Erdoğan: Türkiye her şeyi yapmaya hazır, yeter ki barış istesinler
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Katar dönüşü uçakta soruları cevapladı. Gazze’deki son durumdan yerel seçim gündemine soruları cevapladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar ziyareti dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Sorulan sorular ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın verdiği cevaplar şöyle:
Gazze’de sizin de söylediğiniz gibi korkunç bir insani felaket ve trajedi yaşanıyor. İsrail-Filistin sorununun çözümü konusunda Amerika Birleşik Devletleri’nin kafasında sizce nasıl bir plan var? İsrail'e ne zaman dur denilecek?
İsrail’e yönelik başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere tüm Batılı ülkelerin destekleri olmasaydı, şu anda bölgemizde böylesi bir tabloyla karşı karşıya olmazdık. Bu ülkelerin gerek nakdi, gerek silah, mühimmat, araç gereç gibi ayni ve parasal olarak sınırsız destekleri, ciddi manada Batı'nın şımarık çocuğu İsrail'i bu noktalara taşıdı. Bu nereye kadar böyle gider? Bu durum özellikle İsrail'le ilişkileri çok çok farklı konumda olan ülkelerin İsrail’e olumsuz bakışını çok daha tahrik edici olacaktır. Failin kimliğine göre hareket eden küresel sistemin ayarı bozulmuştur. Bu bozuk ayarla neyi nasıl düzelteceksiniz?
TÜRKİYE’NİN GARANTÖRLÜK ÖNERİSİ
Ortadoğu’da kalıcı barış için Türkiye başta garantörlük olmak üzere bazı somut önerilerde bulundu. Siz, bir Barış Konferansı önerdiniz. Katar da süreçte aktif rol oynayan ülkelerden biri. Görüşmelerinizde, kalıcı barış ve ateşkesin yol haritasına ilişkin neler gündeme geldi?
Şunu rahatlıkla söyleyebilirim, Katar'ın bütün bu sürece bakış açısı bizimle örtüşüyor. Bundan sonraki süreçte de Katar ile gerek şahsım, gerek Dışişleri Bakanlığımız, gerekse ilgili kurumlarımız irtibat halinde olacak. Barışa ulaşmasını hedeflediğimiz bu süreci birlikte işletecek, adımları yine birlikte atacağız. Çünkü bundan sonraki aşama “Kendi başına bırakalım, yürüsün” diyeceğimiz bir süreç değil. Ortada İsrail’in acımasız saldırılarıyla yerle yeksan olmuş bir Gazze var. Ateşkesin sağlanması ve akabinde yaralıların Gazze’den tahliyesi öncelikli konular. Bir de Gazze'nin yeniden inşası ve imarı konusu var. Bu konuda da gerekeni yine hep birlikte, inşallah gücümüz neye yetiyorsa yapacağız. Yeniden inşa ve imara başlayacağız. Katar bu konuda Türkiye’yle aynı istikamette yürümeye kararlı. Biz garantörlüğe de, bu konferansa ev sahipliği yapmaya da hazırız. Yeter ki barışı gerçekten istesinler. Biz sürekli barış diyoruz, hukuk, adalet diyoruz. Bunları öylesine söylemiyor, dünyanın büyük bir felakete sürüklenmemesi için bu kavramların ayakta kalmasına ihtiyaç olduğunu bilerek ifade ediyoruz. Gözleri olup zulmü görmeyenlere, kulakları olup gerçeği işitmeyenlere, dilleri olup hakikati söylemeyenlere “görün, duyun, gerçeği artık söyleyin” diyoruz. İnsanlık onurunun kurtuluş reçetesini sunuyoruz aslında. Biz yılmayacağız, usanmayacağız, yorulmadan hakkı ve hakikati anlatacağız. “Denedik olmadı” deme lüksümüz yok. Barış için çabalamaya devam edeceğiz. Yeni yol haritalarımızı oluşturduk. Hem Gazze’deki zulmü, hem Filistin’in yıllardır yaşadığı dramı, hem de kalıcı barış için çözümlerimizi ifade edeceğiz.
YEREL SEÇİM MESAJLARI
CHP’nin yerel seçimde ittifak teklifi İYİ Parti tarafından reddedildi. Sizin bu konuda bir teklifiniz var mı efendim? Ne dersiniz?
Bizim Cumhur İttifakı olarak içimizde böyle bir sıkıntı söz konusu değil. Ekibimiz şu anda muhataplarıyla görüşmelerini yaptı, yapıyor. Sayın Devlet Bahçeli ile bu konuda ana çerçevede görüşmelerimizi yaptık, adımlarımızı zaten attık, atıyoruz. Arkadaşlarımız çalışmaya devam ediyor. Cumhur İttifakı'ndaki sağlıklı çalışma şartları görünen o ki karşı tarafta yok. Bizler de şu an itibarıyla bu sağlıklı gidişi herhangi bir sıkıntıya fırsat vermeden devam ettireceğiz. “Yeniden İstanbul” diyorsak, “Yeniden Ankara” diyorsak bu iller başta olmak üzere şehirlerimizin tamamında çok çalışıp Cumhur İttifakı olarak seçimi kazanmalıyız. Zira İstanbul'un, Ankara'nın çektiği çileler ortada. İllerimizde vatandaşımızı, halkımızı inşallah karamsarlığa sürüklemeyecek adaylarla yeni bir sıçramayı yapacağız. Cumhur İttifakı olarak da en güzel şekilde 31 Mart seçimlerinden zafere çıkacağız.
HEDEP yerel seçimlerde bütün şehirlerden aday çıkartacağını, son sözün Parti Meclisi’nde olacağını söyledi. Bu kararlarının arkasında duracağını düşünüyor musunuz?
