Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: “Netanyahu İsrail’e zarar veriyor”
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 23. Doha Forumu’nda Gazze ve Suriye gündemine ilişkin çarpıcı mesajlar verdi. İsrail’in ateşkes ihlallerine dikkat çeken Fidan, “Netanyahu İsrail’in geleceğine zarar veriyor” dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katar’ın başkentinde düzenlenen 23. Doha Forumu'nda önemli değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin Suriye politikasının insani hedeflere hizmet ettiğini belirten Fidan, Gazze’deki barış sürecine ilişkin mesajlar da verdi.
“Politikamız insani hedeflere hizmet etti”
Açılış konuşmasında Bakan Fidan şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye, Suriye'deki kriz başladığında açık kapı politikasını benimsedi. Neticesinde çok sayıda Suriyeli, savaştan kaçarak sınır kapılarımıza geldi. Bu politikamız insani hedeflere hizmet etmiş oldu. Ukrayna'da Gazze'de Suriye'de, Allah'a şükür işler yoluna giriyor gibi görünüyor. Şu anda arabulucuk faaliyetleri kapsamında Trump'ın yapmak istedikleri Türkiye'nin çıkarları ile örüşüyor esasında. Biz, Ukrayna'da ve Gazze'de ateşkes istedik. Suriye'de istikar istedik. Çünkü insanların yaşadığı acıları bu sayede hafifletmiş olduk."
Fidan, Türkiye’nin Suriye’de yaşananların etkilerini doğrudan gördüğünü ifade ederek şunları söyledi:
"Suriye bizim için her zaman çok önemli bir ülke oldu. Komşu ülkemizdir. Suriye'de yaşanılanların etkilerini Türkiye'de görüyoruz. Suriye'deki etkilerin Türkiye açısından ekonomik, emniyet gibi konularda faydası oldu. Bu nedenle sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan açık kapı politikası belirledi. Suriye'de, zalim Esad rejiminden masum insanlara ev sahipliği yaptık. Suriye'deki değişime destek verdik ancak uluslararası arenada yalnız kaldık."
“Gerçekçi olunmasını bekliyoruz”
Fidan, Suriye konusundaki güvenlik beklentilerini de şöyle aktardı:
"Önemli güvenlik konuları Suriye hükümeti için neler öncelikle bunlara bakmak gerekiyor. Türkiye, kendi güvenlik konularında bu konuya nasıl bakıyor bunu incelemek gerekiyor. Ne istediğimizi açıkça dile getirdik. Şam hükümeti de beklentilerini açıkça dile getirdi. SDG ve Suriye hükümeti kendi aralarında anlaşmalarını yapabilir. Ancak PKK söz konusu olduğunda bazı unsurların devrede olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla Suriyeli olmayan unsurların derhal ayrılmasını istiyoruz. Güzel bir başlangıç olur. Türkiye'nin çıkarlarının ve güvenliğinin aksi yönde konuşlandırılmış tüm unsurların çıkarılması gerekiyor. Şam'da daha teknik görüşmeler gerçekleşecektir. Dışında kalan birimlerin Suriye hükümetinin ordusuna entegrasyonu söz konusu. Bu süreç iyi niyetle gerçekleştirilmelidir. Ancak göstermelik yapılacak entegrasyon gerçekçi olmayacaktır. Biz gerçekçi bir angajman bekliyoruz."
MİT dönemine atıf yapan Fidan, PKK ile yapılan görüşmeler hakkında da konuştu:
"MİT'te görevli olarak çalıştığım sürede PKK ile görüşmelerimiz oldu ancak bu görüşmeleri PKK terk etti. Öcalan da PKK'nın bu yüz çevirmesi karşısında ne yaptı ona bakmak lazım. Öcalan'ın özellikle Suriye konusunda rol oynayacak mı yoksa kaldıraç olarak mı görecek bilmiyoruz."
