Ekonomistler TCMB'nin faiz indirimini nasıl yorumladı?

TCMB politika faizini 250 baz puan indirerek yüzde 40,5’e çekti. Ekonomistler kararı temkinli, geç kalınmış ve tabelaya oynayan bir hamle olarak değerlendirdi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Eylül ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini 250 baz puan indirerek yüzde 40,5 seviyesine çekti. Bu karar piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti ve Merkez Bankası’nın temmuzda başladığı faiz indirim döngüsünü sürdürdüğünü ortaya koydu.
Ekonomi çevrelerinde dikkatle takip edilen bu hamle, farklı uzmanlar tarafından çeşitli açılardan yorumlandı. Kimileri kararı olumlu bulurken, kimileri de siyasi etkilerle alınmış bir karar olduğu görüşünde.
Hakan Kara tahmin edilebilirlik vurgusu yaptı
Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hakan Kara, sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede Merkez Bankası’nın karar metninde enflasyona dair daha temkinli bir dil kullanılmasını dikkat çekici buldu. Kara, faiz indirimi için ise kısa ve net bir yorum yaptı:
“Sıkıcı yani tahmin edilebilir para politikası iyidir.”
Bu ifadeler, piyasalarda öngörülebilirliğin Merkez Bankası açısından en kritik unsur olduğuna işaret eden bir değerlendirme olarak görüldü.
Barış Esen TL vurgusuna dikkat çekti
Ekonomist Dr. Barış Esen, Merkez Bankası’nın faiz koridorunun üst bandını da aşağı çektiğini belirterek bu durumun siyasi ve hukuki gelişmelerle bağlantılı olabileceğine dikkat çekti.
Esen ayrıca karar metninden “Türk Lirasında reel değerlenme” vurgusunun çıkarıldığını ifade etti. Bu değişiklik, Merkez Bankası’nın kur ve fiyat istikrarı arasındaki dengeye bakışında farklı bir yönelim olabileceği şeklinde yorumlandı.
İris Cibre kararı geç kalınmış buldu
Ekonomist İris Cibre ise TCMB’nin kararını doğru ama geç kalınmış bir adım olarak değerlendirdi. Cibre, yüksek faiz ve değerli TL politikalarının dolar talebini tetiklediğini ve bunun enflasyonu beslediğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Her gün yüksek faiz ve reel değerli TL ile yaratılan ve kar topu gibi büyüyen USD talebini kesme zamanı çoktan geldi geçti. Bu karar doğru ama geç kalındı.”
Cibre ayrıca dolar talebinin faizden değil, siyasi belirsizlikten kaynaklandığını da hatırlattı.
Emre Alkin tabelaya oynandığını söyledi
Ekonomist Prof. Dr. Emre Alkin ise daha sert bir eleştiri getirdi. Kararı “Garp cephesinde yeni bir şey yok” sözleriyle yorumlayan Alkin, eğer sıkı para politikasına devam edilmesi gerekiyorsa faiz indirimlerinin yalnızca tabelaya oynamak anlamına geleceğini belirtti.
Alkin, “Tabelaya oynayan bir Merkez Bankası’nı kabul etmek mümkün değil” diyerek karara olumsuz yaklaşan isimler arasında yer aldı.
Faiz indirimi tartışmaları sürecek gibi görünüyor
Merkez Bankası’nın faiz indirimi, piyasa aktörleri açısından farklı beklentileri tetikledi. Bir yandan öngörülebilirlik ve doğru adım vurgusu yapılırken, diğer yandan kararın siyasi etkilerle şekillendiği ve gecikmiş olduğu görüşleri öne çıktı.
Önümüzdeki aylarda enflasyon görünümü, döviz kuru hareketleri ve küresel gelişmeler Merkez Bankası’nın yeni adımlarını belirleyecek. Dolayısıyla faiz indirimlerinin devam edip etmeyeceği, ekonomi çevrelerinde en çok tartışılacak başlıklardan biri olacak.