Çınar: Dünya Bankası’nın yeni desteği, yatırımcılar için de teşvik niteliğinde! Al Ain Türkçe Özel
Dünya Bankası’nın Türkiye için ilave destek vereceğine ilişkin açıklamanın ülke ekonomisi için taşıdığı anlamı ekonomist Baki Çınar Al Ain Türkçe için değerlendirdi. Çınar, bu adımın uluslararası yatırımcılar için de teşvik niteliği taşıdığını söyledi.
Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez, Türkiye'nin ekonomik istikrarı için 17 milyar dolarlık mevcut destek programına ilave olarak önümüzdeki üç yıl içinde 18 milyar dolar destek daha sağlamayı planladıklarını açıkladı. Bu destek, makroekonomik dengesizliklerin düzeltilmesi, enflasyonun kontrolü ve deprem sonrası toparlanma gibi konuları kapsayacak.
Dünya Bankası, 18 milyar doların üçte ikisinin doğrudan yatırım ve garantiler yoluyla Türkiye’nin özel sektörüne gitmesini bekliyor. Aynı kaynaklar, fonların bir kısmının ticaretin finansmanı için kısa vadeli garantiler sağlamak ve Türk ihracatçılarını desteklemek için kullanılacağını söylediler.
Yeni aktarılan fonların bir kısmının 6 Şubat depremlerinden etkilenen bölgelerin yeniden inşasında kullanılması bekleniyor.
Ekonomist Baki Çınar, bu desteğin öncelikle AK Parti yönetiminin ihtiyaç duyduğu dövizin bir kısmını da olsa karşılayacağını belirtti. Çınar, “Türkiye’nin çok ciddi miktarda döviz ihtiyacı var. Bu sene turizmin görece iyi gitmesi bir rahatlama getirdi belki, ama mevcut ihtiyaç çok daha büyük durumda. Dünya Bankası’nın, yeni ekonomi politikalarına onayı olarak da yorumlanabilecek böyle bir adım, ülkeye döviz girişi sağlamanın ötesinde bir anlam taşıyor.” dedi. Çınar, “Söz konusu kredi, 3 yıl içerisinde parça parça gelecek. Bu anlamı ile ekonominin duyduğu döviz ihtiyacını karşılamaktan uzak, ama uluslararası yatırımcılar için de önemli bir işaret” ifadelerini kullandı. Çınar, Türkiye’nin dış finansmana ihtiyacının giderek artması ile birlikte, bu ihtiyacı karşılamasının da giderek güçleştiği bir dönemden geçerek bugüne geldiğinin altını çizerken, “Borçlanma maliyetlerimiz çok yükselişi durumdaydı. Sayın Mehmet Şimşek’in göreve gelmesi ve ardından atılan bir dizi adım, Türk ekonomisine güven sağlamaya yönelikti. Öncelikli ihtiyacımız dış finansman, ancak bunu sağlayacak kanallardan da yoksun duruma gelmiştik.” dedi. Çınar, “Özellikle deprem ile birlikte gelen bir yıkım var. Ama bu yıkım, böyle söylemek kucağa iyi gelmiyor ama, yeni bir hamle ile, imar çalışmaları ile ekonomide avantajlı bir durum da yaratabilir.” dedi. Çınar, bu çapta bir desteğin döviz kurları üzerinde beklenilen etkiyi yapmadığına ilişkin soruyu da, “Bu normal, üç yıla yayılmış bir süreç var burada. Yarın sabah Türkiye’ye dolar yağmayacak, gelmeyecek, o yüzden ülkenin döviz ihtiyacı devam ettikçe, 3 yıl içerisinde gelecek bir paranın doğruda etkisi olmasını pek de beklememeli” yanıtını verdi.
“ABD’NİN DE DESTEĞİ DEMEK”
Söz konusu desteğin dağılımına ve kullanım alanlarına ilişkin kesin bir bilginin olmadığını, henüz böyle bir desteğin de kesinleşmediğini anımsatan Çınar, “Tabi bu bir yandan DB’nin Türkiye’ye onayı olarak okuyor, ancak DB’nin üzerindeki ABD kontrolü, bu desteğin ABD’nin de desteği anlamına gelecek olmasının önemli olduğuna vurgu yaptı.
Söz konusu destek için Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğine onay vermesinin bir yeri olup olmadığı sorusunun da önemli olduğunu söyleyen Çınar, bu soruyu yatırımcıların da soracağını söyledi ve, “Bir süre daha izleme eğiliminde olabilirler, ki bu muhtemel. Ama yine de oldukça pozitif bir işaret bu önümüzdeki dönem için.” dedi.