Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hukuku kanunun üstünde gören bir milletiz
Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hakimleri Kura Töreni’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefete eleştirilerde bulunarak “Biz hukuku kanunun üstünde gören bir milletiz” dedi.
Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hakimleri Kura Töreni’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefete eleştirilerde bulunarak “Biz hukuku kanunun üstünde gören bir milletiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hakimleri Kura Töreni'nde konuştu. Sözlerine yeni görev yerleri belirlenerek 1075 hakim ve savcı adayını tebrik ederek başlayan Erdoğan, “Göreve yeni başlayacak 1075 hakim ve savcı adayımızla birlikte Adalet Teşkilatımızdaki hakim ve Cumhuriyet savcılarımızın toplam mevcudu da 25 bin 695’e çıkmış oluyor. Böylece ülkemizin dört bir yanında adalet hizmetlerinin hızlı, etkin ve sürdürülebilir şekilde ifası yolunda güçlü bir adım daha atıyoruz” dedi.
Erdoğan, “Adalet, haklıyla haksızı ayırmak, haklıya hakkını teslim etmek, ölçü ve nizama kayıtsız şartsız riayet etmektir. Bizim hem milli hem de manevi bünyemizde ölçü ve adalet tıpkı vücuttaki kanı deveran ettiren kalp gibi hayati rol üstlenir. İnanç ve kültür değerlerimizde dünyanın adalet ve ölçüyle kaim olduğunu bizlere telkin ediyor. 'Herhangi bir konuda hakemlik yaptığınız zaman adil olun' buyruğu esasen meselenin çerçevesini de net bir şekilde çiziyor” ifadelerini kullandı.
“ÇÖZÜMSÜZLÜK YARATAN YARGI, ESKİ TÜRKİYE’NİN YARGISIDIR”
27 Mayıs hatırlatması yapan Erdoğan, “Bir dönem tek parti faşizminin 27 Mayıs’tan itibaren darbeci zihniyetin bu vesayet odaklarının etkisinde kalan yargı, eski Türkiye’nin yargısıdır. Huzuruna gelen vatandaşa tepeden bakan, adalet yerine çözümsüzlük dağıtan yargı eski Türkiye’nin yargısıdır. 28 Şubat’ta olduğu gibi darbecilere alkış tutan, belli kesimlere imtiyaz tanıyan, ideolojik kamplara ayrılmış yargı eski Türkiye’nin yargısıdır” diye konuştu.
Muhalefete eleştirilerde bulunan Erdoğan, “Bugün yargı süreçlerine müdahale etmeye çalışan malum çevreler, işte bu eski Türkiye’nin hayalini kurmakta, eski Türkiye’nin kendilerine sağladığı imtiyazları korumaya çalışmaktadır. Hukukun dışında oluşturulan ayrıcalıklı alanda siyaset yapmak, gazetecilik yapmak, bu alanda istedikleri gibi at oynatmak istiyorlar. En temel hukuk kaidelerini ihlal etmeyi kendilerine hak görüyorlar. İnsanların mahremine girmekten, kişisel haklarını gasp etmekten, malına, mülküne, onuruna el uzatmaktan çekinmiyorlar. Hukukun üstünlüğü ilkesinin kendilerini bağlamadığını düşünüyorlar” ifadelerini kullandı.
“KİMSE AYAR VEREMEZ”
Erdoğan şunları kaydetti:
“Kimse kendisini hukukun üstünde, erişim alanı dışında göremez. Hukuk başka bir şey, kanun başka bir şey. Biz hukuku kanunun üstünde gören bir milletiz. Olaya buradan bakacağız. Kanunu insanoğlu istediği gibi yazar, çizer, yapar. Ama hukuk o değil. Hukuk hakkı, hakkı olana teslim etmektir. Bunu yapacağız.
Daha önce de farklı vesilelerle ifade ettim. Nezaket kuralları içinde kalmak şartıyla yargının tasarruflarını tenkit edebilirsiniz. Verilen her kararı haklı bulmak, isabetli bulmak, kayıtsız şartsız doğru kabullenmekte zorunda da değilsiniz. İtirazlarınızı yine kanuni yollardan yapar, eleştirilerinizi yine üslubunca dile getirirsiniz. Geçmişte mahkemelerin ve yüksek yargı organlarımızın bazı kararlarını biz de eleştirdik, rezervlerimizi ifade ettik. Doğru bulmadığımız yönlerini kamuoyumuzla açıkça paylaştık. Hatta şahsımıza ve partimize yönelik aleni hukuksuzluklar karşısında bile mücadelemizi yine hukuk zemininde verdik. Yargıya parmak sallama, yargıyı itibarsız hale getirme, görevini yapan hukuk insanlarını tehdit etme yoluna asla gitmedik. Bugün de aynı tavrımızı muhafaza ediyoruz.
Hepimiz yargının görevini layıkıyla, hakkaniyetle, uygun şekilde yerine getirebilmesi için gereken desteği vermekle mükellefiz. Yargıya intikal etmiş süreçlerin siyasi malzeme haline getirilmesi, hakim ve savcılarımızın baskı altına alınması, bilhassa ailesi ve çocukları üzerinden hedefe konulması sorumsuzluğun daniskasıdır. Türk yargısı sadece ve sadece Türk milleti adına karar verir. Türk milleti adına karar verenlere ise kimse ayar veremez”