Döviz kurunun ihracatı destekleyecek seviyede tutulması için neler yapılmalı? Al Ain Türkçe Özel

İTHİB Başkanı Ali Sami Aydın, TİM Başkanı Mustafa Gültepe ve İTO Başkanı Şekip Avdagiç’in enflasyon ile kur arasındaki farkın ithalatçılara yansımasına ilişkin sözlerini Al Ain Türkçe için değerlendirdi. Aydın, önerilerini paylaştı.

İhracatta ilk 6 ayı ve ikinci yarıyla ilgili öngörülerini paylaşan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, Türkiye’nin dolar bazında rakiplerinden yüzde 40 daha pahalı olduğunu ve rekabetini kaybettiğini söyledi. Gültepe, kurun enflasyona paralel hareket etmesi gerektiğini belirterek “Kur ile enflasyon arasındaki farkı 5 puanı aşmamalı. Aksi halde sıkıntılar devam eder. Enflasyon yüzde 50 ise kurda yüzde 45 artış olsun diyoruz. Bugün dolar/TL kurunda minimum seviye en az 37 olmalı” dedi.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekip Avdagiç de kur ve enflasyon arasındaki makasın ihracatın aleyhine olduğunu belirterek “Makas yüzde 40’ın üzerinde. Burada hem dış ticaretimiz hem de iç piyasamız için denge bozucu şekilde açılmış bir makas görüyoruz. Kur ile enflasyon arasındaki korelasyonun zayıflamamasına dikkat etmek zorundayız. Zira bunun ekonomimiz için çok yönlü negatif etkileri olabilir. Geçmişte bunu tecrübe ettik ve tekrarlanmasını asla arzu etmiyoruz” diye konuştu.

TİM Başkanı Mustafa Gültepe 

İTO Başkanı Şekip Avdagiç

İki başkanın bu değerlendirmelerini İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ali Sami Aydın’a sorduk. Gültepe ve Avdagiç’in açıklamalarını değerlendiren Aydın, döviz kurunun ihracatı destekleyecek seviyede tutulması için atılabilecek somut adımlara ilişkin de konuştu.

İTHİB Başkanı Ali Sami Aydın 

“SÖYLEM DOĞRU ANCAK EYLEMİN DOĞRULUĞUNU TARTIŞMAK LAZIM”

Aydın sözlerine, “Söylem doğru” diyerek başladı. “Eylemin doğruluğunu tartışmak lazım” diye devam eden Aydın, geçmiş süreçte çok uzun bir süre yüksek dolar kuru ve düşük faizle sanayicilerin verimli zamanlar geçirdiğini söyledi. Hükümetin Türkiye’ye dolar getirecek hamleler yaptığını belirten Aydın, “Dış sermayenin Türkiye’ye gelmesi ve belli bir baskılamayla dolar bu seviyede tutuldu. Ancak burada Türkiye’de dolar artışının ürünlere yansıdığını belirtmek gerek. Bunun haklı sebepleri de vardır ama sanayicilerin de burada adımlar atması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Doların 37 TL’ye yükseldiği bir durumda yılda 2 kez zam yapılması gerektiğini ve enflasyonun 3 haneli rakamlardan düşmesinin zor olacağını belirten Aydın, “Hazine ve Maliye Bakanlığımızın da söylediği gibi yapışkan enflasyona karşı çıkmak için mücadele etmeliyiz” dedi.

“KATMA DEĞERLİ MALLARLA DÜNYA PAZARINA AÇILMAK GEREKİYOR”

Sanayicilerin masraf kısıp katma değerli ürünler üreterek bu zor zamanları geçirmesi gerektiğini belirten Aydın, “Yeni pazarlara gitmek ve yeni bir hikaye yazmak lazım. Dolar 40 lira da olsa 50 liraya da yükselse yurt dışında müşterilere gidilemediği sürece bunun bir faydası olmaz” dedi.

Yüksek dolar kuruyla ihracat yapılma şansının olduğunu da vurgulayan Aydın buraya bir not düşerek şunları söyledi:

“Yüksek dolar kuruyla da ihracat yapılır ancak bu saman alevi gibi bir şey olur. Daha kalıcı sistemlerle, daha doğru sistemlerle entegre edilmesi lazım. Dolar kurunun bizi çok etkilememesi lazım. İşçiliğe gelen zamlar ve TL ile alınan girdilerin artmasıyla ihracatçıların maliyetleri şişti. Zor zamanlardan geçiliyor ancak fasoncu zihniyetten sıyrılmak, katma değerli mallarla dünya pazarına açılmamız gerekiyor”