Erdoğan’ın barışçıl mesajları muhalif seçmende nasıl karşılık bulur? Al Ain Türkçe Özel!
Siyaset Bilimci Özgün Emre Koç, Erdoğan'ın barışçıl mesajlar vermesine ilişkin,"Erdoğan kutuplaştırılmış bir siyaset izledi. Dolayısıyla yorulmuş, yıpratılmış bir kesim açısından çok bir şey ifade etmiyor" ifadelerini kullandı.
Türkiye 14 Mayıs'ta Cumhurbaşkanlığı seçimine gitti. İlk turda adayların salt çoğunluğu alamaması nedeniyle Türkiye, yeni cumhurbaşkanını belirlemek için 28 Mayıs'ta tekrar sandık başına gitti.
Cumhurbaşkanı adayları Recep Tayyip Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu, 60 milyonu aşkın seçmenin oyunu almak için yarıştı. Resmi sonuçlara göre Cumhur İttifakı adayı Erdoğan, Türkiye'nin 13. cumhurbaşkanı seçildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yeni döneminin başlangıcında muhalifler için barışçıl mesajlar vererek, " Gelin, seçim dönemindeki kırgınlıkları bir kenara koyup barışmanın yollarını arayalım. Türkiye’nin bir büyük kucaklaşmaya ihtiyacı olduğuna inanıyoruz." ifadelerini kullandı.
Siyaset Bilimici Özgün Emre Koç, Cumhurbaşkanının sosyolojik duvarlar ördüğünü, bu saatten sonra söylediği söylemlerin muhalifler için çok bir şey ifade etmediğini belirtti.
Erdoğan son döneminde başta Kürt sorununu olmak üzere bir dizi konuda hamle yapabilir mi?
Süleyman Soylu gibi isimlerin kabine dışında bırakılmasının biraz da bu tür kuşkuları şüphelendirtti. Bu yönde girişimlerde bulunabilir. Yeni bir toplumsal mutabakat, toplumu barıştırmak gibi söylemleriyle aslında bir ortak politika zemini yaratmaya çalışıyor. Zaten yeni kabine açıklandıktan sonra buna yönelik iltifatlarda görüldü. Muhalefet içerisinden de kabineye olumlu yaklaşım sergileyenler oldu. Esas amacı, muhalefet içerisinde çekirdekte değil de, çevrede olan unsurlarla bir diyalog zemini yakalamak. Kürt meselesiyle de ilgili girişimde bulunabilir. Fakat bu girişimi 'HDP ile iletişime geçerek mi yapacak?, yoksa HÜDAPAR gibi aktörleri o bölgede daha etkili hale getirerek mi yapacak?' kestiremiyorum.
Ülkenin neredeyse yüzde 50’sinin oy vermediği Erdoğan’ın barışçıl mesajları muhalif seçmende nasıl karşılık bulur?
Çoğunluğunda artık aşılmaz bir sosyolojik duvara dönüşmüş durumda. Erdoğan'ın nasıl bir mesaj verdiği çok da muhalif seçmende ifade etmiyor. Çünkü Erdoğan sosyolojik duvarlar ördü. Toplumun iki cenabı birbirinden tamamen kopacak şekilde bir kutuplaştırma siyaseti izledi. Kendine ait bir ulus var. Onun şahsı etrafında kenetlenmiş bir millet var. Bir de o millete dahil olmayan karşı cenap var. Toplumu bu şekilde ikiye ayırdı. Dolayısıyla bu saatten sonra o söylemler bu kadar yıpratılmış, yorulmuş, baskılanmış bir toplum kesimi açısından çok da bir şey ifade ettiği kanaatinde değilim.