Erdoğan: Kılıçdaroğlu’nu Cumhurbaşkanı adayı olarak karşımıza diken bir mekanizma var
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Antalya Kepez Turgut Özal Spor Salonu önünde düzenlenen mitingdeki konuşmasında, Kılıçdaroğlu’nu hedef aldı.
Erdoğan, Antalya’daki yurttaşlara seslenirken, muhalefeti hedef aldı.
Kılıçdaroğlu’nu karşımıza cumhurbaşkanı olarak diken bir mekanizmanın varlığından söz etti.
Erdoğan'ın konuşmasından şu şekilde:
‘ANTALYA'YI AYRI BİR SEVİYORUZ. İNŞALLAH TÜRKİYE YÜZYILI'NI DA BERABER İNŞA EDECEĞİZ’
‘’Biz sizleri çok seviyoruz. Sizlere olan aşkımız farklı. Bu yolda bizi hiç yalnız bırakmadınız. Bu şehri hep gönülden sevdik. Antalya'yı turizmi ile tarımı ile ticareti ile geliştirmek, zenginleştirmek için gece gündü çalıştık. Antalya da attığımız her adımda yanımızda yer aldı. Bir kez daha Antalya'nın desteğine talip olmak için bir aradayız.
Bu şehir ayrımcılığın hiçbir çeşidine itibar etmez. Denizini, toprağını, dağını kendisi ve vatanı için berekete dönüştürür. Burada yeni bir hayata başlamak isteyen herkesi kucaklar. Aynı zamanda bu şehir, mesele ülkesinin bütünlüğü olduğunda kimsenin gözünün yaşına da bakmaz. Biz bunun için Antalya'yı ayrı bir seviyoruz. İnşallah Türkiye Yüzyılı'nı da beraber inşa edeceğiz. Şu anda karşımda 100 bini aşkın Antalyalı var.
‘KILIÇDAROĞLU’NU CUMHURBAKANI ADAYI OLARAK KARŞIMIZA DİKEN BİR MEKANİZMA VAR’
Pazarlık kızıştığında ortaklardan biri kalkıp sonra yerine otururken HDP de bu cümbüşte yerini aldı. Baktılar 7 ortakla da bu iş olmayacak, iki büyükşehir belediye başkanını dahil edip ortak sayısını 9'a çıkardılar. Aslında ağlanacak halimize gülüyoruz. Kılıçdaroğlu'nu cumhurbaşkanı adayı olarak karşımıza diken bir mekanizma var.
Bu mekanizma CHP tabanının da ittifaktaki diğer partilerin de hassasiyetlerini umursamıyor. Tıpış tıpış oy vereceksiniz diyerek bu nobranlık ifade ediliyor. Bunların derdi yönetimi değiştirirken Türkiye'nin kaldığı yerden yola devam etmesi değildir. Türkiye'yi; siyaseti ile, ekonomisi ile, diplomasisi ile yarım asır daha kendine gelemeyeceği bir çukura itmektir. Ama inşallah başaramayacaklar.’’