Dar gelirlinin alım gücü 7 ayda 4 bin TL kaybetti

TÜRK-İŞ Temmuz 2025 Açlık ve Yoksulluk Sınırı araştırması, dar gelirli vatandaşların alım gücündeki ciddi erimeyi bir kez daha gözler önüne serdi.
Ekonomideki dalgalı seyir ve döviz kurlarındaki yükseliş, temel ihtiyaç maddelerinin fiyatlarını artırarak vatandaşın alım gücünü hızla düşürüyor.
Enflasyon ve hayat pahalılığı asgari ücreti eritiyor
TÜRK-İŞ'in Temmuz 2025 raporuna göre, dört kişilik bir ailenin yalnızca temel gıda harcamaları için ayırması gereken tutar 26 bin 413 TL'ye ulaşırken, asgari ücretin bu harcamaların çok altında kalması dikkat çekiyor.
Yılın ilk yedi aylık döneminde asgari ücretin enflasyon karşısında 4 bin 217 TL alım gücü kaybı yaşaması, dar gelirli aileler üzerindeki baskıyı artırıyor.
Uzmanlardan kemer sıkma politikalarına yorum
Ekonomist Cem Başlevent, asgari ücrete zam yapılmamasını kemer sıkma politikasının bir gereği olarak yorumladı. Başlevent, "İnsanların cebinde çok para olursa çok talep oluşur, o da enflasyon yaratır diye düşünüyorlar. Vatandaşın birkaç yıl sabretmesi gerekiyor. Belki sonraki süreçte zamlar beklentileri karşılayabilir, maalesef onun öncesinde fazla ümitli bir tablo yok" ifadelerini kullandı.
Bu çözüm olarak ise enflasyonun düşürülmesi ve temel gıdadaki fiyat artışlarının kontrol altına alınması gerektiğini vurguladı. Başlevent, gümrüksüz ithalatın da bir çözüm olabileceğini belirtti.
Kur krizine çözüm önerileri
Ekonomist Baki Demirel ise, asgari ücretin enflasyon karşısında erimesinin, "ucuz emek ülkesi olma politikasının" bir sonucu olduğunu öne sürdü. Demirel, "ivedilikle yapılması gereken, ücret ve maaş ortalamasının yoksulluk sınırının üstüne çekilmesi" gerektiğini belirtti.
İşsizlik ve atıl işgücü oranları yükseliyor
Ekonomideki bir diğer önemli sorun ise artan işsizlik rakamları. TÜİK Haziran 2025 verilerine göre, mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı yüzde 8.6'ya, işsiz sayısı ise 52 bin kişi artarak 3 milyon 47 bine ulaştı. Resmi rakamların ötesinde, gerçek işsizlik tablosunu gösteren "atıl işgücü oranının" ise yüzde 32.9'a çıkarak tarihi zirvesine ulaşması, uzmanların dikkat çektiği bir diğer kritik nokta oldu. Bu durum, Türkiye ekonomisinin istihdam konusunda da ciddi bir krizle karşı karşıya olduğunu gösteriyor.