Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Özgür Özel'e: Girdiği yol çıkmaz sokaktır

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e sert eleştirilerde bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Özgür Özel'in girdiği yol, çıkmaz sokaktır” ifadelerini kullandı.
Ankara’da AK Parti Kadın Kolları Genel Merkez AR-GE Başkanlığı Teşkilat Akademisi Liderlik Okulu Kamp Programı”nda yaptığı konuşmada CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e sert eleştirilerde bulundu.
Özel’in 1 Temmuz’da Saraçhane’de düzenlenen mitingde yaptığı açıklamalara yanıt veren Erdoğan, “CHP tek başına karar alma ehliyeti olmayan bir şahsın ve şürekasının elinde giderek marjinalleşmekte, Türk siyasetini enfekte eden söylemlerin merkez üssüne dönüşmektedir. Türkiye'nin ana muhalefet partisi şu an yönetilmiyor. Dümeni kilitlenmiş gemi misali sürükleniyor. Aklı başında olan herkes bu gerçeği görmekte” dedi.
“Özgür Özel'in girdiği yol, çıkmaz sokaktır” diyen Erdoğan, “Gerilim, nefret, hakaret ve kutuplaştırma siyasetiyle Türkiye'de acıdan ve pişmanlıktan başka varılacak hiçbir yer yoktur. Şundan hiç kimsenin şüphesi, endişesi olmasın. Bu millet basiret ve feraset sahibi bir millettir. CHP'nin sorumsuz ve şuursuz yöneticilerin çekmek istediği tuzağa evvelallah düşmeyecektir.
“ANKARA MERKEZLİ SİYASET” ÇAĞRISI
Şehitleri koyun koyuna yatan bu asil millet, her türlü fitneyi, bozgunculuğu, nifak girişimini bünyesine yaklaştırmayacaktır. Biz de sükûnetimizi koruyacağız. Sabırlı ve serinkanlı tavrımızı her şart altında muhafaza edeceğiz. Onlar ne yaparsa yapsın, kardeşlikten taviz vermeyeceğiz. Açık söylüyorum. Başaramayacaklar, başaramayacaklar… CHP yönetiminin de bir an önce bu hakikatle yüzleşmesi hayırlı olacaktır. AK Parti olarak bizim samimi dileğimiz, ülkemizin ana muhalefet partisinin kendisini süratle toparlaması, rotasını bulması ve Ankara merkezli siyaset yapmasıdır” diye konuştu.
LEMAN KARİKATÜRÜ ÜZERİNDEN TEPKİ
LeMan dergisinde yayınlanan ve Hz. Muhammed’in resmedildiği öne sürülerek tepki toplayan karikatür üzerinden de Özel’e yüklenen Erdoğan, “CHP Genel Başkanı Özel'e, sözde karikatür üzerinden Peygamber Efendimize saygısızlık eden müptezellerin avukatlığını üstlenmeden önce bu telgrafı tekrar tekrar okumasını tavsiye ediyorum. Dün çıkmış, alçaklığı masum göstermek uğruna akla ziyan argümanlar öne sürüyor. Utanmadan, sıkılmadan gerçekleri çarpıtmak için 40 dereden su getiriyor. CHP Genel Başkanı'na sadece şunu söylüyorum. Milyonların gördüğü hakareti, rezilliği, provokasyonu sen göremiyorsan sorunu başkasında değil, kendinde ara” diye konuştu.
Erdoğan, “Özgür, git bir göz doktoruna görün. Hadi yolsuzlukları, hırsızlıkları, sahtekarlıkları, belediyeleri saran rant ve rüşvet düzenini diyet borcundan dolayı savunuyorsun. Peki, bu küstahlığı niçin savunuyorsun? Haramilere canlı kalkan oluyorsun da hadsizlere niçin sahip çıkıyorsun? O saçma sapan cümleleri kurarken hiç mi yüzün kızarmadı? Böyle hassas bir konuda kendini rezil rüsva ederken hiç mi "Ben ne yapıyorum?" diye sormuyorsun? Allah aşkına sen ne zaman bu ülkenin ana muhalefet partisinin genel başkanı gibi davranmayı öğreneceksin? Aslında bu izansızlığın, bu akıl tutulmasının sebebi bellidir. Maalesef bu zat siyasete, milletin baktığı yerden bakmıyor. Ne yaptığını, kime ve neye hizmet ettiğini hesap edemiyor. Dün de söyledim, CHP'nin çok ciddi bir siyasi kıble sorunu var” dedi.
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
“Teşkilat akademilerini asla sıradan bir eğitim faaliyeti olarak görmüyoruz. Bu platformu, ülkemizin yarınlarını şekillendirecek, büyük ve güçlü Türkiye idealimizi hayata geçirecek genç kadroların yetiştiği bir dava mektebi olarak telakki ediyoruz.
