DEM Parti Hasta Mahkumlar İçin Adalet Bakanı Tunç ile Masaya Oturdu
DEM Parti, Adalet Bakanı ile yaptığı görüşmede cezaevlerinde artan hak ihlalleri ve hasta tutukluların acil durumunu gündeme getirerek, çözüm için ivedilikle adım atılması çağrısında bulundu.
DEM Parti Grup Başkanvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Sezai Temelli, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’la yaptıkları görüşmede, cezaevlerinde artan hak ihlallerini ve hasta tutukluların karşı karşıya olduğu ağır koşulları gündeme getirdi. Görüşme sonrasında Meclis’te basın mensuplarına konuşan Temelli, cezaevlerinde yaşanan sorunların artık birer idari mesele olmaktan çıkıp, ciddi bir insan hakkı krizine dönüştüğünü söyledi.
Adalet Bakanlığı’nda gerçekleşen görüşmenin yapıcı geçtiğini belirten Temelli, "Cezaevlerinde uygulamalardan kaynaklanan ve günden güne büyüyen sorunlar var. Bu sorunları ve çözüm önerilerimizi doğrudan ilettik. Artık bu başlıklar ertelenmeden, oyalamaya yer bırakmadan ele alınmalı," dedi.
“Hasta Tutukluların Durumu Acil Müdahale Gerektiriyor”
Temelli, özellikle sağlık durumu kritik düzeye ulaşmış tutuklulara dikkat çekti. Kronik hastalığı bulunan ya da cezaevi koşullarında tedavisi mümkün olmayan kişilerin hayati tehlike altında olduğunu belirten Temelli, “Hasta tutsaklar sadece hastalıkla değil, cezaeviyle de mücadele ediyor. Bu mesele artık yalnızca hukuk içinde tartışılamaz; bu, açıkça bir insanlık meselesidir,” ifadelerini kullandı.
Bakan Tunç: “Gündemimizde, Çalışmalar Var”
Görüşmede Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un da konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunduğunu aktaran Temelli, Bakan’ın kendilerine cezaevlerindeki kimi sorunların Bakanlık bünyesinde de takip edildiğini ve çözüm yönünde bazı adımların atılmakta olduğunu söylediğini belirtti.
Temelli ve Koçyiğit, görüşmede yalnızca hasta tutuklulara değil, cezaevlerinde sistematik hale gelen hak ihlallerine de değindiklerini ifade etti. Görüşmede, cezaevlerinde tutulan her bireyin insan onuruna yakışır koşullarda yaşam hakkına sahip olduğu hatırlatılarak, bu ilkenin yalnızca insani değil, anayasal bir zorunluluk olduğunun altı çizildi.
