Erdoğan NATO zirvesinde görüşülen konuları açıkladı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Washington'daki NATO Devlet ve Hükûmet Başkanları Zirvesi'nde masaya yatırılan konuları, bizzat yaptığı konuşma ile açıkladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Devlet ve Hükûmet Başkanları Zirvesi kapsamında gerçekleştirilen toplantılarda Türkiye'nin stratejik pozisyonunu ve ittifak içindeki rolünü ele aldı. Washington'da düzenlenen bu önemli zirvenin ardından, Erdoğan önemli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Devlet ve Hükûmet Başkanları Zirvesi dolayısıyla ABD'nin başkenti Washington'da bulunuyor. Zirvenin tamamlanması üzerine önemli açıklamalarda bulunan Erdoğan, NATO'nun 75. yıl dönümünde gerçekleşen bu tarihi buluşmayı başarıyla sonuçlandırdıklarını vurguladı. Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden ve diğer Amerikan yetkililerine misafirperverlikleri için teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı, Rusya-Ukrayna savaşı konusunda uluslararası hukuku destekleyen bir pozisyon aldıklarını belirtti. Yeni adımların üzerinde mutabakata varıldığını ifade eden Erdoğan, NATO'nun Ukrayna'ya yönelik eğitim girişimlerini onayladıklarını ve Kiev'e bir NATO kıdemli temsilcisi atanmasına karar verdiklerini aktardı. Türkiye'nin, savaşın başından itibaren çatışmanın sona erdirilmesi için çaba gösterdiğini ve adil bir barışın herkes için kazançlı olacağını dile getirdi.
Erdoğan, Rusya ve Ukrayna arasında devam eden savaş karşısında uluslararası hukuku savunma konusunda kararlı olduklarını vurguladı. Cumhurbaşkanı, somut adımlar atılması konusunda müttefiklerle mutabakata vardıklarını ifade etti. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve ekibine teşekkürlerini iletti.
Dünya genelinde krizlerin ve gerginliklerin arttığı bir dönemde Türkiye'nin sorumluluklarını eksiksiz yerine getirdiğini vurgulayan Erdoğan, Türkiye'nin NATO'ya katkılarının altını çizdi. İttifakın bütünlüğü açısından alınan kararların uygulanmasının büyük önem taşıdığını ifade eden Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin beklentilerini zirve sırasında tekrar dile getirdiğini belirtti. Ayrıca, NATO'nun terörle mücadelede müttefikler arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi gerektiğini ve terörle mücadelede önemli bir rol oynayan Türkiye'nin destek beklediğini söyledi.
Erdoğan, zirvede terörle mücadele konusunda artırılan çabaların önemine değindi ve NATO'nun terörle mücadele stratejisinin geçen yıl güncellendiğini anımsattı. Türkiye'nin terörle mücadelede uzun yıllardır ağır bedeller ödediğini ve müttefiklerden beklenen dayanışmanın önemine dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı, Karadeniz üzerinden gerçekleştirilen girişimlerin yeniden başlamasını istediklerini belirtti. Adil bir barış sağlanması halinde kaybedenin olmayacağını söyleyerek, zirve boyunca müttefikleriyle bu konuda yapılan değerlendirmeleri paylaştı.
NATO üyesi ülkelerin savunma harcamaları konusunda yüzde 2'lik hedefi aştıklarını belirten Erdoğan, ittifak savunmasına yönelik konuların ilk oturumda ele alındığını söyledi. Birlik ve dayanışmanın, 32 müttefik tarafından samimi bir şekilde benimsenmesinin gerekliliğini vurguladı.
Erdoğan, bazı müttefiklerin PYD/YPG ile olan ilişkilerini eleştirerek, bu durumun kabul edilemez olduğunu vurguladı. Türkiye'nin, DEAŞ ile mücadelede ön saflarda yer aldığını ve bu tehdide karşı müttefiklerden somut destekler beklediğini aktardı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazze'de yaşananlar ve Filistin meselesi, Erdoğan'ın konuşmasının merkezinde yer aldı. Gazze'de devam eden şiddet olaylarını "katliam" olarak nitelendiren Erdoğan, kalıcı bir çözüm bulunmadan bölgede istikrarın sağlanamayacağını vurguladı.
