Ekrem İmamoğlu: Bu işin sorumlusu saksılar ve banklar değildir
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstiklal Caddesi’nde yaşanan saldırısıya değinerek, "İstiklal Caddesi, barışın merkezidir; çatışmanın merkezi asla değildir.Tabii ki bu işin sorumlusu, saksılar ve banklar değildir” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, ‘Beyoğlu Mekânsal Strateji Planı’nı açıkladı.
İstiklal Caddesi Halep İşhanı’ndaki Ortaoyuncular Tiyatrosu’nda düzenlenen tanıtım toplantısında İmamoğlu şu ifadelere yer verdi.
“Beyoğlu, bu strateji belgesiyle aslında gerçek kimliğini ortaya koymuştur. ‘Ben, Beyoğluyum’ demiştir. Aynı zamanda, ‘Tarihim ve mekanlarımla buradayım ve hep burada olacağım’ demiştir. Dolayısıyla hiç kimse, kayıt altına alınan bu süreçle yapboz tahtası gibi oynayamayacaktır” dedi. İstiklal Caddesi’ndeki terör saldırısına da değinerek, "İstiklal Caddesi; dayanıklıdır, güçlüdür" diyen İmamoğlu, "Bu görüntüyü, kuşatılmışlığı ortadan kaldırmalıyız. İstiklal Caddesi'nin, Beyoğlu'nun, bu tür alanların gerçek güvenliğini sağlayacak olan, 16 milyon insanıdır. O bakımdan bu bakış açısıyla da Beyoğlu'nu ve İstiklal'i değiştirmeliyiz. Tabii ki bu işin sorumlusu, saksılar ve banklar değildir"dedi.
İmamoğlu sözlerine şöyle sürdürdü:
Şehirleri bekleyen en büyük tehlikelerden biri yönetici pervasızlığı, densizliği, umursamazlığı ve kibridir. Yani bir anda bir alan için, kişisel kaprisleriyle ya da kişisel birikimleriyle karar verme mekanizmasını hayata geçiren bireyler, geçmişten gelen büyük değerleri, eserleri ortadan kaldırabilmiştir ya da yaptığı eserlerle, bir eser değil, kalıcı tahribat üretmiştir. Bunun örneklerini ülkemizde de şehrimizde de görebilmek mümkün. O bakımdan biz, bütün bu anlayışın karşısında bir duruşu, ortak aklı hakim kılmak istiyoruz. Bir başka güzelliği var, ortak akıl ve İstanbul yan yana gelince, derinliği muhteşem. Geçmişten bugüne ve bugünün dünyasında, katkı sunma arzusu olan, ‘İstanbul'a ben de katkı sunmak istiyorum’ dendiğinde on milyonlarca partner bulmak, farklı milletlerden, farklı inançlardan, farklı kültürlerden on milyonlarca insanın katkısını oraya taşıyabilmek mümkün. Yani vericisi olan, fedakarlığını ortaya koyan, böylesi derin bir insan kaynağının kendini ortaya koyabilmesini mümkün kılan, böylesi
bir şehrin ortak akılla, nasıl sonuçlar oluşturabileceğini, varın siz düşünün.
"BEYOĞLU, 'TARİHİM VE MEKANLARIMLA BURADAYIM VE HEP BURADA OLACAĞIM'DEMİŞTİR
'Vizyon 2050 Belgesi'yle İstanbul için geniş bir perspektif ortaya koyduk. Beyoğlu'nda ortaya koyduğumuz bu ‘Beyoğlu Mekansal Strateji Belgesi’yle de onun bir parçası olarak, yine geleceğe dönük bir yolculuğu tariflemiş olduk. Beyoğlu’nun kültür-sanat, ticaret, yaşam, yoksulluk, işgaller, kullanım aykırılıkları ve altyapı gibi konularda birçok sorunu var. Sorunların tümden çözüme kavuşmasıyla bu güzel, güzide alan, gerçekten geleceğe dönük, başta insanları konuk etmesiyle, yani turizmin en önemli merkezlerinden birisi olması sıfatıyla çok önemli bir hazırlık içerisinde. Beyoğlu, bu strateji belgesiyle aslında gerçek kimliğini ortaya koymuştur. ‘Ben, Beyoğlu’yum’ demiştir. Aynı zamanda, ‘Tarihim ve mekanlarımla buradayım ve hep burada olacağım’ demiştir. Bunu kayıt altına almıştır. Dolayısıyla hiç kimse, kolay kolay kayıt altına alınan bu süreçle yapboz tahtası gibi oynayamayacaktır.
