Ermenistan’da darbe girişimi son anda engellendi

Ermenistan Başbakanı Paşinyan, Başpiskopos Galstanyan’ın başını çektiği darbe girişiminin kolluk kuvvetleri tarafından engellendiğini duyurdu.
Ermenistan’da hükümeti hedef alan darbe girişimi, kolluk kuvvetlerinin operasyonuyla son anda engellendi. Başbakan Nikol Paşinyan, olayın arkasında “Kutsal Mücadele” hareketinin lideri Başpiskopos Bagrat Galstanyan’ın olduğunu açıkladı.
Paşinyan: Terör eylemi hazırlığı deşifre edildi
Paşinyan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Kasım 2024’ten bu yana süregelen bir darbe planının ortaya çıkarıldığını duyurdu. Paylaştığı Ermenistan Soruşturma Komitesi raporuna göre, Galstanyan’ın öncülüğündeki bir grup, eski asker ve polislerden oluşan silahlı ekiplerle hükümeti devirmeye hazırlanıyordu.
Başbakan, “Kolluk kuvvetleri, kriminal oligarşik ruhban sınıfının büyük ve hain planını engelledi” ifadelerini kullanarak, girişimin ciddiyetine dikkat çekti.
Gözaltılar başladı, lider isim sorguda
Darbe girişiminin deşifre edilmesinin hemen ardından Galstanyan gözaltına alındı. Olayla bağlantılı olduğu değerlendirilen birçok ismin de sorguya alındığı bildirildi. Kolluk birimlerinin operasyonlarının sürdüğü ifade ediliyor.
Paşinyan ve Ermeni Kilisesi arasında gerilim tırmanıyor
Darbe girişiminin ardında kilise bağlantılı yapıların olması, Paşinyan ile Ermeni Apostolik Kilisesi arasında süregelen gerilimi daha da artırdı. Paşinyan, Katolikos II. Garegin’in sözcüsü tarafından kendisine yöneltilen dini hakaretlere sert tepki gösterdi.
Paşinyan, sözcünün kendisine yönelik “sünnetli” ifadesine yanıt vererek, “Bunun yalan olduğunu kanıtlamaya hazırım. Katolikos da bekârlık yeminini bozup bozmadığını açıklasın” dedi.
Hükümet karşıtı gösteriler sürecin zeminini hazırladı
Ermenistan’daki huzursuzluk, 4 Mayıs 2024’te kilisenin öncülük ettiği protestolarla ivme kazanmıştı. Tavuş ve Şirak bölgelerinden başlayan yürüyüşler, Erivan’da kitlesel eylemlere dönüşmüştü.
Göstericiler Paşinyan’ın istifasını talep ederken, Başbakan, kilisenin siyaset dışı kalması gerektiğini savunmuş ve yönetim değişikliğinin yalnızca seçimle olabileceğini vurgulamıştı.