Cumhurbaşkanı Erdoğan: TSK, dünyanın en saygın ordularından biri
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu Diploma Alma ve Sancak Devir Teslim Töreni’nde yaptığı açıklamalarda “TSK, dünyanın en saygın ordularından biri” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu Diploma Alma ve Sancak Devir Teslim Töreni’nde açıklamalarda bulundu. 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı gündemine alan Erdoğan, “Cumhuriyetimize giden yolu açan bu önemli zafer, kahraman ordumuzun bayramıdır. Türk Silahlı Kuvvetleri, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı şeref madalyası olarak her bir mensubunun yüreğine nakşetmiştir” dedi.
Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını anan Erdoğan, "Büyük zaferin mimarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını minnetle anıyorum. Öncelikle bir hususu vurgulamak durumundayım. Büyük zaferle, milletimizin bağımsızlık iradesi tescil edilmiştir” ifadelerini kullandı.
Erdoğan şunları kaydetti:
“1834 yılında kurulan Kara Harp Okulumuz, ordumuzun gözbebeğidir. Kara Harp Okulumuz, çok zorlu şartlarda görev yapan, canını feda eden kahraman subaylar yetiştirmiştir. Bugün ordumuzun en güçlü kalelerinden olan Kara Harp Okulumuzdan yetişen vatan evlatları, terörle mücadeleden sınır ötesi operasyonlara kadar çok büyük başarılara imza atıyor.
“TSK’MIZ ÜLKEMİZİN BAĞIMSIZLIĞININ GÜVENCESİDİR”
Peygamber ocağı olan TSK, cesur, disiplinli ve fedakar mensuplarıyla dünyanın en saygın orduları arasında yer alıyor. Kahraman ordumuzun saflarına yeni çelikten bilekler ekliyoruz. 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra yeniden yapılandırdığımız harp okullarımızın başarı grafiği sürekli yükseliyor.
Yeni eğitim ve öğretim sistemimizle, milli iradenin üstünlüğü ilkesine bağlı, sadece devletinden ve onun meşru yöneticilerinden emir alan bir TSK’ya sahip olduk. Atılan tüm bu adımların, bırakın zayıflatmayı, ordumuzun gücüne nasıl güç kattığını sahada elde edilen başarılarda görüyoruz. Suriye’den kuzey Irak’a, Libya’dan Somali’ye kadar silahlı kuvvetlerimiz görevini alnının akıyla yerine getiriyor.
Her Türk asker doğar. Bu sözü milletimizin bu topraklarda yürüttüğü varlık-yokluk mücadelesiyle eşleşmiştir. Nesilden nesile aktarılan askerlik, milletimiz için bir meslekten ziyade din için, vatan için, devlet ve bayrak için namus borcu olarak görülmüştür. Köklü bir maziye sahip TSK’nın kodlarında hep bu anlayış hakimdir. Bugün de milletimizin ta kendisi olan TSK’mız ülkemizin bağımsızlığının, vatanımızın bölünmez bütünlüğünün güvencesidir.
"EN BASİT ZAFİYET GÖSTERGESİ ÇOK BÜYÜK TEHDİTLERE NEDEN OLABİLİR"
Türkiye, coğrafya olarak bir köprü, kültürel anlamda bir merkez, ekonomik açıdan bir geçiş bölgesidir. Böyle bir coğrafyada başı dik ve bağımsız bir şekilde yaşamak her baba yiğidin harcı değildir. En basit bir zafiyet göstergesi bile milletimizi çok büyük tehditlerle karşı karşıya bırakabilir.
Eğer bu teröristleri gömdüysek aynı kararlılıkla gömmeye devam edeceğiz. Anadolu’yu vatan yapmak kadar ebedi vatanımız olarak muhafaza etmek de zordur. Burası zayıflığı, tembelliği kaldırmaz. Bölgemizdeki hadiselere kulaklarımızı tıkarsak, kendimizi kandırmış oluruz. Adriyatik’ten Asya bozkırlarına nerede bir soydaşımız varsa meselemiz, bizim meselesidir.
"KUDÜS'E SIRTIMIZI NASIL DÖNEBİLİRİZ?"
Kudüs’e biz sırtımızı nasıl dönebiliriz? Gazi Mustafa Kemal’in düşman postalı değdirmemek için mücadele ettiği Filistin topraklarına biz gözlerimizi nasıl kapatabiliriz? Filistinli kardeşlerimizin feryatlarına kulaklarımızı nasıl tıkarız? İstanbulla, Kudüs’ü kim ayırabilir?”