Faiz indiriminde olasılıklar neler, etkileri ne olur? / Al Ain Türkçe Özel
Türkiye faiz indirimini daha sık konuşuyor. En erken ihtimal aralık son. Peki faiz indiriminde olasılıklar neler ve bu olasılıkların enflasyonla mücadele ve reel sektöre etkisi neler olur? Ekonomist Nazlı Sarp, Al Ain Türkçe için değerlendirdi.
Merkez Bankası önümüzdeki hafta kasım ayı faiz kararını açıklayacak. Faiz değişmeyecek ancak aralık kararı için ipucu çıkabilir. Aralık için küçük de olsa faiz indirimi beklentileri arttı. Merkez Bankası aralıkta faiz indirimlerine başlayacak mı? Son sinyaller bu ihtimali artırıyor mu? Faiz indirimi olursa ne kadar olur? Tüm bu soruları Ekonomist Nazlı Sarp Al Ain Türkçe için cevapladı.
Nazlı Sarp’ın Al Ain Türkçe’nin sorularına verdiği cevaplar şöyle;
21 KASIM’DA TCMB NASIL BİR KARAR VERECEK?
21 Kasım Perşembe günü Para Politikaları Kurulu toplanacak ve kasım ayı faiz kararını açıklayacak. Perşembe gününe ilişkin beklentiniz ne?
“Perşembe günü bir değişiklik beklemiyorum. Zaten genel beklenti de bu yönde. Son enflasyon rakamları faiz indirimlerini ötelemişti. Karar metninde enflasyon raporunda ifade edilen bazı noktaların tekrarlanacağını düşünüyorum. Bugün beklenti anketi açıklandı. Buna ilişkin bazı noktalar vurgulanacaktır. Enflasyonda kalıcı düşüş sağlanana kadar sıkı para politikasının süreceğine ilişkin ifadeler yine olacaktır. Konut ve gıda fiyatlarına bir vurgu yapılmasını bekliyorum. Aralık ayındaki faiz kararına ilişkin bir mesaj beklemiyorum. Çünkü kasım enflasyon rakamları görülmeden bir beklenti oluşturulmayacaktır.”
ARALIKTA BİR FAİZ İNDİRİMİ YAPILABİLİR Mİ?
Aralık ayına ilişkin beklenti içinde olanlar, bu yönde tahminde bulunanlar var. Aralık ayı kararında bir indirim bekliyor musunuz? Yapılırsa miktarı ne kadar olur?
“Kasım enflasyonu yüzde 2’nin altında gelmezse bu yıl faiz indirimi yapılmadan kapatılır. Yüzde 2 burada belirleyici olacaktır. Daha önce aralık ayında bir faiz indirimi olmasını bekliyordum, ancak sonrasında gelen enflasyon rakamları bunu zora soktu. Bu nedenle kasım ayı enflasyon verisine bakılarak bir karar verilecektir.
Şartlar oluşursa indirim miktarı 250 baz puanı geçmeyecektir. Çünkü, içinde bulunduğumuz şartlar, sembolik bir indirim yapılmasını mümkün kılıyor. Bu indirim gerçekleşirse borsayı olumlu etkileyecektir. Hatta, faiz indiriminin yaklaştığı hissiyatı arttıkça borsa şimdiden bunu satın almaya başladı. Son yükselişin bundan kaynaklandığını düşünüyorum.
Olası bir faiz indirimi reel kesimi çok rahatlatmayacaktır. Çünkü bu indirime rağmen faiz hala yüksek bir seviyede olacak.”
REEL KESİM NASIL BİR SIKINTI YAŞIYOR?
Reel kesim sıkıntılı olduğunuzu ifade ettiniz. Bu sıkıntı rakamlara bariz bir şekilde yansımıyor. Sıkıntının boyutu nedir ve hangi verilerde bu görülüyor?
“Rakamlara yansımamasının sebebi atılan adımların sonuçlarının gecikmeli olarak alınması. Reel kesim şu ana kadar, önceki dönemdeki kredi şartlarının çok iyi olması sayesinde, o dönem edindiği birikim ve servet sayesinde durumu idare etti. Ancak artık sıkıntı büyüdü. Evet istihdamda belirgin bir yükseliş yok. Ancak sanayide durgunluk göze çarpıyor. Eylülde ücretli çalışan sayısı yıllık bazda yüzde 2,7 oranında arttı. Ancak sanayi sektöründe azalış var. İnşaat, ticaret ve hizmet sektöründe artış yaşanırken sanayideki bu düşüş dikkat çekici. Üretim tarafının etkilenmeye başladığını gösteriyor.
Bir başka gösterge de şu. Türk lirası şu anda değerli. Bu durumda cari açığın artması lazım. Ancak cari açıkta bir daralma görüyoruz. Bundan üretim tarafında bir durgunluk olduğunu çıkarıyoruz. Bu sürdürülebilir bir şey değil.
Aralık ya da 2025’in ilk çeyreğinde, üretimin korunması için mutlaka faiz indirimi yapılması gerekiyor. KOBİ’lerin finansmana ulaşmasının kolaylaştırılması gerekiyor. Aksi halde çok ciddi bir verimlilik ve üretim kaybı yaşanabilir.
Burada şunu da dile getirmekte fayda var. Üretim tarafındaki bu sıkıntılara eurodaki kan kaybı da eklendi. Dolar güçlenirken euro düşüyor. Bizim ihracatımızın büyük bölümü Avrupa’ya... Yani ihracatçılarımızın çoğu euro ile kazanıp dolarla harcıyor. Burada yeni bir açık kalemi ortaya çıkıyor. Ayrıca Avrupa’da talep azalması görüyoruz. Türk şirketlerinin kazançlarını korumak adına türev ürünlerle kendilerini koruma altına almaları lazım. Avrupa ekonomisindeki yavaşlama karşısında da Amerika gibi Afrika gibi alternatiflerle pazarlarını çeşitlendirmeleri gerek.”
YENİ ASGARİ ÜCRET DENGELERİ NASIL ETKİLEYECEK?
Tüm bu anlattıklarınız konusunda aralık ayında ortaya çıkacak kritik bir karar daha var; asgari ücrete yapılacak zam... Bu konuda ne dersiniz?
“Asgari ücretteki yüksek bir artış üretim tarafındaki sıkıntıyı artırabilir. Çünkü bunlar emek yoğun sektörler. Ancak diğer taraftan ücretli çalışanların refah kaybı da çok büyük. Bunun da giderilmesi gerekiyor. Bu ortamda ben asgari ücrette kimsenin mutlu olmayacağı bir rakamın ortaya çıkacağını düşünüyorum. ABD’ye baktığımızda firmalar, yüksek faizli dönemin üstesinden verimlilik artışıyla geldi. ABD’de Teknolojik dönüşüm ve verimlilik artış oranı oldukça yüksek. Bu sayede ABD ekonomisi yüksek faizlere dayanabildi. Ancak bizim ülkemizde bu yok. Firmalarımızın verimliliğini yükseltmesi, bunun için danışmanlık alması gerekiyor.”