"Netanyahu yönetimi, yayılmacı politikaları ile sadece İsrail'in değil, tüm bölgenin güvenliğini riske atıyor," diyen Erdoğan, İsrail'in uluslararası hukuka saygı göstermeyen bir yapı sergilediğini belirtti. Ayrıca, İsrail'in NATO ile olan ortaklık ilişkisinin sürdürülebilir olmadığını ve Türkiye'nin bu durumu onaylamayacağını açıkça ifade etti.
Cumhurbaşkanı, NATO'nun güney kanadındaki ortaklarla daha sıkı bir koordinasyon içinde olunması gerektiğini savundu. Gazze'de yaşanan insanlık dramına işaret eden Erdoğan, 7 Ekim'den bu yana 40 bine yakın masum insanın yaşamını yitirdiğini hatırlattı. Netanyahu yönetiminin sorumsuz politikaları nedeniyle bölgede barışın mümkün olmadığını söyledi.
Erdoğan, Filistinlilerin kendi devletlerine sahip olmalarının, bölgede kalıcı barışın anahtarı olduğunu vurgulayarak, "Uluslararası toplum, iki devletli çözüm için bir araya gelmeli," dedi. Türkiye'nin bu süreçte her türlü garantörlük ve inisiyatifi üstlenmeye hazır olduğunu belirtti.
Erdoğan, zirvede ayrıca Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne tam destek verdiklerini ve NATO'nun Ukrayna'daki savaşa taraf olmaması gerektiğini dile getirdi. Zirve boyunca Macaristan, Yunanistan, İtalya, Ukrayna ve Birleşik Krallık liderleriyle yapılan ikili görüşmelerin yanı sıra, diğer liderlerle de bir araya geldiğini ifade etti. Hollanda Başbakanı Rutte ve NATO Genel Sekreteri Stoltenberg'e teşekkürlerini iletti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son dönemde İsrail-Filistin arasındaki çatışmalarla ilgili Türkiye'nin gösterdiği insani ve diplomatik çabalar hakkında bilgi verdi. Erdoğan, Türkiye'nin gıda yardımı ve sağlık desteği gibi konularda önemli adımlar attığını vurgulayarak, "İlk günden itibaren İsrail-Filistin arasındaki savaşla ilgili her türlü adımı attık. Gıda yardımı mı dersiniz, hastanelerimizi devreye sokmak mı dersiniz." dedi. Bu çerçevede, Türkiye'nin 40 bine yakın TIR ve uçak ile bölgeye gönderdiği yardımların devam ettiğini belirtti.
Erdoğan, İsrail'in uluslararası hukuka aykırı eylemlerine dikkat çekmek amacıyla Güney Afrika ile birlikte Lahey Adalet Divanı'na başvurduklarını açıkladı. Bu süreçte, Türkiye'nin diğer ülkelerle de işbirliği içinde olduğunu ve benzer başvurular için lobi yaptığını ifade etti. Erdoğan, "Dünyadaki birçok ülkeyi de aynı şekilde Lahey Adalet Divanı'na şikayetçi olmasını biz kendilerinden talep ediyoruz. Bu kampanyamız sürüyor sürecek. İsrail'in anladığı dili kullanmamız lazım." şeklinde konuştu.
F-16 satışı konusunda ABD Başkanı Joe Biden ile yapılan son görüşmelere değinen Erdoğan, olumlu sinyaller aldıklarını belirtti. "Dün akşam ve bugün Biden ile konuştum. Denildiği gibi olursa '3-4 hafta içinde ben bu problemi çözeceğim' dedi." diyerek, iki lider arasında geçen diyaloglara da yer verdi.
Suriye ile yaşanan uzun süreli dargınlığı sona erdirmek ve ilişkileri normalleştirmek amacıyla Bashar al-Assad ile yeni bir görüşme süreci başlatmak istediklerini belirten Erdoğan, bu konuda dışişleri bakanını görevlendirdiğini açıkladı. Erdoğan, "Sayın Esed'e 'ya ülkeme gel veya üçüncü bir ülkede görüşme yapalım' çağrımı yaptım." diyerek Esed'e açık bir davette bulundu.