Erdoğan’ın milliyetçi söylemleri seçmende nasıl karşılık buluyor! Al Ain Türkçe Özel
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın milliyetçi söylemleri ve muhalefeti terör ile iş birliği yapmakla suçlamasının sonuçlarını, ittifaklar açısından ve seçmen nezdinde merak edilenleri Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun Al Ain Türkçe’ye değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan seçim kampanyasını milliyetçilik temeline oturttu. Erdoğan mitinglerde ve TV programlarında muhalefeti “terörle iş birliği” yapmakla suçluyor.
Al Ain Türkçe’den Merve Öney konuya ilişkin olarak Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun ile konuştu.
Tosun, Erdoğan’ın milliyetçi tutumunun daha önceki seçimlerde de karşımıza çıktığını fakat seçmenin artık bu açıdan bakmayarak ekonomik sıkıntılar yönünden bir değerlendirme ile oy kullanabileceğini belirtti.
Tosun, ‘’Türkiye’de seçmen de bu tip bilinci yüksek yani ne olup bittiğinin farkında olan bir seçmen bunun sadece ve sadece bir stratejinin parçası olduğunu bir oy kapma amaçlı olduğunun da farkında. Hiç mi işe yaramıyor tabii ki yarıyor kendi seçmenini konsülte edebiliyor yani bir soru işareti oluşturuyor kendi seçmeninin zihninde.’’ İfadelerinde bulundu.
Prof. Dr. Tanju Tosun sorularımızı şu şekilde yanıtladı:
ERDOĞAN’IN BU STRATEJİYE İTEN ETKENLER NEDİR?
2015 sonrasında aslında şiddetli milliyetçi söylem Sayın Erdoğan’ın dilinde dikkat çekiyor. Bunun da temel nedeni Adalet ve Kalkınma Partisi Türkiye’deki merkez parti özelliğini kaybetmeye başladı. Özellikle ekonomik koşullara bağlı bir takım dinamikler AKP’nin çekirdek kadrosu dışındaki seçmenin bir kısmının uzaklaşmasına yol açtı.
Temel strateji acaba bu çekirdek kadro dışında uzaklaşmaya başlayan kitleyi nasıl çekebiliriz. Bundan çare önce yerlilik ve millîlik söylemi ama yerlilik ve millilik söylemi için de aslında 2018 seçimleri gösterdi ki AKP’yi eski konumuna getirmeye yetmiyor. Dolayısıyla bu yerlilik ve milliğin üzerinde salt bir milliyetçi söylemle takviye yapmak gerekiyor. Bu milliyetçi söylemde tabii Cumhuriyet Halk Partisi de özellikle terörle en azından sembolik düzeyde ilişkilendirme stratejisine yöneldiler. Burada genel anlamda tabii sadece CHP değil muhalefet, Millet İttifakı olarak da düşünmek gerekir bunu. Yani bu oy pazarında yeni seçmen devşirme stratejisi olarak okuyabiliriz. Yoksa kuvvetle muhtemel kendileri de biliyor bu bir yanılsamadan ibaret burada bir tek amaç bir ilizyon yoluyla giden seçmen acaba geri çekilir mi mesele bundan ibaret kanımca.
ERDOĞAN’IN BU SÖYLEMLERİNİN SEÇMEN ÜZERİNDEKİ ETKİSİ NEDİR?
Seçmen nezdinde bir karşılığı olsaydı 2018 seçimlerinde de ya da 2019 yerel seçimlerinde de ki o dönemde de mesela İstanbul başta olmak üzere Ankara’da da yerel iktidarı almalarında teröristleri istihdam edecekler şeklinde bir söylem vardı ama seçmen nezdinde prim yapmıyor artık bunlar niye yapmıyor.
Türkiye’de seçmen de bu tip bilinci yüksek yani ne olup bittiğinin farkında olan bir seçmen bunun sadece ve sadece bir stratejinin parçası olduğunu bir oy kapma amaçlı olduğunun da farkında. Hiç mi işe yaramıyor tabii ki yarıyor kendi seçmenini konsülte edebiliyor yani bir soru işareti oluşturuyor kendi seçmeninin zihninde. Bu anlamda AKP’ den ayrılma gibi bir düşüncesi varsa, bu sert milliyetçi tutum, muhalefeti terörle yan yana getirmeye yönelik bu strateji, bu seçmenin partisinde kalmasına bir anlamda destek vermiş oluyor.
ANKETLERİN BİRÇOĞUNDA KILIÇDAROĞLU’NUN GERİSİNDE GÖRÜNEN ERDOĞAN BU SÖYLEMLERİ İLE ARADAKİ FARKI KAPATABİLİR Mİ?
Şimdi kamuoyu araştırmalarında gördüğümüz akdarıyla Kemal Bey, oy desteği itibarıyla Sayın Erdoğan’dan daha iyi bir durumda. Her ne kadar seçimin ikinci tura Sayın İnce faktörü dolayısıyla kalma ihtimali olsa da bu 20-25 günlük süre azımsanmayacak bir süre. Kampanya performansı çok iyi olduğu takdirde Sayın İnce’ye yönelik desteğin azımsanmayacak bir miktarda azalması söz konusu olabilir. Sayın Kılıçdaroğlu’na yönelebilir bu. Ama bunun koşulu şudur, Sayın İnce’nin seçmen tabanında azımsanmayacak ölçüde kendi siyasal görüşünü merkezde tanımlayan, siyasal ideolojik yelpazede merkezde tanımlayan ama siyasal kimlik itibarıyla Atatürkçü ulusalcı bir seçmen kitlesi var şimdi bu seçmen kitlesi de Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Erdoğan’ın hayata geçirmeye çalıştığı stratejiyi bir şekilde boşa çıkarması gerekiyor. Bu boşa çıkarma gerçekleştiği takdirde Sayın İnce’den bir miktar geri dönüşte de sağlanabilir.
Bu taktide fark daha da açılabilir kanımca.