DİSK Genel Başkanı: Tek kuruş ödemeden çocuk işçi çalıştıracaklar I AL-AIN Türkçe Özel
AK Partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gıda stokçuluğu yapmakla suçladığı ve “üç harfliler” olarak tanımladığı A-101 zincir marketleri ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında “öğrenci çalıştırma protokolü” imzalandı.
Protokole göre öğrenciler 4 gün markette, 1 gün okulda olacak. Protokol “ucuz çocuk işçiliği anlaşması olduğu” gerekçesiyle eleştirildi.
AL-AIN Türkçe’den Alev Olgay’a özel açıklamalarda bulunan Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Milli Eğitim Bakanlığı ile zincir market A101 arasında imzalanan protokol ile ilgili "Bu tip çalışma açıkça ucuz işçilik anlamına geliyor. Hatta ucuz işçiliğin ötesine geçilerek işverenlerin ücret yükümlülüğünün dahi tamamen ortadan kaldırılması söz konusu oluyor.” dedi.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun Alev Olgay’a verdiği röportaj:
Nasıl değerlendiriyorsunuz A-101 zincir marketleri ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında imzalanan protokolü?
Bahsettiğiniz protokol Millî Eğitim Bakanlığı’nın Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) adıyla sürdürdüğü programa dayanıyor. Bu çerçevede çok sayıda işyeri ile protokoller imzalanıyor.
Bu program mesleki lisesi öğrencilerin çeşitli işyerleri ile anlaşmalar yapılarak hafta 4 gün çalışmaları bir gün okula devam etmeleri esasına dayanıyor. Ortaokulu bitiren öğrenciler, 4 gün kendisi için belirlenen iş yerine gidip çalışacak, haftada 1 gün mesleki eğitim merkezlerine (okula) gidip ders görecek. Öğrenci 9.,10 ve 11. sınıfta ise aylık 1.276 lira, 12. sınıfta ise aylık 2.126 lira alacak. Dört gün boyunca işletmede ‘beceri eğitimi’ verileceği iddia edilse de özellikle perakende sektöründe "beceri eğitimi" değil doğrudan işin kendisi yaptırılabilecektir.
MEB'den A101'e 'çocuk işçi' ve ucuz iş gücü desteği mi veriliyor?
Bu tip çalışma açıkça ucuz işçilik anlamına geliyor. Hatta ucuz işçiliğin ötesine geçilerek işverenlerin ücret yükümlülüğünün dahi tamamen ortadan kaldırılması söz konusu oluyor. Çünkü bu program kapsamında ödenecek ücretler İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanacak. Yani işverenler tek kuruş ücret ödemeden işçi çalıştıracak, üstelik çocuk işçi çalıştıracak. Bu çocuklar 18 yaş altında olduğu için uluslararası standartlara göre bu durum çocuk işçilik olarak görülmelidir.
Bu öğrencilerin sömürülmesi anlamına gelmiyor mu?
Bu durum çocukların ortaokulun ardından okuldan koparılması anlamına gelmektedir. Haftada bir gün okula giderek eğitim hayatını sürdürmek olanaklı değildir. Özetle bu programın kendisi çocukları okulda koparıp erken yaşta çocuk işçi yapacaktır, üstelik işsizliğin çok ciddi bir toplumsal sorun olduğu ülkemizde çocuk işçilerin ücretleri işverenler tarafından değil, işsizler için kullanılması gereken İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanmaktadır.
Kısacası mesele bir tek işyeri ile yapılan sözleşme değildir. Çocukları okuldan koparan, çocuk işçiliği teşvik eden, işverenin ücret yükümlülüğünü dahi ortadan kaldıran, işsizler için kullanılması gereken kaynakları işverenlere teşvik olarak dağıtan bu programın kendisi zararlıdır.