Demirel: Moody's'in görünüm değiştirmesi finans çevrelerini mutlu etti | Al Ain Türkçe Özel
Ekonomist Baki Demirel, Moody’s’in Türk bankalarının görünümünün negatiften durağana çevrilmesinin finans çevrelerini mutlu ettiğini söyledi. Demirel, ekonomi politikalarında refah artırmanın önemine de dikkat çekti.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türk bankalarının görünümünü negatiften durağana çevirdi. Kurumdan yapılan açıklamada ayrıca Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 4,2 seviyesinde büyüme göstermesinin, enflasyonun ise yüzde 51 seviyesinde gerçekleşmesinin beklendiği kaydedildi.
Açıklamada, Türk bankaları için faaliyet ortamının ekonomik büyümede beklenen yavaşlama nedeniyle zorlu olduğu belirtilirken, "Bununla birlikte, hükümetin mayıs ayındaki seçimi takiben politika yapımında ortodoksiye (ortodoks politikalara) geri dönmek için attığı ilk adımlar Türk bankalarının faaliyet koşullarını destekliyor" değerlendirmesinde bulunuldu.
Moody’s açıklamasında, bankaların dış fonlama pozisyonlarının ve dolarizasyon seviyelerinin iyileştiği, özellikle de yabancı para birimindeki likiditenin yeterli seviyede kalmasını beklendiği belirtildi.
Ekonomist Baki Demirel, Moody’s’in not görünümündeki olumlu açıklamaları ve Borsa İstanbul’daki olumlu trendi Al Ain Türkçe için değerlendirdi.
“REFAH ARTIRMAK VE HALKA YAYMAK ÖNEMLİ”
“Türkiye gibi gelişen piyasalarda borsalarda istikrarlı yükseliş ancak yabancı para girişi ile olabiliyor” diyen Demirel, “Ekonomi politikalarını finans kapitalin istekleri doğrultusunda belirlemek adil bölüşümü olumsuz etkileyerek bölüşüm sorunu yaratmış oluyor” ifadelerini kullandı.
Uygulanan ekonomi politikalarında refah artırmayı ve bunu halka yaymanın önemine dikkat çeken Demirel, “Bu politika uygulandığı takdirde ülke ekonomisinde istikrar kazanır” dedi.
“GEÇİCİ RAHATLAMAYI SÜREKLİ KILMAK GEREK”
Demirel şunları kaydetti:
“Borç ve bölüşüm sorunu altında finans kapitalin isteklerini karşılayan politikalar sorunları büyütür ancak bu geçici rahatlamayı sürekli kılmak gerek.
Borsayı derinleştirmek ve yabancı bağımlılığından kurtarmak bölüşüm temelli politikalarla da mümkün olabilir. Üstelik bu daha istikrarlı bir politika izlenmesine sebep olur”