Elazığ'da deprem çalıştayı: Türkiye'nin depremselliği masaya yatırıldı
Elazığ Fırat Üniversitesi'nde düzenlenen 'Depreme Dirençli Kentler Çalıştayı'nda bilim insanları, Türkiye'nin depremselliği ve potansiyel riskleri hakkında önemli değerlendirmelerde bulunuldu.
Elazığ Fırat Üniversitesi'nde 'Depreme Dirençli Kentler Çalıştayı'na katılan bilim insanlardan önemli değerlendirmeler geldi.
Fırat Üniversitesi'nde deprem çalıştayı düzenlendi
Elazığ Fırat Üniversitesi'nde yerleşik çalıştayda, Türkiye'nin depremselliği ve depreme dayanıklı kentlerin inşası gibi konular ele alındı. Bu önemli etkinliğe birçok ünlü isim katıldı.
Prof. Dr. Naci Görür, Anadolu'nun batı doğru ya 1 santimetre kaydığını belirtti. Bu hareketin, birçok depremin ana nedenlerinden biri olduğunu ifade etti. Ayrıca Elazığ'ın aktif faylarla çevrili olduğu ve bu fayların şiddetli depremlere sebep olabileceği vurgulandı.
Sismolog Roger Bilham, "2020 depremi yaşansaydı 8,4'lük deprem yaşansaydı, 2020'de Elazığ'da meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki depremin, sonraki yıllarda olası daha büyük depremlerin önüne geçeceğini belirtti. Eğer bu deprem yaşanmasaydı, 2023'te 8,2 ya da 8,4 büyüklüğünde bir deprem meydana gelebilirdi" dedi.
Bilham,"Bu depremleri durduran şey, birincisi fayın uzunluğu, ikincisi fayın üzerindeki bent yan büklümler, engeller ve bariyerler, üçüncüsü ilk kez Roger Bilham ve diğer bilim insanları tarafından Doğu Anadolu Fay hattında kanıtlanan ‘krip’ hareketi ve bir diğer şey de derindeki kayaların özellikleri. Arazi çalışmalarında, kaymanın zorlaştığı yerlerde ‘Serpentinite’ mineralini sıkça gördük. Sabunsu bir yapıya sahip olan serpentinite, çok ani bir hareket üzerine etki ettiğinizde bu defa bir yapıştırıcı varmış gibi hareketi engelliyor. Yani serpantini, deprem davranışları üzerinde, depremin etkisini düşürücü etki yapıyor. ifadelerini kullandı.