Dr. Sakman: Kanada’nın Filistin’i tanıması ABD’nin elini zayıflatacak | Al Ain Türkçe Özel

Dr. Tolga Sakman, Avrupa ülkelerinin Filistin’i tanımasıyla ilgili değerlendirmelerinde “Kanada’nın Filistin’i tanıması Amerika’nın elini zayıflatmak için önemli bir adım olacak” dedi.
İsrail’in Filistin’e dönük saldırıları sürerken İngiltere ve Fransa’nın ardından Kanada da Filistin’i tanıyacağını duyurdu. Kanada Başbakanı Mark Carney, "Gazze'de yaşanan insani acılar tahammül edilemez boyutlarda” dedi.
Bu ülkelerin Filistin’i tanıyacakları yönündeki açıklamalar, İsrail’in Gazze’de yaygın açlığa yol açan saldırılarının ardından geldi. Peki bu ülkelerin Filistin’i devlet olarak tanımalarının yansıması ne olacak? İsrail’in saldırılarının seyrini ve uluslararası siyaseti nasıl etkileyecek?
Diplomatik İlişkiler ve Politik Araştırmalar Merkezi (DİPAM) Başkanı Dr. Tolga Sakman, konuyla ilgili yorumlarını Al Ain Türkçe ile paylaştı. Filistin’in tanınmasıyla ilgili kararların arkasında iki temel faktör olduğunu düşündüğünü belirten Sakman, “Bunlardan birincisi orta-uzun vadeli bir konu diğeri ise bugünle ilgili. Orta-uzun vadeli konu Filistin’de yaşanan açlık meselesinin gittikçe daha fazla artıyor olmasıyla ilişkili” dedi.
“Batı’yı rahatsız edecek durumlar oluşuyor”
İsrail’in Gazze’de yol açtığı yıkımdan Batı’nın da rahatsız olacağı durumların oluşabileceğine işaret eden Sakman, “Bu durum İsrail’in diğer şiddeti ile ayrışıyor çünkü İsrail uyguladığı şiddetin arkasında kurduğu nedensel bağlantıyı Avrupalı devletlerin doğru olduğunu düşünmeseler dahi siyaseten kabul etmelerini sağlıyordu. Bu durum Hamas karşıtlığı veya Batı’nın güvenliği gibi nedenler üzerinden kurgulanmıştı. Fakat açlıktan ölümlerin arkasında Batı’yı rahatsız edecek durumlar oluşuyor. Örneğin halihazırda devam etmekte olan uluslararası davalarda insanlığa karşı işlenen bu suçta Avrupalı devletlerin de ortak olma olasılığı artıyor. Bu gibi konular çok kabul edilemez şartları oluşturuyor özellikle Avrupa gibi insan haklarını şeklen temele oturtmuş temel değer olarak kabul etmiş bir topluluk için. O yüzden bu durumu karşısında bir yerde konumlanmaya çalışıyorlar bu da büyük devletlerin başı çekmesiyle oluştu. Hızlıca Avrupalı diğer küçük devletler etkisi oldu ve olacak gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.
“Diğer konu ise bugünle ilgili” diyen Sakman, “Burada özellikle Amerika ve İsrail’in birlikte hareket ettiği Orta Doğu politikası karşısında geliştirilen otonom karar alma ve Avrupa merkezli politika geliştirme yaklaşımı öncelikli. Konu Amerika’nın Avrupa ve diğer ortaklarına karşı kendini konumlandırdığı yerle ilgili. Yani Fransa İngiltere ve arkasından gelen Avrupalı devletlerin yanında Kanada’nın da bu Filistin tanıma sürecine katılması Amerika’nın elini zayıflatmak için önemli bir adım olacak. Bu şartlarda İsrail üzerinden hedeflenen Amerika’nın gücünü uluslararası arenada tartışmalı hale getirmek” diye konuştu.
“Çözüm çabalarında zemin değişecek”
Sakman, şunları kaydetti:
“Öncelikle sembolik olarak önemli bir konu olan Filistin’in tanınması arkasından İsrail şiddet politikasını, Filistin ve daha genel olarak Ortadoğu’ya yayılmasını engelleyebilecek bazı adımları da arkasından getirebilir. BM ve BMGK üzerinden bağımsız ve egemen bir devlet olarak tanınmış olan Filistin’in varlığı da yaşadıkları krizi aktarmasında ve çözüm çabalarında zemin değiştirecektir. Bu tanımalar iki devletli çözüm üzerinde de normal şartlarda olumlu bir etki yaratması beklenir ancak İsrail yönetiminin bu tanımalar üzerinden normal şartlarda devam eden politik ve diplomatik düzeni takip etmek yerine bu süreci olumsuz bir noktaya çevirmek için atacağı farklı ekstrem adımlar olabilir bu da beklenen olumlu süreci akamete uğratacaktır”