Müsavat Dervişoğlu'ndan Sinan Ateş sorusuna tepki
Partisinin Afyonkarahisar kampında gazetecilerin sorularını yanıtlayan İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Sinan Ateş ile ilgili bir soruya tepki gösterdi. Dervişoğlu, “Art niyetini sorgulamıyorum. Faydalı bir şey çıkmaz” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin Afyonkarahisar kampında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Dervişoğlu burada erken seçimden partisinde yaşananlara kadar pek çok başlığa değindi. Dervişoğlu, Ankara’da öldürülen eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş ile ilgili “Cinayet davası MHP’ye uzanır mı?” sorusuna tepki gösterdi.
Dervişoğlu, "Şimdi arkadaşım soruyor. Benim MHP’den geldiğimi biliyor. Ülkü Ocakları Genel Başkanı olduğumu biliyor. Ülkü Ocakları Genel Başkanlarıyla mahkemeye gittiğimi biliyor. Oradan soruyor, ‘Bu işin ucu MHP’ye dayansa çözülür mü?’ Sinan Ateş’in ölümünü bir tatbikat kazası olarak mı görüyorsun sen? Benim bu konuyla alakalı son derece hassas olduğumu da biliyorsun değil mi? Gelenekçi olduğumu da biliyorsun. Ne çıkaracaksın bundan? Art niyetini sorgulamıyorum. Faydalı bir şey çıkmaz" ifadelerini kullandı. "Ben de Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yaptım. Ben daha adam itmedim arkadaş. Bir arkadaşımı itmedim" diyen Dervişoğlu, "Hırçınlıklarınız olabilir. Vazifeniz yoktur. Üstlendiğiniz bir sorumluluk yoktur. O sorumluluğa uygun yaşama mecburiyetiniz yoktur. Kavga da edersiniz, adam da itersiniz. Bunlar hepimizin yaşadığı şeyler, olaylar. Ama sorumluluk alanınıza özen göstereceksiniz" dedi.
“HER ŞEY GÜLLÜK GÜLİSTANLIK DEĞİL”
Öte yandan Dervişoğlu, partisinin kamp sürecini de değerlendirdi. Dervişoğlu, “Herkes kendini eleştirdi, yanlışlıklarını eleştirdi. Almış olduğumuz kararların siyasi sonuçları üzerinden bir değerlendirme yaparak kararların yanlış olduğunu konuştuk. Her şey güllük gülistanlık değil ki İYİ Parti açısından. Önemli olan rahat bir ortamda bunların telaffuz edilmesini temin edebilmek, konuşulabilmesini sağlamak. Şahsımla ilgili eleştiriler de söz konusu oldu. Ben bazı olaylarda fazla gelenekçi olduğum için müdahil olmam. Yani özellikle bu istifa vesaire konularında 'etme, eyleme' demem kimseye. Çünkü ben siyasette küs barıştırarak küslüğün biteceğine inanmıyorum. Küslük olmayacak bir hoşgörü iklimi yaratacaksınız ki bunu önleyebilirsiniz” ifadelerini kullandı.
“İSTİFALARDAN ETKİLENMEDİM”
Partisindeki istifalara da değinen Dervişoğlu, "İYİ Parti kurulduğu günden beri saldırılarla uğraşıyor. Bir türlü bir kısım medyaya kendimizi beğendiremedik. İstifalardan etkilenmediğimi söyledim. Arkadaşlarım da hiç etkilenmemiş. Bunlar siyasette olur. Yenileri de olabilir. Sorumluluklarının icaplarını yerine getirmeyen ve o sorumluluğu taşımayan insanlar çıkarsa bunların sıfatları ne olursa olsun onlardan ben de istifalarını isteyebilirim onlara fırsat bırakmadan. Geride bıraktığımız dönemde travma sayılabilecek olaylar yaşadık. Yeni de bir partiyiz zaten, aidiyet noktasında da yapılması icap eden çok sayıda işimiz var” diye konuştu.
ERKEN SEÇİM VE SURİYE İLE GÖRÜŞME GÜNDEMİ
Erken seçim tartışmalarını spekülatif bulduğunu belirten Dervişoğlu, "Türkiye bir yıl içinde üç tane seçim yaptı. Vatandaşta bir bıkkınlık hali de var artık ama demokrasilerde sorunların çözümünün temininin yolu elbette ki vatandaşın önüne sandığın koyulmasıdır ama ben böyle bir süreçte bu tartışmaları spekülatif buluyorum. Erken seçim istediğinizde onu hemen gündeme getirmek lazım. O gelişmeleri biraz vadeye kesilmiş çek ya da uzun vadeli senetler gibi görüyorum" dedi.
Sığınmacıların 3 yıl içinde gönderileceği bir plan hazırladıklarını belirten Dervişoğlu, şunları söyledi:
"Türkiye'nin sığınmacı belasından kurtulması ve kurtarılması lazım. Sayın Cumhurbaşkanı'nın Esad'la görüşmeyi arzulamasının geç kalınmış bir durum olduğunu söylüyorum. Bunu ilk öneren de İYİ Parti'dir. Bu problemin çözülmesi noktasında Suriye hükümetiyle ilişki kurulması gerektiğini ifade ettik defalarca. Ama şimdi gündeme getirildi hükümet tarafından. Bu olumsuzluklar yaşanırken o bölgede olup bitenlerin ne olduğuna da bakmak lazım dikkatlice. Artık sıradan ve şahsi ilişkilere dayalı görüşmelerle çözümlenebilecek bir sorunla karşı karşıya değiliz. Daha büyük bir sorunla karşı karşıyayız. Ayrıca Türkiye'de yaşayan çok sayıda sığınmacı da var. Bunlar, Türkiye'nin demografik yapısını da olumsuz yönde etkiliyor. Bununla ilgili bir süreç planımız da var bizim. Üç yıllık bir zaman dilimi içerisinde Türkiye'nin sığınmacı belasından kurtulmasına vesile olabilecek adımları atmak mümkün”