uzak siyaset üstü bir kişi olması gerekmektedir. Bunun sağlanabilmesi için şider adayının yeni bir yol ve yöntem ortaya koyması gerekmektedir. CHP ilk başta kendisini nerede konumlandıracağını açıkça ortaya koymalıdır. Bülent Ecevit-Kasım Gülek rekabetinde tarafların duruşlarının açıkça belli olması CHP'nin sonraki seçimlerde başarı elde etmesine neden olmuştur. CHP'nin öncelikle siyasi yelpazenin neresinde duracağını tespit etmesi, milli meselelere olan yaklaşımın ideoloji üstü olması gerektiğinin kabul edilmesi elzemdir” ifadelerini kullandı.
Değişim tartışmalarında adı sıkça anılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na da değinen Gökçe, “Ekrem İmamoğlu'nun değişim tartışmalarında net ve kesin bir tavır ortaya koymaması ya da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile CHP Genel Başkanlığı arasındaki tercih zorunluluğu, parti içinde ya da çevrede İBB için başka bir adayın seçimi kazanamama düşüncesi ve İmamoğlu'nun İBB adaylığından vazgeçerek Genel Başkan olmak istemesi, bunun sonucunda İstanbul'un kaybedilmesi durumunda siyasi itibarındaki alacağı darbe İmamoğlu'nu başka bir aday üzerinden politika üretmesine neden olmuştur. İmamoğlu'nun Özgür Özel'i desteklemesi ve Özel'in seçilmesi durumunda parti içinde suların durulup durulmayacağı da bir muammadır. İmamoğlu ve Özel'in Kurultayda başarılı olabilmesi biraz da Kılıçdaroğlu'nun koltukta oturmaya devam etmeyeceği düşüncesine bağlıdır. Eğer Kılıçdaroğlu Kurultaya kadar partiyi sorunsuz, tartışmasız götürüp Kurultay'da bırakmak niyeti varsa o zaman şansları yüksektir. Ancak Kılıçdaroğlu'nun devam niyeti varsa o zaman başarı kazanma şansları oldukça düşüktür. Bu Kurultay Kılıçdaroğlu'nun dediği gibi CHP'de demokrasi olduğunun göstergesi olarak kalır. Bu da pek inandırıcı olmaz” dedi.
SEÇMENİN TUTUMU NE OLACAK?
Gökçe şunları kaydetti:
“CHP seçmeni başarıya ve iktidara aç bir seçmendir. İktidara gelebilmek için yeni bir manifesto, partinin gerçek kimliğine dönmesi, radikal sağda siyaset yapmış kişilerden ya da CHP'yi kendi amaçları için bir manivela olarak kullanmak isteyen çeşitli gruplardan kurtulması gerektiğine inanmaktadır. Son seçimlerde bu gruplardan ve bu gruplarla yapılan siyasetten bir başarı elde edilemediği görülmüştür. Toplumun bütün sorunlarına nesnel, toplumcu bir yaklaşım sergilendiğinde her kesimden oy alınabilidiği görülmüştür. Dolayısıyla diğer partilerin eskilerinin ya da zamanında diğer partilerde siyaset yapmış ve başarısız olmuş kişileri partiye doldurmanın fayda getirmediği son seçimler ve seçim sonrasında o kişilerin açıklamalarında görülmüştür.
CHP seçmeni partinin başına partiyi iktidara getirecek bir kişi istemektedir. Bu kişinin yeni vizyon ortaya koyması, ama bu vizyonun toplumsal ve iktisadi sorunlara ideolojik yaklaşmın dışında gerçekci politikalar üretmesi gerekmektedir”