Erdoğan: Türkiye, teröristlerin cirit attığı bir ülkeye nasıl güvenebilir?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Milli Savunma Üniversitesi’nde kurmay subayların mezuniyet törenine katıldı.
Erdoğan törende yaptığı konuşmada NATO Zirvesi öncesi İsveç’e mesaj gönderdi.
“Nasıl güvenebiliriz?”
Son dönemde İsveç’te yaşananlara dikkat çeken Erdoğan, Türkiye’ye yönelik baskıları esefle karşıladıklarını söyledi ve şu ifadeleri kullandı;
“Türkiye'nin son 71 yılda NATO ittifakına yaptığı katkıları, çok az müttefik yapmıştır. İttifakın açık kapı politikasını destekliyoruz, ittifakın temel değerlerine sadakat gösterecek herkesi bağrımıza basmaya hazırız. Finlandiya'nın üyeliğine onay vererek ilkesel duruşumuzu ortaya koyduk ama teröristleri himaye edenlere ve terörle mücadelede gerekli tedbirleri almayanlara da tepkimizi göstermekten çekinmedik. NATO çatısı altında dayanışma sergileyelim diyenlerin Türkiye'de darbeye kalkışmış, 40 yılda binlerce insanımızı katletmiş canilere kucak açmasının hiçbir makul gerekçesi olamaz. Terörle demokrasi, güvenlik, insanlık yan yana duramaz.
Bize tavsiyede bulunanlar öncelikle şu sorulara cevap vermelidir. Türkiye, sokaklarında teröristlerin cirit attığı bir ülkeye nasıl güvenebilir? Terör örgütleriyle arasına mesafe koymayan bir devlet, NATO'ya nasıl katkı yapabilir? Terörizmle mücadele etmeyenler ittifakın hasımlarıyla nasıl mücadele edebilir?
Madrid'de ülkemize verilen sözlere riayet edilmesini bekliyoruz. Salı günü Vilnius'ta yapılacak Liderler Zirvesi'nde tüm bu hususları tekrar ittifak ortaklarımızın dikkatine getireceğiz.''
MSÜ’ye övgü
Türkiye’nin askeri eğitim alanında önemli bir noktaya geldiğini vurgulayan Erdoğan, “Geldiğimiz nokta önemli olmakla birlikte elbette yeterli değildir. Güncel şartlara ve yeni meydan okumalara göre kurumlarımızın sürekli bir tekamül içinde olması gerekiyor. Türkiye'nin mevcut ihtiyaçlarına odaklanırsak hata yaparız. Başarıyı sadece geçmişle kıyasta ararsak yerinde saymaktan kurtulamayız. Eski hantal yapıyı terk ederken yeni yapının durağanlaşmasına izin veremeyiz. Değişim ve yenilenme ihtiyacının uzun soluklu bir süreç olduğunun bilinciyle hareket etmeliyiz” dedi.