Ferdi Zeyrek davasında şok gelişme! Sanıklar serbest bırakıldı
Ferdi Zeyrek dosyasında ilk duruşmada verilen tahliye ve yeni bilirkişi raporu kararı, yargılamanın teknik yönünün yeniden ele alınacağını gösterirken dava takvimi 27 Şubat 2026 tarihine taşındı.
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmesine ilişkin, ikisi tutuklu 10 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması Manisa 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Sanıklar, “taksirle bir kişinin ölümüne, bir kişinin yaralanmasına neden olma” suçlamasıyla 2’şer yıldan 15’er yıla kadar hapis istemiyle hakim karşısına çıktı ve duruşmada savunmalarını sundu. Mahkeme, tutuklu sanıkların yurt dışı çıkış yasağı uygulanarak tahliyesine ve dosyada yeniden bilirkişi raporu alınmasına karar verdi; duruşma 27 Şubat 2026 tarihine ertelendi.
İlk duruşmada savcılık, dosyada yeniden bilirkişi raporu alınmasını, gelmeyen tanıkların zorla getirilmesini ve tutuklu sanıkların tahliyesini talep etti. Mahkeme, Nurcan Zeyrek ve Nehir Zeyrek’in müşteki olarak müdahillik taleplerini kabul ederken tutuklu sanıklar Naim B. ve Halim İ. hakkında yurt dışı çıkış yasağıyla tahliye kararı verdi. Dosyanın teknik yönünün yeniden aydınlatılması amacıyla yeni bir bilirkişi incelemesi yapılması hükme bağlanırken, dinlenmeyen tanıkların zorla getirileceği de kayda geçirildi ve dava 27 Şubat 2026 tarihine bırakıldı.
Sanık Savunmalarında Öne Çıkan Başlıklar
Tutuklu sanık Halim İ., Ferdi Zeyrek’in evinde hiçbir işlem yapmadığını savunarak altı aydır tutuklu olduğunu, evinde bir cıvata dahi sıkmadığını, oraya gittiğinin ispatlanması halinde tüm suçu kabul edeceğini söyledi ve “Ferdi Bey’le göz göze dahi gelmişliğim yok” ifadesini kullandı.
Havuzun elektro mekaniğini yapan tutuklu sanık Naim B. ise havuzu 2020’de tamamlayıp teslim ettiğini, tesisatta motorları suyun altında kalmasın diye sehpa üzerine aldığını, kabloları başka kanaldan geçirdiğini belirtti. Kaza ile kendisinin bağlantısı olmadığını savunan Naim B., olayın kendisinden sonra tamiri yapılan motordan kaynaklandığını ileri sürerek “Kaçak akım rolesi olsaydı bu kaza yaşanmazdı” dedi. Ayrıca havuzun ruhsatta “süs havuzu” olarak göründüğünü, ruhsat takibini kendisinin yapamayacağını ifade etti.
Motor tamirini yapan bobinaj firması sahibi Hakan A., motoru sadece tamir edip test ederek teslim ettiklerini, montaj yapmadıklarını söyledi. Motor tamirinin 38 ay önce gerçekleştiğini dile getiren Hakan A., iş takip formunun Ferdi Zeyrek’in adı ve telefon numarasıyla açıldığını kaydetti.
Yapı denetimini yapan sanıklar H.Ş., M.Ç. ve R.A, havuzun süs havuzu olarak onayının alındığını, yapı denetimlerinde havuzu görmediklerini beyan etti. Tutuksuz sanıklardan müteahhit M.G. ise Ferdi Zeyrek ile 35 yıllık arkadaş olduklarını, projeye maddi kazanç niyetiyle başlamadıklarını, birlikte iyi niyetle yola çıktıklarını ancak acı olayın yaşandığını söyledi ve mahkeme başkanının havuz projesine ilişkin sorusu üzerine taslak olarak bir çizim gördüğünü belirtti.
Havuz operatörü Y.Ö., sadece havuz temizliği yaptığını, bayramdan bir gün önce havuzu temizleyip ayrıldığında su taşkını olmadığını söyledi. Bayram sabahı su taşması bilgisi üzerine, şalter atıyorsa motorun bozuk olabileceğini belirterek “Sakın dokunmayın ben bakarım” diye uyardığını ifade etti.

Site görevlisi A.S., bayram sabahı site yöneticisi A.A. tarafından su kaçağı durumunun bildirildiğini, şamandıra topunun attığını ve manuel olarak suyu boşalttıklarını anlattı. Şalteri kaldırdığında tekrar attığını, sorunun kendisini aştığını söylediğini belirten A.S., art niyetinin olmadığını ve üzgün olduğunu dile getirdi. Bu ifadeler üzerine Nurcan Zeyrek, Ferdi Zeyrek’in merdivenlerden inerken elektriğe kapıldığını vurgulayarak “Eğer şalter kapalıysa Ferdi nasıl elektriğe kapıldı” sorusunu yöneltti. A.S. ise şalterin kapalı olduğunu söyledi.
Elektrik dağıtım şirketi sorumlusu tutuksuz sanık M.E., olayda kendisinin ve şirketinin sorumluluğu bulunmadığını savundu. Müşteki sıfatıyla konuşan Nurcan Zeyrek, çelişkili ifadeler gördüğünü belirterek mahkemeye güveninin sonsuz olduğunu ve adaletin yerini bulacağına inandığını söyledi. Sitedeki elektrik düzenine dair soruya yanıt veren Nurcan Zeyrek, yağmur yağdığında bazen şalterin attığını, Ferdi Zeyrek’in elektrik prizi gibi arızalarda elektrikçi çağırdığını, motora asla elini sürmeyeceğini, çok tedbirli olduğunu ve o akşam sadece açıp sorun olup olmadığına baktığını anlattı.
Nehir Zeyrek ise babasının durduk yere hayatını kaybetmediğini, çıkan herkesin sorumluluğu olmadığını söylediğini, babasının ölümünün normal bir süreç olmadığını belirtti; herhangi bir tesisatı ve motoru ellemediğini, merdivenlerde ayağını atar atmaz olayın gerçekleştiğini ifade etti.
Site sakinlerinden G.E., sitenin Ferdi Zeyrek’in de içinde olduğu altı kişi tarafından birlikte inşa edildiğini, inşaat sürecinde Zeyrek’in mimar olması nedeniyle süreçle yakından ilgilendiğini söyledi. Kaba inşaatların birlikte yapıldığını, evlerin içinin ise herkes tarafından tamamlandığını, elektrik tesisatının normal bir elektrikçiye yaptırıldığını kaydeden G.E., havuzların üstlerinin kapatılıp ruhsat alındıktan sonra tekrar açıldığını, havuz odalarında nem bulunduğunu, kendi kablolarının ve motorunun yandığını, Ferdi Zeyrek’in havuzunda da benzer sorunlar yaşandığını dile getirdi.
İnşaat aşamasında elektrik tesisatını yapan firmanın sahibi tanık S.Ö. ise talep doğrultusunda bahçeye ekstra bir kablo daha çektiğini, bu kablonun havuz için kullanılacağının kendisine söylenmediğini belirtti. Kaçak akım rolelerinin takılarak onay alındığını ifade eden S.Ö., proje dışında bir uygulama yapmadığını söyledi.
