Didem Eryar Ünlü yazdı: COP28’den beklentiler neler?
Ekonomim yazarı Didem Eryar Ünlü, BAE’de dün başlayan COP28’in önemini anlattı. Beklentileri dile getirdi.
Ekonomim yazarı Didem Eryar Ünlü, COP28 zivresinden beklentileri analiz etti. Konferansın önemini anlattı.
Didem Eryar Ünlü’nün yazısı şöyle;
COP28’den neler beklemeliyiz?
30 Kasım’da başlayan ve 12 Aralık’a kadar devam edecek COP28’de iklim değişikliğiyle mücadele konusunda önemli adımlar atılması bekleniyor. İlk defa yayınlanacak olan Küresel Durum Değerlendirmesi Raporu, fosil yakıtlardan çıkış, iklim finansmanıyla ilgili süregelen sorunlar ve gıda sektörü kaynaklı emisyonların azaltımı, gündemdeki önemli konular arasında.
Bir petrol ülkesinde düzenlendiği için eleştirilerin hedefi olan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP28) 30 Kasım’da başladı ve 12 Aralık’a kadar devam edecek. Zirvede iklim değişikliğiyle mücadele konusunda önemli adımlar atılması bekleniyor. İlk defa yayınlanacak olan Küresel Durum Değerlendirmesi Raporu, fosil yakıtlardan çıkış, iklim finansmanıyla ilgili süregelen sorunlar ve gıda sektörü kaynaklı emisyonların azaltımı, gündemdeki önemli konular arasında. Geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin iklim hedeflerine yönelik görüşlerine yer verdiğimiz Dr. Ezgi Ediboğlu Sakowsky, bu kez de COP28’den neler beklendiğini değerlendirdi. Öne çıkan başlıklar şöyle:
Gereken azaltım yüzde 43, öngörülen azaltım yüzde 2
“Her beş senede bir yayınlanması öngörülen Küresel Durum Değerlendirmesi raporlarının ilki, COP28’de tamamlanacak. Bu rapor, iklim değişikliğiyle mücadelede ulusal olarak değil, küresel olarak ne kadar aşama kaydedildiğini, sera gazı emisyonlarının azaltımı, iklim değişikliğinin etkilerine uyum, iklim finansmanının sağlanması gibi farklı başlıklardaki mevcut durumu tespit etmeyi hedefliyor. Eylül ayında yayınlanan, Küresel Durum Değerlendirmesi’nin teknik raporu, 1.5 derece hedefinden çok uzakta olduğumuzu ortaya koyuyor. Yine bu yıl sunulan ulusal katkı beyanları sentez raporuna göre ise, bütün hedefler uygulansa dahi 2030 yılında emisyonlar 2019 yılına göre yalnızca yüzde 2 azalacak. Oysa Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) bilimsel analizine göre, küresel ısınmayı 1.5 derece ile sınırlandırmak için, 2030 yılında kadar emisyonların yüzde 43 oranında azalması gerekiyor.”
Fosil yakıtlardan çıkış ve enerji hedefleri, en can alıcı konular
“Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı, 2030’a kadar yenilenebilir enerji hedeflerini üç kat, enerji verimliliği hedeflerini ise iki kat artırma ihtiyacını açıklamıştı. Londra merkezli haber ajansı Reuters’ın haberine göre, dünya ekonomisinin yüzde 85’ini temsil eden devletler, COP28 öncesi bir araya gelerek yenilenebilir hedeflerini üç katına çıkarmak üzerine anlaştılar. Anlaşmaya varanlar arasında ABD, Avrupa Komisyonu ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) de bulunuyor. Bu anlaşmanın, fosil enerji ve özellikle kömür yatırımlarını azaltmayı da hedeflediği belirtiliyor. BAE’nin devlete bağlı fosil yakıt şirketinin, hem yenilenebilir hem de fosil yakıt yatırımlarını artıracağı açıklamasını da yakın zaman önce yapmış olması, bu konuda şüphe yaratan unsurlardan sadece biri.”
Gelişmiş devletler yıllık 100 milyar dolar sözünü tutmuyor
“Küresel Durum Değerlendirmesi raporunun altını çizdiği bir diğer önemli mesele ise iklim finansmanına duyulan ihtiyaç. Gelişmekte olan devletler, iklim değişikliğiyle mücadelede azaltım ve uyum hedefl erini uygulayabilmek için ciddi bir bütçeye ihtiyaç duyuyorlar. Örneğin, BM Çevre Programı’nın yaptığı bir çalışma, gelişmekte olan devletlerin yalnızca uyum için ihtiyaç duyduğu finansmanı 2030’a kadar yıllık 160-340 milyar dolar, 2050’ye kadar ise 315-565 milyar dolar olarak hesaplıyor.
Tarım sektörü kaynaklı emisyonlar ilk kez masada
“COP28’de yaşanması beklenen bir diğer önemli gelişme, gıda sektörüne ilişkin. Gıda sektörü emisyonları ulusal katkı beyanlarında yaygın olarak yer almıyordu, fakat Gıda ve Tarım Örgütü’nün (GTÖ) 2019’da dikkat çektiği gibi, sadece süt ve süt ürünleri sektörü bile toplam tarihsel emisyonların yüzde 3.4’ünden sorumlu. Öyle ki, bu sektörün havacılık sektöründen fazla salım yaptığını ifade eden haberler yapılıyor. COP28’de, amacı gıda sektörü emisyonlarının tüm ulusal katkı beyanlarında yer almasını sağlamak olan ve adına Gıda Sistemleri Deklarasyonu denen bir politika belgesinin devletlere imzalatılması hedefleniyor.”