Çavdar: Gerilimin yükselmesi 2015’te gördüğü işlevi görmez! Al Ain Türkçe Özel
İYİ Parti ve CHP İl Başkanlıklarına silahlı saldırılar, AK Parti’nin seçim bürolarının hedef alınması ve Kılıçdaroğlu’na yönelik saldırı girişimi… Gerilimin daha da yükselme ihtimalini siyaset bilimci, yazar Ayşe Çavdar Al Ain Türkçe’ye değerlendirdi.
Türkiye, tarihinin kritik seçimlerinden birisine adım adım yaklaşıyor. Bu süreçte, özellikle son dönemde yükselen gerilim bir yandan bu tablonun büyümesine yönelik endişeler de doğuruyor. Türkiye’de yaşanan bu gerilim tablosunu ve daha da yükselme olasılığını siyaset bilimci, yazar Aile Çavdar Al Ain Türkçe için değerlendirdi.
Türkiye’nin “seçim sürecinin zaten yüksek bir gerilim içerisinde” başladığını söyleyen Çavdar, bu tablonun siyasetin yıllar içerisinde ürettiği gerilime ek olarak yaşanan büyük yoksullaşma, işsizlik, gelecek kaygısı gibi sebeplere de dayandığını belirtti. “Halkın gerginliği bu” diyen Çavdar, siyaset dünyasının “2015’te yaşanana benzer bir gerginlik talebi, anladığım kadarı ile yok.” dedi. Halkta bulunan gerilimin bir kısmının siyaset eli ile inşa edildiğini de belirten Çavdar bun ilişkin, “Ancak, Türkiye’de iktidarın gerilim üzerinden siyaset yürütmeye yönelik tercihi de hala geçerli. Taraflaştırma, siyasetin de temel özelliklerinden zira.” ifadelerini kullandı.
AK Parti’nin Suriye, Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ile son dönemde ilişkilerde yumuşama yaratmaya çalışmasının ardından dış politika üzerinden gerilim yaratma olasılığının azaldığını söyleyen Çavdar, depremin ardından Yunanistan ile başlayan diyaloğun da bu denkleme dahil olduğunun altını çizdi.
İçeride Alevilere ve Kürtlere yönelik politikasında da gerilimli bir hat uyguladığını belirtirken, “Burada bir yandan bir yasak savma, bir sorunu çözme görüntüsü doğurma, yani Alevilerin bir kısmı ile iletişime geçerek herkesle diyalog söylemi doğurma, bir yandan da, kendisi ile iletişime geçmeyenleri sürecin dışında tutarak taraflar arası gerilimi yükselterek buradan bir kesimin desteğini alma stratejisi.” güdüldüğünü iddia etti. Aynı siyasetin Kürtler için de Hüda Par’ı yanına çekerek uyguladığını belirten Çavdar, “Bunu sola yönelik de görüyoruz. İktidar bir yandan da ‘devletliliğini’ kullanıyor. ‘Ben hangi kapıya gitsem bir müttefik bulurum’ diyor. DSP’nin ittifaka dahil edilmesini böyle yorumlamalı. ‘Sol kötü, ancak iyileri de var, milliler de var’” diyor.” ifadelerini kullandı.
İki hatta da kullanılabilecek bir denklem yaratıyor. Muhalefete yönelik de kontrollü bir gerilim tutturuluyor.
“SEÇMEN BU SEFER GERİLİMDE AK PARTİ’YE PRİM VERMEZ”
Gerilimin artmayacağına yönelik düşüncesini, “Seçmen tutumu ile alakalı elbette bu. 2015’te yaşanan büyük gerilim, AK Parti’ye kaybettiği iktidarı geri vermişti. Ancak bu sürekli çalışabilecek bir mekanizma değil.” diyen Çavdar, bunun gerekçesine yönelik de, “2015’te istikrarın doğurduğu güven ortamı anlamına gelen bu tablo, beraberinde gelen hızlı yoksullaşma, işsizliğin yükselişi, göçmen başlığının doğurduğu tablo ile birlikte bu sefer gerçekleşecek bir güvenlik krizi, gerilim, geniş bir yelpaze oluşturabilen muhalefetin istikrar oluşturabileceğine yönelik bir algının doğmasına da sebep olabilir.” dedi.