CHP’li Altay’dan Erdoğan’a : Allah Sarayı varlıkla, milleti yoklukla mı sınıyor?
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM’de basın toplantısı düzenledi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM’de basın toplantısı düzenledi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "İmtihan dünyasında kul, varlıkla beraber yoklukla, nimetlerle beraber külfetle de sınanır” sözlerine "Erdoğan, Allah Saray'ı varlıkla milleti yoklukla mı sınıyor? Saray'ı nimetle milleti külfetle mi sınıyor? Cenabı Allah bu kadar adaletsiz değil, adaletsiz olan sensin" diyerek tepki gösterdi.
Altay, “Bir ambulans şoförünün aylık performans ücreti, 7 lira 24 kuruş. Bir doktorun performans ücreti 120 lira. Bir ayda bir doktora 120 lira ver ama Saray yakınındaki herkesin üç maaşı olsun. Bu Allah’tan korkmamak, kuldan utanmamaktır. Ben AK Partili milletvekillerine de çağrıda bulunuyorum: Ambulans şoförüne 7 lira 24 kuruş veren devlet olmaz olsun. Doktora 120 lira veren devlet olmaz olsun. TBMM, bu duruma seyirci kalırsa kuruluş amacını inkar etmiş olur” dedi.
Altay, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Altay’ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
"Esnafın takipçisiyiz"
Türkiye’nin gündemi yoğun ve sıcak. TBMM’nin artık milletin gündemine dönebilse. Dün Sayın Genel Başkanımız grup toplantısında esnafın yaşadığı sorunları anlattı. Covid belasının sirayet etmesiyle birlikte esnafımızın yaşadığı sorunların giderilmesi için yapılması gereken işleri madde madde sıraladık. CHP, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra esnafımızın takipçisi olmaya devam edecek.
"Sayıştay raporları da kuşa çevrilmişti, şimdi sineğe çevrilecek"
Son günlerde Sayıştay raporları gündemimizde. Genel Uygunluk Bildirim Raporu. Raporlarda; devletin çok sayıda eksiği var, usulsüzlük var, suç unsuru var. Sayıştay, her ne kadar kuşa çevrilse de denetçileri bir rapor hazırlar. Bu rapora karşı iki hamle var. Birincisi Plan Bütçe Komisyonu’nda torba kanun görüşülüyor. Bütçe yapılırken fonksiyonel sınırlandırma kalkıyor. Üyeler, artık detay göremeyecek. Sayıştay raporları da kuşa çevrilmişti, şimdi sineğe çevrilecek. TBMM, usulsüzlükleri örtme yeri değildir.
Bugünlerde RTÜK twit atıyor. RTÜK, ‘Sayıştay raporlarını haberlerde kullanamazsın’ diyor. Niye? Bu bilgileri ahali duymasın. RTÜK Başkanı’na sesleniyorum: Bu yaptığın hadsizliktir. Bunları halk bilecek. Bilmesin demek kirli çamaşırları gizlemektir. RTÜK’ün böyle bir görevi yoktur. Biz CHP olarak Türkiye’nin soyulmasına, milletin ezilmesine müsaade etmeyeceğiz. Tüm demokratik haklarımızı kullanarak aziz milletimizin bilgisine ulaştıracağız. Saray ve RTÜK’ü uyarmak istiyoruz.
"Bir ayda bir doktora 120 lira ver ama saray yakınındaki herkesin üç maaşı olsun"
Bir ambulans şoförünün aylık performans ücreti, 7 lira 24 kuruş. Erdoğan yakın çevresine üç maaş alacak pozisyon sağlamış ama ambulans şoförüne verdiğin para 7 lira 24 kuruş. Ayıp! Doktorlar, 7 -24 çalışıyor. Bir doktorun performans ücreti 120 lira. Bir ayda bir doktora 120 lira ver. Ama saray yakınındaki herkesin üç maaşı olsun. Bu Allah’tan korkmamak, kuldan utanmamaktır. Ben AK Partili milletvekillerine de çağrıda bulunuyorum: Ambulans şoförüne 7 lira 24 kuruş veren devlet olmaz olsun. TBMM, bu duruma seyirci kalırsa kuruluş amacını inkar etmiş olur. Vatandaşlarımızın bu ucube düzene müdahale etmeleri lazım.
"Milletin parasını çar çur eden sensin"
Sayın Erdoğan’ın bir huyu çok öne çıktı. Milletin aklıyla alay etmekten vazgeçmeye çağırıyorum. ‘İmtihan dünyasında kul, varlık ve yoklukla sınanır’ demiş. Baktığınız zaman söylediğinde yanlış yok. İslam inancına göre doğru. Sormak istiyorum: Erdoğan… Cenabı Allah, Sarayı varlık ile halkı yokluk ile mi sınıyor? Milletin parasını çar çur eden sensin. Erdoğan, sen saraylarına saray katarken, milletin çöp konteynırlarından ekmek topladığını görmez misin? Bu sınav dünyasında senin nasıl bir rolün var ki, neden ekmek arayan insan için dertlenmezsin? Allah’ın yasakladığı şeylerden birisi de israftır. Ülke yönetenler lüks içinde yaşarken, insanımızın çöpten ekmek toplaması utanç kaynağıdır.
(Avrupa Birliği 2020 Raporu sorusuna) Avrupa Birliği raporlarında tehdit de var. AB, Doğu Akdeniz’de sadece Güney Kıbrıs olmadığını ya öğrenecek ya öğreteceğiz. Erdoğan’a sesleniyorum: Dış politikada TBMM’yi paydaş yap.
"Savcı, Dolmabahçe'de oturanlara ne yaptı?"
(Kobani soruşturması) Kobani olaylarının üzerinden 6 sene geçti. Kobani soruşturması açan savcıya sormak lazım: Dolmabahçe’de oturanlara ne yaptın? Erdoğan’ın kutuplaştırma politikasının sonucudur. Kobani soruşturması, 6 yıl sonra açılmış olması net olarak göstermektedir. Türkiye’nin Kürt sorunu vardır. Türkiye, terörle etkin mücadele edecek.
(BM ve AB’nin kapalı Maraş açıklaması) Sahilde bir açılma kararı var gibi duruyor. Malum KKTC seçimleri yaklaşıyor. Biz rahmetli Bülent Ecevit’ten bugüne 'Maraş'ın sahillerinin değil tamamının açılmasını istiyoruz...' Çok net..
"Edizer’in böyle bir adam olduğunu bilmiyorlar mıydı?"
(GATA eski Başhekim Yardımcısının sözleri) Ali Edizer’in böyle bir adam olduğunu bilmiyorlar mıydı? Ey AK Parti, 3, 5, 10 sene sonra ‘bunlar bizi kandırdı’ dersen ayıp olur. Menzil ve diğer tarikatları doldurmayın.