"BEYOĞLU, ÇEŞİTLİLİĞİN, ÖZGÜRLÜĞÜN VE YARATICILIĞIN MERKEZİ OLACAK"
Beyoğlu için umutlu bir geleceği elbirliğiyle kurulabileceğinin farkındayız. Bunun, Beyoğlu hafızasına sahip çıkarak, tüm özgün değerleriyle yaşatarak değer üretmeye devam ettirebilirsek mümkün olduğunu da biliyoruz. O bakımdan bu süreci, bir sonuç değil, bir başlangıç olarak da algılamanızı ve sürecin her zaman içinde olmasını istiyorum. Beyoğlu, turizmle değerlerini koruyacak, beslenecektir, kazanacaktır. Aynı zamanda Beyoğlu, eğlence hayatının da kalbi olmaya devam edecektir. Tabii teknoloji katkılarıyla geleceğe de hazırlanacak bir bölge olacaktır. Beyoğlu'nda yaşayan herkes, güvenceli iş imkanlarıyla kendini geliştirme olanaklarına sahip olacaktır. Beyoğlu; çeşitliliğin, özgürlüğün ve yaratıcılığın merkezi olacak.
Haliç ve Boğaz kıyılarında kesintisiz yürüyebileceğiniz, bisiklet kullanacağınız, spor yapabileceğiniz bir alana dönüşecektir. Mahallelerimizi hep birlikte sahipleneceğiz ve parklarımızla, bahçelerimizle, bostanlarımızla birlikte üretip, kültür-sanat alanlarıyla bu kentin insanlarının yaratıcılıklarına büyük katkı sunacaklardır. Bu Stratejik Plan’da Beyoğlu, depreme dayanıklı, iklim kriziyle mücadele eden, savaşan, afetlere hazırlıklı bir ilçe konumuna kavuşacaktır. Tüm bunların kazandırılması ve başarılmasının, ancak hep birlikte elimizi taşın altına koymamızla mümkün olduğunu belirtmek isterim.
"BU İŞİN SORUMLUSU SAKSILAR VE BANKLAR DEĞİLDİR"
13 Kasım Pazar günü 6 kişinin öldüğü 81 kişinin yaralandığı saldırıya değinen İmamoğlu,şu ifadeleri kullandı:
İstiklal Caddesi; dayanıklıdır, güçlüdür. İstiklal Caddesi, barışın merkezidir; çatışmanın merkezi asla değildir, olamaz. Bunu hep beraber sağlamalıyız. Bu görüntüyü, kuşatılmışlığı ortadan kaldırmalıyız. İstiklal Caddesi'nin, Beyoğlu'nun, bu tür alanların gerçek güvenliğini sağlayacak olan, 16 milyon insanıdır. O bakımdan bu bakış açısıyla da Beyoğlu'nu ve İstiklal'i değiştirmeliyiz. Elbette talihsiz bir an yaşadık. Terör saldırısıyla altı insanımızı kaybettik. Teröre karşı hep birlikte mücadele etmek zorundayız. Terör, sadece İstanbul'da, İstiklal Caddesi'nde değil, dünyanın birçok ülkesinde, Avrupa'nın göbeğinde, Amerika'da, Asya'da, Uzak Doğu'da, ne yazık ki Afrika'da, her şehirde, en önemli kentte, dünyanın en önemli merkezlerinde yaşanabiliyor.
Çok acı trajediler yaşanabiliyor. Bunlara topyekûn hep birlikte karşı durmalı ve mücadele vermeliyiz. Biz biliyoruz ki, terörün de çözümü, kötülüğün de çözümü, karşısında duran iyiliğin gücüne ve büyüklüğüne bağlıdır. Biz, o iyiliğin gücü ve o güzelliğin ve o iyi düşüncenin gücü olarak, her gün Beyoğlu'nda, İstiklal ’de yürümekten büyük onur ve keyif duyuyoruz. Allah, gücümüzü arttırsın. Tabii ki bu işin sorumlusu, saksılar ve banklar değildir; onu da ifade edeyim. Umarım her konuda ortak akılla, iyi düşünerek, güzelliklerin nasıl olabileceğine ortak bir kararla hareket ederiz. Güzel bir gelecek diliyorum Beyoğlu'na, İstanbulumuza, Türkiyemize ve elbette bütün dünyaya.