“Hamas talepleri yerine getirdi”
Ateşkes sürecine ilişkin değerlendirmesinde Fidan, şu ifadeleri kullandı:
"Bir noktada bence Trump, Netanyahu ile kapsamlı telefon görüşmesi gerçekleştirmeli. Orta Doğu'da barışın öncülüğünü yapan Trump hükümeti, dolayısıla beklentilerimiz yüksek. İsrail tarafından yapılan ateşkes ihlalleri tarif edilemez düzeyde. Ateşkes süreci bu sebeple durma noktasına gelmek üzere. Netanyahu, Türk birliklerini Gazze'de görmek istemediğini açıkça belirtti. Başka ülkeler ise Türkiye olmazsa bu güce katılmayız dediler."
Fidan, Türkiye’nin bölgede kolaylaştırıcı rol oynayabileceğini belirtti ve şunları ekledi:
"Daha önce de ifade ettiğim gibi gerçekçi davranmaya ihtiyacımız var. Öncelikle savaşı durdurmaya ihtiyacımız var. Bu nedenle ISF'e ihtiyaç var. Birbirlerine saldırmalarını, savaşın tekrar başlamasını önlemenin birinci yolu bu. Barış planında başka hükümlerde var. Bu hükümler arasında Gazze'deki güvenlik ve emniyet güçlerinin sorumlulukları ile alakalı. Bu iki tarafı birbirinden ayırabilirsek ancak Gazze içindeki diğer meseleleri ele alabiliriz. Gazze ve İsrail birbiri için tehdit olmamalı."
Hamas’ın taleplere uyduğunu vurguladı:
"Süreçte atılacak ilk adım Hamas'ın silahsızlanması adımı olamaz. Başarılı olmak için gerçekçi olmamız gerekiyor. Önce sınırda ISF'i konuşlandırmalıyız ve aşamalı olarak idareyi ele almalıyız. Normal bir hayat tesis etmemiz, insanlara umut vermemiz gerekiyor. Hamas en başta, Gazze'deki aktif bir polis kuvveti olacak. Hamas ya da Filistin'in herhangi bir unsuru, bu barış planında sapmaya gidemezler. Bu duruma ilk karşı çıkacak ülke biziz."
“Netanyahu İsrail’e zarar veriyor”
Bakan Fidan, Netanyahu'nun politikalarının İsrail’in geleceğini olumsuz etkilediğini söyleyerek sert ifadeler kullandı:
"Netanyahu'yu tek başına bırakırsak akıllarında tek bir düşünce var. Gazze'ye girmek ve Filistinlilerden arındırmak ya da Filistinlileri, tamamını ortadan kaldırana dek öldürmek. Binlerce kadın ve erkek mahkum İsrail işkencelerine maruz kaldı. Uluslararası toplum olarak birşeyler yapmamız gerekiyor. Ancak amaç sadece Gazze'deki insanları kurtarmak değil, tüm sorunu ortadan kaldırmak olmalıdır. İşkence burada sistematik haline gelmiş. Filistinli mahkumlara işkence etmek İsrailliler için intikam haline gelmiş. İnsanın vicdanı bu yaşanılanlara razı gelmiyor."
Fidan, uluslararası toplumun harekete geçmesi gerektiğini belirterek şöyle devam etti:
"Filistin'i tanıyan ülkelerin sayısı artıyor ve Filistin davası zemin kazanıyor. Aynı zamanda şiddetin dozu da artıyor. Bence Netanyahu, İsrail'in geleceğine kötü zararlar veriyor. İsrail devletine kötü zararlar veriyor."
“Ticaret gemilerine saldırı savaşın tırmanması demek”
Fidan, Ukrayna ve Rusya ile yapılan temaslar hakkında da şu açıklamayı yaptı:
"Ukraynalı ve Rus dostlarımızla görüştük. Ticaret yollarının hedef alınmasını, ticaret gemilerine saldırılmasını istemiyoruz. Bu durum, savaşın tırmanması anlamına geliyor."