Dışişleri Bakanlığı'ndan 'Ermeni Soykırımı' açıklamalarına tepki

Dışişleri Bakanlığı, 1915 olaylarını 'Ermeni Soykırımı' olarak tanımlayan devletlere, ”Bazı radikal çevreleri memnun etmek amacıyla 1915 olayları hakkında yapılan tek taraflı açıklamaları reddediyoruz” ifadeleriyle tepki gösterdi.
Dışişleri Bakanlığı, 24 Nisan 1915'te yaşananları 'Ermeni Soykırımı' ifadesiyle nitelendiren ülkelere bir açıklama yaparak tepki gösterdi. Açıklamada, 1915 olaylarını ‘Ermeni Soykırımı’ olarak tanımlayan ülkelerin 'tarafgir' olduğu belirtildi. Açıklamada, devletlerin söz konusu açıklamalarının 'bazı radikal çevreleri memnun etmek amacıyla' yapıldığı ifade edildi.
"Bazı radikal çevreleri memnun etmek amacıyla 1915 olayları hakkında yapılan tek taraflı açıklamaları reddediyoruz” denilen açıklamada şunlar kaydedildi:
NORMALLEŞME SÜRECİNE DESTEK ÇAĞRISI
“Tarihi gerçekleri çarpıtan bu açıklamalar uluslararası hukuka da aykırıdır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 1915 olaylarının meşru tartışma konusu olduğunu açık biçimde kayda geçirmiştir.
Tarihle ilgili bu ön yargılı ve tarafgir açıklamalar, iki toplum arasındaki uzlaşı çabalarına zarar vermenin yanı sıra nefret suçları işlemeye meyilli radikal grupları da cesaretlendirmektedir.
Tüm tarafları, Ortak Tarih Komisyonu kurulması önerimize ve Ermenistan ile başlatılan normalleşme sürecine destek vermeye çağırıyoruz”
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’DAN TAZİYE MESAJI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Ermeniler Patriği Sahag Maşalyan'a bir 'taziye mesajı' gönderdi.
Erdoğan, 24 Nisan 1915'in 109. yıl dönümünde gönderdiği mesajda "Tek bir Ermeni vatandaşımızın dahi ötekileştirilmesine, dışlanmasına, kendini vatanında ikinci sınıf hissetmesine müsaade etmedik, etmeyiz." dedi.
rdoğan'ın mesajı şöyle:
"Türkiye Ermenileri Patriği Sahak Maşalyan,
Ermeni Toplumunun Kıymetli Üyeleri,
Değerli vatandaşlarım,
Sizleri en kalbi duygularımla, saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Birinci Dünya Savaşı’nın ortaya çıkardığı olumsuz şartlarda hayatını kaybeden Osmanlı İmparatorluğu vatandaşı Ermenileri bugün bir kez daha saygıyla anıyor, torunlarına taziyelerimi iletiyorum.
Çatışmalar, isyanlar, çete hareketleri ve tedhiş eylemleri nedeniyle vefat eden, şehit edilen Osmanlı toplumunun tüm mensuplarına da Allah’tan rahmet niyaz ediyorum.
Birinci Dünya Savaşı’nın Osmanlı topraklarında yol açtığı yıkım, hafızalarımızda derin izler bırakmıştır. Ecdadımızdan bize miras kalan huzur ve barış ikliminin devamı, ancak müşterek gayretlerimizle mümkün olabilir.
Ürettikleri kültürel ve beşerî eserlerle Anadolu topraklarını zenginleştiren Ermeni vatandaşlarımızın emniyeti, refahı ve mutluluğu bugün de teminat altındadır.
Tek bir Ermeni vatandaşımızın dahi ötekileştirilmesine, dışlanmasına, kendini vatanında ikinci sınıf hissetmesine müsaade etmedik, etmeyiz.
Tarihte yaşananları, radikal söylemlere, ötekileştirmeye, nefret diline geçit vermeden, aklın, vicdanın ve bilimin rehberliğinde ele almamız önemlidir.
Milli belleğimize kazınan hadiseler arasında ayrım yapmaksızın, empati kurulması, ekilen nefret tohumlarının kök salmasını da engelleyecektir.
Dünyayı çepeçevre saran şiddet ve savaş sarmalından gelecek kuşakları korumanın yolunun, ortak acılarımızdan çıkaracağımız dersler ışığında, geleceğimizi birlikte inşa etmekten geçtiğine inanıyoruz.
Bu düşüncelerle, Ermeni Toplumu’nun kıymetli mensuplarını en kalbi duygularımla bir kez daha selamlıyorum"