Türkiye'yi asırlık hayalleriyle buluşturacak, önümüzdeki yüzyıla silinmez bir damga vuracak azimli, sabırlı, kararlı, özgüvenli kadroların yetiştiği Liderlik Akademisi bizim için hayati önemdedir. Üç gün boyunca bilgileriyle, deneyimleriyle, vizyonlarıyla katılımcılara yol gösterecek tüm bakanlarımıza, başkanlarımıza, parti mensuplarımızın tamamına bir kez daha teşekkür ediyorum. Mevla bizleri millete hizmet yolundan ayırmasın. Kavlimizi, kalbimizi ve gayemizi istikamet üzere kılsın diyorum.
Liderlik önünü görmek değil, dağın arkasında neler bulunduğunu, hangi risklerin ve fırsatların sizi beklediğini öngörebilmektir. Ülkemizin son 23 yıldaki en büyük avantajı, AK Parti gibi vizyoner, çalışkan, dirayetli ve liyakatli kadrolara sahip olmasıdır. Muhalif veya muvafık fark etmeksizin, elini vicdanına koyan herkes şu gerçeği ikrar ediyor.
“TÜRKİYE YÜZYILI’NI İNŞA ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
2004'te Anayasa'da yaptığımız düzenlemeyle kadın-erkek eşitliğini teminat altına aldık. Üniversitelerimizdeki kız öğrencilerin oranını %13'ten %53'ün üzerine taşıdık. Kadınların iş gücüne katılım oranını %27,9'dan %36 buçuğa yükselttik. Kadın kooperatiflerini güçlendirdik. Kadın girişimcilere yeni destekler, yeni hibe ve teşvik paketleri sunduk. Kadın istihdamını %25,3'ten aldık, %33'e taşıdık. Kadın milletvekili oranını %4,4'ten %27 seviyelerine biz çıkardık.
Sıfır tolerans ilkesiyle kadına karşı şiddetle etkin biçimde mücadele ettik. Türk Ceza Kanunu'nda 2005, 2021, 2022 yıllarında yapılan kapsamlı reformlarla etkin, caydırıcı önlemleri biz hayata geçirdik. 6284 sayılı kanunla, başka hiçbir sözleşmeye gerek duyulmayacak şekilde kadınların hak ve hukukunu korumaya aldık. Şiddeti önleme ve izleme merkezlerimizde, kadın konukevlerimizde, KADES ve elektronik kelepçe gibi uygulamalarla kadınların yanında biz olduk. Bu örnekleri daha da çoğaltmak mümkün. İnşallah, bundan sonra da kadınla mümkün diyerek dayanışma ruhuyla Türkiye Yüzyılı'nı birlikte inşa etmeye devam edeceğiz.
Şunu bir defa, bugün büyük bir kararlılıkla tekrar ifade etmek istiyorum. Bu can, bu tende olduğu müddetçe, Allah'ın izniyle milletimize hizmetten, milli iradeyi savunmaktan, hedeflerimize ulaşmak için çalışmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Ekonomide, dış politikada, ticarette, diğer alanlarda Türkiye'yi büyütecek, daha ileri seviyelere taşıyacak faaliyetleri aynı tempoda sürdüreceğiz. Türkiye'nin onurunu, ülkemizin saygınlığını, milletimizin izzetini ve itibarını korumakta zafiyet göstermeyeceğiz. Herkes bilsin ki bu kadro, alkış almak için müstevliler karşısında eğilen bir kadro değildir. Bu kadro kendi ülkesini süklüm püklüm bir halde yabancılara ve yabancı basın kuruluşlarına şikayet eden bir kadro değildir. Özgür neredeydi? Almanya'da. Ne yapmaya gitti? AK Parti'yi şikayet etmeye. Bizim böyle bir derdimiz yok.
Aile kurumunu korumak, aile değerlerini tüm yönleriyle muhafaza ederek gelecek nesillere güçlü bir miras bırakmak bizim en temel vazifemizdir. Bugün ne yazık ki dijital bir kuşatma altında yaşıyoruz. Yeni teknolojiler bir yandan hayatımızı kolaylaştırırken diğer yandan milli ve manevi değerlerimizi tehdit ve tahrip eden unsurlar barındırıyor. LGBT gibi sapkınlıklardan sanal bahis ve kumar tuzaklarına, cinsiyetsizleştirme politikalarından kültür emperyalizmine her geçen gün yeni bir cephede mücadele veriyoruz.
Hafta sonu yaşanan çirkin görüntülere hepiniz şahit oldunuz. Şimdi soruyorum. Bırakın milleti, bırakın ülkeyi, bunlardan kendi çevrelerine, soruyorum, hayır gelir mi? Aileyi ortadan kaldırarak, ahlakı yok ederek, masum çocuklara bile zehrinizi zerk ederek siz neyi amaçlıyorsunuz? Menfur fikirlerinizi, çirkin emellerinizi, bozuk değerlerinizi bu topraklarda yaymanıza müsaade etmedik. Bundan sonra da etmeyeceğiz.
Bilhassa bu hususta kadın kollarımız başta olmak üzere, partimizin tüm mensuplarından daima müteyakkız bir ruhla çalışmalarını bekliyorum”