EYT’liler için işverene ucuz kredi formülü!
EYT'lilerin kıdem tazminatı için iktidar tarafından işverene enflasyonun altında faizlerle ucuz kredi vermeyi planladığı öğrenildi.
Milyonlarca kişiyi yakından ilgilendiren Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesiyle ilgili iktidar tarafından, işverene, emekli olacak işçilerin kıdem tazminatı ödemeleri ve enflasyonun altında faizlerle ucuz kredi vermeyi planladığı belirtildi.
Kıdem tazminatı işverenin yükümlülüğü işçinin ise yasal hakkı. İşyerine ait bir kıdem tazminatı fonu oluşturulması ve işçilerin her bir yılına denk gelen bir maaş miktarının bu fonda tutulması yasal bir zorunluluk. Bu zorunluluğa uymayan işverenlere destek ise iktidardan geldi.
T24 yazarı Mustafa Durmuş konuyla ilgili yazısında şunları belirtti :
"İktidar, genelde yaptığı gibi, bu sorunu da mali olarak halkın sırtına yıkacak bir çözümle karşımıza gelecek gibi görünüyor. Çünkü basında yer alan haberlere göre, iktidar bloku bu konuyu Hazine ve Kredi Garanti Fonu aracılığıyla çözmeyi planlıyor. (3)
Yani KGF'nin başlangıçta 150 milyar TL'yi bulabilecek teminatıyla kıdem tazminatı ödemesi yapacak olan firmalara kamu bankalarından uygun koşullu (ucuz, reel olarak negatif) faiz oranlarından kredi verilecek. Bu işletmeler de böylece alacakları bu kredilerle kıdem tazminatlarını ödeyebilecekler.
'Bunda eleştirilecek ne var' diyebilirsiniz ama aşağıda görülebileceği gibi, çok şey var.
Öncelikle, daha önce de vurgulandığı gibi, patronların kendi işletmeleri bünyesinde oluşturacakları kıdem tazminat fonunda para tutmaları bir yasal zorunluluk. Dolayısıyla bu onların görevi iken, bunu Hazine ve KGF aracılığıyla kamu bankalarından sağlayacakları teşvikli kredilerle yapmaları adil değil.
NEDEN KENDİ SERMAYESİNDEN DEĞİL?
İkinci olarak KGF'nin sahibi başta TOBB, TESK, KOSGEB olmak üzere sermaye örgütleri ve kamu bankaları. Bu fonun ciddi büyüklükte bir öz sermayesi ve bankalar nezdinde bir kredibilitesi var. Neden kendi kaynağını kullanmıyor da Hazine'ye yükleniyor. Çünkü belli ki Hazine bu amaçla, KGF'ye ciddi büyüklükte bir kaynak aktaracak.
Üçüncü olarak, alınacak kredinin en az yüzde 75 oranında olacağı tahmin edilen KGF teminatı karşılığında bankalar bu işletmelere ucuz kredi verecekler. Yani işletmeler piyasa fiyatının altında, enflasyonun ise çok altında faiz oranlarından kredi kullanabilecekler.
KAMU BANKALARININ ZARARI?
Bu krediyi verecek olan bankalar asıl olarak devlet bankaları olacak gibi görünüyor. Bu operasyon nedeniyle kaçınılmaz olarak zarar edecekler. Zararları her zamanki gibi Hazine tarafından karşılanacak.
Diğer yandan Hazine'nin parasal kaynağı asıl olarak aralarında mevcut EYT'lilerin de olduğu emekçiler tarafından ödenen vergilerden oluştuğundan, kabak yine emekçinin başında patlayacak.
Bu kredilerin geri ödemesi yılları bulacağı için, patronlar bu geri ödemeleri de yüksek enflasyona yedirecekler. Yani aldıkları kredinin reel olarak çok altında bir değerle geri ödeme yapacaklar, böylece bu işten duble kazanç sağlayacaklar.
Sonuç: Kârlar özelde kalırken zarar toplumsallaştırılıyor!
Siyasal iktidar 'elin taşıyla elin kuşunu vurmaya' çalışıyor: Hem EYT'lilerin sorununu çözmüş olacak hem de patronları incitmeyecek. Bu operasyonun zararını da vergi mükellefleri olarak, başta emekçiler olmak üzere toplumun bütünü üstlenecek.
Yani 'kârlar özelde kalırken zarar topluma mâl edilecek': Eğer sorun bu şekilde çözülürse, EYT'lilerin de bir parçasını oluşturdukları işçi sınıfının cebinden yapılacak ödemelerle bu sorun çözülmüş olacak.
Bu hiç ama hiç adil değil? Yapılması gereken belli: Yaş sınırlamasını gündeme getirmeden EYT'lilerin emekli olma hakları verilmeli, patronlarsa yasal olarak ödemek zorunda oldukları kıdem tazminatlarını ödemeli."