Cumhurbaşkanı Erdoğan: Her türlü senaryoya karşı hazırlığımızı yaptık

İsrail-İran çatışmalarına ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her türlü olumsuzluğa, senaryoya karşı hazırlıklarımızı yaptık” ifadelerini kullandı. Erdoğan, İsrail’e tepki gösterdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamalarda İsrail ile İran arasındaki çatışmalara değindi. İsrail’e tepki gösteren Erdoğan, Türkiye’nin tutumuna yönelik de konuştu. “Bu saldırıların Türkiye’ye olası etkileri konusunda kurumlarımız teyakkuz halinde” diyen Erdoğan, “Her türlü olumsuzluğa senaryoya karşı hazırlıklarımızı yaptık” ifadelerini kullandı.
“İsrail terör eylemi gerçekleştiriyor” diyen Erdoğan, “Uluslararası kurumlar sessiz kalıyor. İsrail'in şımarıklığına destek verenler kadar, sessiz kalanların da eline, alnına, katledilen sivillerin, öldürülen bebeklerin, çocukların kanı sıçramıştır. İsrail her gün yüzlerce insanı katlediyor. İsrail, barbarca bir boyuta geçti. Netanyahu, Hitler'i çoktan geride bırakmıştır. Umarız akıbetleri aynı olmaz. Dileriz; er ya da geç bağımsız bir yargının önüne çıkar ve işlediği cinayetlerin hesabını ahirete kalmadan bu dünyada verir” diye konuştu.
“SİLAHLARIN SUSMASI İÇİN ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPIYORUZ”
İran’ın savunmasını “doğal” bulduğunu belirten Erdoğan, “İran'ın İsrail'in bu haydutluğu karşısında kendisini savunması son derece doğal, meşru, hukuki bir haktır. Biz şiddetin, zulmün tarafında değil hakkın, adaletin, diyalog ve diplomasinin tarafındayız. Bu anlayışla saldırganlığın sona ermesi için 13 Haziran'dan buna yoğun bir diplomasi trafiği içindeyiz. Sayın Trump ve Sayın Pezeşkiyan ile iki kez görüştük. Tüm kardeş ülkelerin liderleriyle aynı şekilde telefon görüşmelerimiz oldu. Sayın Putin'le meseleyi değerlendirdik. Diğer arkadaşlarımız da muhataplarıyla sürekli temas içindeler. En başından beri İran'la da konuşabilen bir ülke olarak nükleer konusunun diplomasi ile çözümü için çabaladık. Silahların susması için üzerimize ne düşüyorsa yapıyoruz” dedi.
Erdoğan, “Ekonomik, siyasi, sosyal sorunların, terör meselesinin, iç gerilimlerin temel sebebi bugün daha açık görülmektedir. Türkiye artık kendi semalarını yerli ve milli hava savunma sistemleriyle koruyan, entegre ve katmanlı bir savunma mimarisine sahip bir ülkedir. Savunma sanayiinde tam bağımsızlık hedefimize ulaşana kadar sabırla, kararlılıkla, azimle ve sağlam adımlarla ilerleyeceğiz. Caydırıcılık seviyemizi öyle bir yere çıkaracağız ki, bırakın bize saldırmayı bunu akıllarının ucundan dahi geçiremeyecekler” ifadelerini kaydetti.
CHP’YE ELEŞTİRİLER
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana muhalefet partisi CHP’yi de eleştirdi. “İstanbul'a çöreklenmiş bir avuç haraminin güdümünde, bir türlü buradan çıkamayan ana muhalefetin durumu demokrasimize asla yakışmıyor. Bir düşman hukukundan bahsedilecekse, asıl düşman hukuku budur. Bayramlarda dahi gerilimi, kavgayı körüklemeyi vahim bir hata olarak görüyoruz” diyen Erdoğan, Toplumdan ayrışarak siyaset yapılmaz. Yapılsa dahi bu siyaset tarzından ülkeye hayır gelmez. Ana muhalefet partisi yönetimi kendilerine çeki düzen vermek yerine maalesef içine sürüklendikleri anaforda daha fazla dibe batıyor. Arpalığa çevirdikleri belediyeleri kaynaklarıyla semirenler, ana muhalefeti yolsuzluklarına canlı kalkan yaparak Türk siyasetini de enfekte ediyor” ifadelerini kullandı.
"CHP ETKİN PİŞMANLIKTAN FAYDALANMALI"
Erdoğan şunları söyledi:
“Sayın Özel ve CHP yönetiminin yanlışta ısrar etmekten bir an önce vazgeçip, etkin pişmanlıktan faydalanması gerektiğine inanıyorum. Biri çıkıp diğerine 'çaldın' diyor, diğer 'sen daha büyük çaldın' diyor. Tetikçilere kasetler el altından servis ediliyor. Şaibe iddialarına bizzat kendi arkadaşları tarafından her gün yenileri ekleniyor. Türkiye'nin ana muhalefet partisini mi yoksa entrikalarla ve ihanetlerle dolu bir pembe dizi mi seyrediyoruz; inanın biz de karıştırır olduk.
Mazot şişesi üzerinden çeşitli hesaplar yapıyor. Doğrusu ben petrol istasyonu yönettiğini bilmiyordum. Eczacı olduğunu biliyordum. Sayın Özel'in temel matematik bilgisinin tıpkı siyasetçiliği gibi pek iç açıcı olmadığı anlaşılıyor. Göreve geldiğimizde asgari ücret 184 liraydı. Bununla sadece 170 litre mazot alınabiliyordu. Biz bunu 2015 yılında 290 litreye çıkardık. Bugün ise asgari ücretle tam 448 litre mazot alınabiliyor.
Özel'e tavsiyem kendini fazla yormasın. Dış politika ve ekonomi gibi acemisi olduğu konularda kürsüden atıp tutmak yerine çok iyi bildiği meselelerden bahsetsin. Mesela toplanmayan çöplerden, ödenmeyen SGK borçlarından bahsetsin. Mesela kapı dışarı edilen işçilerden, iflasın eşiğine getirdikleri belediyelerden bahsetsin. İstanbul'un yağmalanan kaynaklarından, alınan rüşvetlerden, kesilen haraçlardan bahsetsin. Besledikleri trol ordularından bahsetsin”