Dünya, içme suyunun tükenmesi riskiyle karşı karşıya
2025 yılına kadar dünya nüfusunun üçte ikisinin su kıtlığıyla karşı karşıya kalacağı yönündeki veriler, durumun ne kadar vahim olduğunu gözler önüne seriyor.
Kıtlık tehlikesi karşısında, yeni su kaynakları sağlamaya yönelik çalışmalar giderek önem kazanıyor.
Hava durumunu değiştirmekten havadan su çekmeye kadar yenilikçi teknolojiler, dünya için sürdürülebilir bir içme suyu kaynağı oluşturarak, doğal su kaynaklarına alternatif oluşturmayı hedefliyor.
Artan dünya nüfusu, suya olan talebin artmasına neden oluyor. Bu nedenle, bazı ülkeler su elde edebilme adına teknolojiden faydalanarak çözümler üretmeye çalışıyor. Bu alanda geliştirilmekte olan en özgün teknolojilerden biri olarak "bulut tohumlama" karşımıza çıkıyor.
BULUT TOHUMLAMA NEDİR?
Bulut tohumlama, bir bulutun yağmur üretme yeteneğini geliştiren bir hava durumu değiştirme tekniğidir. Tohumlama işlemini gerçekleştirmek için doğru bulut seçilmesi önemlidir. Bu işleme en uygun kümülüs bulutlarıdır.
Yağmur bombası olarak da isimlendirilen tohumlama; kimi zaman yerden gaz halde gönderilen, kimi zaman da uçaklarla bulutların üzerine atılan partiküller yoluyla gerçekleştiriliyor. Sodyum klorür ve potasyum klorür tanecikleri bulutun gövdesine yükselerek minik su damlacıklarını çekiyor, su damlacıklarının boyutu birleşerek büyüyor ve ağırlıkları nedeniyle gökten yeryüzüne iniyor.
Çok az yağış alan bölgelerde bu yöntem, minimum enerji kullanımı gerektiren değerli bir su kaynağı olarak karşımıza çıkmakta.
Euronews'e göre, bir saatlik bulut tohumlaması ile 100 bin metreküp su elde edilebilir.
Bulut tohumlama işlemi şu anda dünya çapında 50'den fazla ülke tarafından yapılıyor. Bu işlem yağış miktarını artırmanın yanı sıra, daha soğuk bölgelerde dolu tanelerinin boyutunu azaltmak için de kullanılıyor.