2023 yılında enerji başlığında Türkiye-Rusya ilişkiler
2023 yılında Rusya'dan Türkiye'ye ilk nükleer yakıtın gönderilmesiyle Akkuyu NGS 'nükleer tesis' statüsüne kavuştu. Ayrıca iki ülke arasında Trakya’ya kurulması planlanan ‘Enerji Merkezi’ için de önemli gelişmeler meydana geldi.
Enerji sektöründe dünya bir dizi başlıkta yaşanan önemli gelişmelere tanıklık etti. Petrol sektöründe üretim kesintisi kararları, Türkiye’de doğalgaz üretiminde özellikle Gabar ve Karadeniz hattında yaşanan artış, Rusya’dan Türkiye'ye ilk nükleer yakıtın gönderilmesiyle gibi başlıklar öne çıktı. Özellikle Akkuyu NGS’ye yakıt gönderilmesi ile Türkiye enerji alanında nükleer tesis statüsüne sahip bir santral sahibi olan ülkeler arasına da girdi.
Türkiye'de doğal gaz alanında 710 milyar metreküplük tarihi keşfin ardından Karadeniz'de Sakarya Gaz Sahası'ndan çıkarılan yerli gaz, ulusal şebekeye bağlandı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Zonguldak Filyos'ta Karadeniz Doğal Gazı Devreye Alma Töreni'nde yaptığı konuşmada, "Vatandaşlarımızın evlerindeki mutfaklarında ve sıcak su tüketiminde kullandıkları doğal gazı bir yıl süreyle ücretsiz veriyoruz. Aylık ortalama 25 metreküpe denk gelen mutfak ve sıcak su tüketimi için gereken doğal gazın bedeli bir yıl boyunca faturalardan düşürülecektir." ifadelerini kullandı.
Rusya ile birlikte Trakya’ya kurulacağı belirtilen ‘enerji merkezi’ başlığında çalışmaların sona geldiğine ilişkin açıklama Şubat ayında dönemin Enerji Bakanı Fatih Yılmaz’dan geldi.
Bakan Dönmez, Bakü'de düzenlenen "Güney Gaz Koridoru 9. Danışma Kurulu Toplantısı" sonrasında yaptığı açıklamada, Türkiye'de doğal gaz dağıtım merkezi kurma çalışmalarında son noktaya geldiklerini ve bir yılda orada ilk ticareti başlatmayı hedeflediklerini bildirdi.
Nisan ayında ise Karadeniz’de keşfedilen doğalgaz yataklarından elde edilen gaz Zonguldak Filyos’ta karaya çıktı.
Filyos’ta düzenlenen törende konuşan Bakan Dönmez, Karadeniz gazının ilk keşiften üretime kadar dünyanın en kısa sürede yapılan deniz saha geliştirme projesi olarak kayıtlara geçtiğini belirterek, "Proje tam kapasiteye ulaştığında Türkiye'nin mevcut doğal gaz ihtiyacının yaklaşık yüzde 30'unu tek başına karşılayacak." ifadelerini kullandı.
Nisan ayı, Türkiye’nin enerji üretiminde tarihi anlam da kazandı. Nisan ayı sonunda Akkuyu NGS’yi ‘nükleer tesis’ statüsüne kavuştu. Santrale ilk yakıt verildi.
Karadeniz gazında gelişmeler birbiri ardına geldi ve Bakan Dönmez, burada bulunan doğal gazla ilgili birinci faz işlemlerinin sürdüğünü, ikinci fazı 3 yıl içinde tamamlamayı planladıklarını duyurdu. Dönmez, bu sayede üretimi günlük 10 milyon metreküpten 40 milyon metreküpe çıkarmış olacaklarını dile getirdi.
Türkiye-Rusya enerji ilişkilerinde yılın ikinci yarısına ilişkin en kritik açıklama ise Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den geldi. Putin, Rus petrolüne tavan fiyat uygulamasına katılanlara petrol ve petrol ürünü satışının yasaklandığı kararnamenin süresini 2023 sonuna kadar uzattıklarını açıkladı.
Eylül ayı sonunda Rusya’nın Soçi kentinde bir araya gelen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Rus mevkidaşı Vladimir Putin, enerji alanında iki ülke ilişkilerinin gelişmeye devam edeceğini belirtti ve Akkuyu NGS’nin ardından Türkiye’ye bir doğalgaz merkezi kurma başlığında görüşmelerin pozitif bir yapı ile devam edildiğini açıkladılar.
Yılın son döneminde Rusya’dan Türkiye ile kurulacak doğalgaz merkezine ilişkin üst üste olumlu açıklamalar geldi.
Putin, Aralık ayında yaptığı açıklamada, “Rosatom, Türkiye’nin ilk nükleer santrali olan Akkuyu’nun yapımına devam ediyor. Mavi Akım ve TürkAkım boru hatlarının işletimi kapsamında, doğalgaz sektöründe de yakın işbirliği kuruldu. Türkiye topraklarında gaz dağıtım merkezini oluşturma çalışmaları sürüyor” ifadelerini kullandı.
Bir diğer açıklama ise Aralık ayının sonunda, 27 Aralık’ta Rusya Başbaka Yardımcısı Aleksandr Novak’tan geldi. Novak, Rus medyasına yaptığı açıklamada Türkiye'de doğalgaz transfer merkezi kurulmasını öngören projenin yol haritasının yakında onaylanacağını ve projenin yapımına 2024 yılında başlanabileceğini ifade etti.