Yaptıkları, geçtiğimiz seçimde gerçekleşen ve hala gizli tutulan pazarlıkları tazeleme gayreti olabilir. Öpülen ellere, gönderilen selamlara bakılırsa CHP de nikah tazeleme konusunda bir hayli hevesli. Bu hevesi gördüklerinden olsa gerek “ne koparırsak kardır” taktiğini devreye almışlar anlaşılan. Biz bu oyunu daha önce de gördük. Geçtiğimiz seçimlerde ne dediklerini hatırlayın. Kesin bir dille Cumhurbaşkanı adayı çıkartacaklarını söylemediler mi? Sonra CHP ile kapalı kapılar ardında pazarlığa oturdular. CHP’den aldıkları somut sözlerden çok memnun oldular ve aday çıkartmayacaklarını söyleyip altılı masanın adayına açık destek verdiler. Hatta o süreçte Kandil’den de Millet İttifakı’na açık destekler geldi. Şimdi de aynı süreç işletiliyor. CHP’ye “bize ne vereceksiniz, biz neler alacağız” diyorlar. Cumhur İttifakı'nın dışındaki diğer siyasi partilerin mantalitesi bizim anlayışımız değildir. Ne HEDEP’in zihniyeti ne CHP'nin zihniyeti bizimle bağdaşmaz. Yakından, uzaktan bizimle alakası olamaz. Biz milliyiz, yerliyiz. Onlar ne millidir ne de yerli. Biz bu millilik, yerlilik ekseninde inşallah bu çalışmaları sürdüreceğiz 31 Mart'tan da çok çok farklı bir şekilde kazanarak çıkacağız.
İSTANBUL VE ANKARA ADAYLARI KİM OLACAK?
Özellikle Cumhur İttifakı olarak İstanbul ve Ankara'da çıkaracağınız adayların kim olacağı merak konusu. Acaba bu isimleri ne zaman belirleyip ne zaman açıklayacaksınız? Bir de bu isimleri belirlerken İstanbul ve Ankara'da ne tür kriterleri dikkate alıyorsunuz? Hangi kriterler üzerinde duruyorsunuz?
Halkımızın kabul gördüğü veya kabul gösterdiği kriterler neyse biz o kriterlerle adaylarımızı belirlemenin gayreti içerisinde olacağız. Kaldı ki ben biliyorsunuz belediyecilikten gelmiş bir siyasetçiyim. 40 yılımızı buna verdik ve halkımın ilgisi, alakası, muhabbeti kimedir, neyedir, hangi kriterler hangi adayda olursa halkım ona teveccüh eder, bunları az çok biliyoruz. Bu konularda çalışmayı yürüten arkadaşlarımızla beraber enine boyuna analiz yapıyoruz. Ondan sonra da nihai kararımızı veriyoruz. İnşallah yerel yönetimler seçiminde de yerel yönetimlerden gelen bir siyasetçi olarak, bu kriterleri masaya yatıracağız ve adımlarımızı da ona göre atacağız. Bizim belediyecilik anlayışımızı temsil etmeyecek, bizi hayal kırıklığına uğratabilecek kimseyi listelerimizde göremeyeceksiniz. Çok nitelikli arkadaşlarımız mevcut ve en iyisine karar verip milletimizin huzuruna çıkıp destek isteyeceğiz.
EKONOMİYLE İLGİLİ MESAJLAR
Vatandaşın en az enflasyon kadar merak ettiği bir başka husus da pazardaki fiyat istikrarsızlığı. Özellikle internet pazarında karşı karşıya kaldığımız bu durumla aynı mahallede, aynı semtte, yan yana iki markette bile karşılaşabiliyorsunuz. Enflasyonun yanı sıra piyasadaki bu fırsatçılıkla mücadele konusunda neler var mücadele planınızda?
Fırsatçılıkla mücadele, fahiş fiyat artışlarıyla mücadele noktasında denetim ve cezai uygulama görevlerimizi yapıyoruz. Bunu yaparken de ilgili kurumlarımız enflasyonla mücadele programına uygun biçimde koordineli çalışıyor. Bir yandan da arz, talep, stok, ihracat, ithalat verileri hemen hemen her gün kontrol ediliyor. Piyasada yokluk oluşmaması buna bağlı olarak da fahiş fiyat artışları oluşmaması noktasında ciddi tedbirler aldık ve 6 aydan bu yana piyasada hiçbir mal sıkıntısı yaşanmadı. Fahiş fiyat artışı yaptıkları tespit edilen sektörlerin üzerine bakanlıklarımız hızlı ve organize bir şekilde gidiyor. Gayrimenkulde otomotivde ciddi fiyat düşüşleri oldu. Cumhuriyetimizin 100. yılı vesilesiyle fiyat indirim kampanyası çağrımız da etkili oldu. 100 bin’e yakın işletme bu noktada katılım gösterdi. Esasında biz enflasyonu dizginleyerek, beklentileri yöneterek, kalıcı bir şekilde dezenflasyon sürecini başlatmış durumdayız. Bazı ürünler bazında farklı mecralarda farklı fiyatlar olabiliyor. Bunu tamamen kontrol etmek, yönetmek, idari kararlarda pek olası değil. Onun yerine bizim için önemli olan genel anlamda ekonominin tamamına hakim fiyat seviyesindeki artışların yavaşlamasıdır. Şu anda yavaşlama başladı. Bu bir trende dönüştü. Önümüzdeki aylarda bu çok net bir şekilde ortaya çıkacak. Baz etkisiyle Haziran ayına kadar yıllık enflasyon yüksek kalacak. Bir de para politikası gecikmeli çalışıyor. Haziran sonrası çok hızlı bir şekilde yıllık enflasyon düşecek.