Dubai, Küresel Yetenekleri Çekmede Örnek Bir Model
Amerikalı politikacılar, yüksek nitelikli yabancıların ekonomiye katkı sağlayabileceğini düşünüyor.
ABD başkanlık seçimleri için aday olan Donald Trump, geçmişte yaptığı bir açıklamada, "Üniversiteden mezun olanların, diplomalarının bir parçası olarak otomatikmen yeşil kart ve ABD'de kalıcı oturma izni almaları gerektiğini düşünüyorum" demişti.
The Economist dergisine göre, bu açıklama, politikacıların yetenekli yabancıların ülke ekonomisine olan katkılarının farkına vardıklarını gösteriyor. Bu bireyler, sahip oldukları beceriler, farklı deneyimler ve bilgi birikimiyle yerel halkın yeteneklerini tamamlıyor ve onları daha üretken hale getiriyor.
Harvard Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Amerika’daki göçmenler, nüfusun sadece %14’ünü oluşturmalarına rağmen, ülkedeki büyük yaratıcılığın %36’sından sorumlu.
Çoğu zengin ülke daha fazla işçi veya sığınmacı kabul etmekte tereddüt ederken, Amerika stratejik öneme sahip alanlarda veya tıp gibi bariz faydaları olan sektörlerde yetenekleri çekmeye istekli.
Amerika, Çin ve çoğu Avrupa ülkesi, bu tür yetenekleri memnuniyetle karşılayacaklarını belirtiyor. Öyle ki Monaco, önde gelen girişimcileri çekmek için bir "Çekicilik Bakanı" bile bulunduruyor. Ancak gerçek şu ki, Amerikan üniversitelerinden mezun olan yabancıların yaklaşık %73’ü Amerika’da kalmak istiyor, fakat sadece %41’i bunu başarabiliyor. Bunun nedeni ise bürokratik engeller ve yasal düzenlemelerle ilgili zorluklar.
Dubai Modeli
The Economist, bu durumu Dubai ile karşılaştırıyor. Dubai’de belirli bir gelir seviyesinin üzerindeki herkes bir hafta içinde çalışma vizesi alabiliyor.
Yerleşim süreci de oldukça kolay; tamamen dijital sistem sayesinde birkaç gün içinde ehliyet alabilir, banka hesabı açabilir ve diğer işlemleri halledebilirsiniz.
Gurbetçiler için çocuk bakıcılarına çalışma vizesi sağlayarak her iki ebeveynin de çalışabilmesini mümkün kılıyor. Bu esnek ve misafirperver sistem, Dubai’yi sadece bir nesil içinde küresel bir iş merkezi haline getirdi.
The Economist’e göre, zengin ülkeler, seçmenlerin göçmenlere karşı kontrol arzusu nedeniyle Dubai'yi tam anlamıyla taklit edemez. Göçmen nüfusunun yerli halkın nüfusunu geçmesine tahammül edemezler ve gelir vergisi olmadan yönetilebilen çok az ülke vardır. Ancak Dubai, çekmek istediği yetenekler için göçmenlik sistemini neredeyse sorunsuz hale getiren bir standart oluşturuyor.
Benzer şekilde, Portekiz de göçmenlik sistemlerini hızla iyileştirerek, kendisini yaklaşık on yıl içinde dijital göçebeler için bir vaha haline getirdi.
Yetenek Çekme Stratejisi
Akıllı bir yetenek çekme sistemi iki temel prensibe dayanmalıdır: İlk olarak, hükümetlerin belirli meslekler için teşvikler sunmasından daha etkili olan şey, engelleri ortadan kaldırmaktır. İkinci olarak, kabul edilecek kişilerin seçiminde kullanılan kriterler olabildiğince basit ve nesnel olmalıdır.
Örneğin, herhangi bir ülke, belirli bir gelir seviyesinin üzerinde kazanan kişileri veya saygın bir üniversiteden mezun olanları kabul edebilir. Ancak, Kanada’da görüldüğü gibi, sahte diplomalarla iş vizesi alınmasını önlemek için bazı kontroller gereklidir.
The Economist raporuna göre, göçmenlik herkes için faydalıdır. Zengin ülkeler yetenek çektiğinde, fakir bölgelerin insan sermayesinden yoksun kaldığı iddiasının aksine, göçmenler daha fazla para kazanır ve bu parayı ülkelerine göndererek akrabalarının eğitim masraflarını karşılar.
Araştırmalar, gelişmekte olan ülkelerin, mezunlarının yaklaşık %10’unu içeren "beyin göçü"nden fayda sağladığını göstermektedir.