RUSYA-TÜRKİYE ENERJİ İLİŞKİLERİNİN GEÇMİŞİ
İki ülkenin enerji başlığında ilişkileri geçmişe dayanıyor. 1930’lu yıllarda sanayi alanında Sovyetler Birliği’nin desteğini alan Türkiye, 1967 yılında Süleyman Demirel yönetiminin
Sovyetler Birliği ile 25 Mart 1967’de Ekonomik-Teknik İşbirliği antlaşması imzalaması ile buna, bugüne kadar büyüyerek devam eden enerji işbirliğini de eklemiş oldu. İzmir Aliağa Rafinerisi bu ilişkinin ilk ürünü oldu.
Enerji alanında ikinci büyük adım da 1986’da geldi. Şubat 1986, Soyuzgaseksport ve BOTAŞ, enerji şirketleri ile iki ülke arasında doğal gaz alım anlaşması imzalandı. Bu yıllarda Türkiye’nin doğalgaz kullanımı başlığında kritik bir tercihte bulunması da, her iki ülke için yeni bir anlam taşıdı. 1987-2011 yıllarını kapsayacak şekilde 25 yıllık imzalanan anlaşmada taraflar yıllık 6 milyar m3 doğal gazın Türkiye tarafından satın alınması konusunda anlaştılar.
Bu tarihten sonra Türkiye’nin doğal gaz tüketimi sistematik biçimde artarken, 1998’de bu anlaşmaya ek olarak 2022’ye kadar devam edecek ve söz konusu miktara ek olarak 8 milyar m3 doğal gaz satın almayı taahhüt eden ikinci bir anlaşma imzalandı.
Ayrıca, 15 Aralık 1997 tarihinde BOTAŞ ile GAZEKSPORT arasında Mavi Akım Boru Hattı ile Rusya’dan Türkiye’ye Karadeniz’in altından doğal gaz akışını içeren projeye imzalandı.
BOTAŞ ile Gazprom arasında 15 Aralık 1997 tarihinde imzalanan 25 yıllık Doğal Gaz Alım-Satım Sözleşmesi kapsamında, Rusya’dan Türkiye’ye doğal gaz Karadeniz’in altından bir transit hat ile taşınıyor.
Mavi Akım Projesi’nin Türkiye kısmı Samsun’dan başlayarak Amasya, Çorum ve
Kırıkkale üzerinden Ankara’ya ulaşmakta. 20 Şubat 2003 tarihinde işletmeye alınan boru hattının resmi açılışı 17 Kasım 2005 tarihinde yapıldı.
Mavi Akım projesi Karadeniz aracılığıyla Türkiye’ye Rus doğal gazını doğrudan taşıyan ilk hat olması nedeniyle önemlidir. Bu projenin hayata geçirilmesi ile Türkiye Rusya’nın en büyük enerji ortaklarından biri haline gelmiştir. Ayrıca bu tarihten önce Rus gazı Avrupa’ya Ukrayna üzerinden gelen bir hat ile ulaşmaktaydı. Mavi Akım, Ukrayna üzerinden geçen hatta bir alternatif oluşturarak, Rusya-Avrupa ilişkilerinde de ön plana çıktı.
Rusya’nın Türkiye’ye doğal gaz satışı üç aşamadan geçmişti: 1984 ile 1992 dönemi, 1992 ile 1997 arasındaki dönem ve 1997’den günümüze kadar olan dönem.
Türk Akım Projesi için BOTAŞ ve Gazprom’un imzalamış olduğu anlaşmaya göre, Rusya’dan 15 milyar m3 Türkiye’de, 48 milyar m3 Yunanistan’da depolanacak şekilde, toplam 63 milyar metreküp gaz akışı sağlanması hedeflendi.
24 Kasım 2015 tarihinde patlak veren Uçak Krizi iki ülke ilişkilerini olumsuz etkiledi. Türk Akımı Projesi’nin bu süreçte iptal edildiği açıklansa da, iki ülke ilişiklerinde yaşanan düzelme ile Türk Akım Gaz Boru Hattı’na ilişkin anlaşma, 10 Ekim 2016 tarihinde İstanbul’da Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rus lider Putin huzurunda imzalandı. Anlaşma, iki ülkenin parlamentolarında onaylandı ve 2017 yılının Mayıs ayından itibaren planlanan dört boru hattından ikisinin inşasına başlandı. İlk iki hattın inşası 19 Kasım 2018 tarihinde tamamlandı, üçüncü kısım 2019 yılında tamamlanırken, bu hat üzerinden hem Türkiye’ye hem de Bulgaristan’a gaz aktarımı 1 Ocak 2020 tarihinde başladı.
Türkiye’nin elektrik üretimi, ısınma ve sanayiye yönelik yurt içi ihtiyacı artış eğiliminde. Ekonomik ve maddi sürdürülebilirliğine ek olarak, enerji güvenliğinin siyasi yansımaları Rusya ile enerji ticaretini güvence altına alan bir dış politika ihtiyacını ortaya koymakta.
Tahminlere göre 2030 yılında Akkuyu Türkiye’nin enerji ihtiyacının %6’sını karşılayacaktır. Rus devlet şirketi Rosatom’un santralin 25 yıl süreyle mülkiyetini elinde tutacağı düşünüldüğünde, Türkiye-Rusya ilişkilerinin Moskova’nın avantajına olacak bir biçimde karşılıklı bağımlılığının kalıcı bir dinamik halini alacağını söylemek de mümkün.
Ancak iki ülkenin bugüne kadar pek çok başlıkta yaşadıkları anlaşmazlıklara rağmen enerji başlığında bir sıkıntı yaşamamaları da bu anlamda güven verici bir rol de üstleniyor.