Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Enflasyonla mücadelede fiyat istikrarını sağlamak önemli
Ankara’da 2023 Yılı 2.Yarıyıl Ekonomi ve İstişare Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, enflasyonla mücadelede fiyat istikrarının sağlanmasının olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Ankara’da 2023 Yılı 2.Yarıyıl Ekonomi ve İstişare Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu.
Yılmaz konuşmasında, enflasyonla mücadele ve fiyat istikrarının sağlanmasının üstünde durdu. Siyasi tarafta belirsizlik kalktığını ve bu açıdan istikrar ortamında olunduğu ekonomik istikrarın da buna bağlı daha sağlam gelişeceğini, ‘’Enflasyonla mücadele ve fiyat istikrarını sağlama ele alındı. Siyasi tarafta belirsizlik kalktı, istikrar ortamındayız.’’ ifadelerini kullanarak vurguladı.
"Ticaret Bakanımız Sayın Ömer Bolat ve Çalışma Bakanımız Sayın Vedat Işıkhan ile birlikteyiz. Ben katkıda bulunan bütün arkadaşlarımıza değerlendirmeleri ile katkıda bulunan bakanlarımıza öncelikle şükranlarımı sunuyorum.’’ Diyerek sözlerine başlayan Bakan Tunç açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
‘DOĞRU POLİTİKALAR İZLEME KONUSUNDA ANLAYIŞ BİRLİĞİ’
‘’3.5-4 saatte ifade edilen görüşleri detayları ile burada tekrarlayamam ancak bazı genel hususları özellikle üzerinde durulan hususları paylaşmak istiyorum.
Dünya ile ilgili Türkiye şartları ile ilgili değerlendirme yaptılar. Dünyanın da bölgemizin de zorlu dönemden geçtiğinin altını çizdiler, pandemiden savaşlara, büyük bir deprem afetine varıncaya kadar son yıllarda yaşadığımız sıkıntılar ifade edildi. Aynı zamanda içinden geçtiğimiz sürecin fırsatların da altı çizildi. Doğru politikalar izlememiz gerektiği hususunda genel bir anlayış birliği olduğunu ifade edebilirim.
‘FİNANSAL İSTİKRAR VE FİYAT İSTİKRARIN ALTI ÇİZİLDİ’
Hepimizin kamusuyla özel sektörüyle temel hedefimiz istikrar içinde büyümek ve sosyal refahı artırmak bu genel hedefimiz. Büyümeyi istikrarlı bir şekilde ve ortamda gerçekleştirmek önemli burada da üzerinde en fazla durulan hususlardan biri serbest piyasa ve rekabetin esas olduğu.
Güçlü işleyen bir hukuk sistemi içinde hedeflere ulaşmamızın altı çizildi. Finansal istikrar ve fiyat istikrarın altı çizildi. Enflasyonla mücadele, fiyat istikrarını sağlamak sosyal anlamda da son derece kıymetli, enflasyonla mücadele edilmesi gerektiği, sabırla yapılması gerektiği noktasında genel bir fikir birliği olduğunu ifade edebilirim.’’
‘EYLÜL AYINDA ORTA VADELİ PROGRAMI PAYLAŞACAĞIZ’
En önemli hususlardan biri geçtiğimiz aylarda yaşadığımız seçimler sonra siyasi belirsizliklerin ortadan kalkmış olması, güven ve istikrarın pekiştirilmesi hususu. Siyasi istikrar olmadan ekonomik istikrar olmuyor.
Burada siyasi tarafta belirsizlikler ortadan kalktı, istikrar ortamındayız buna ilave olarak teknik anlamda belirsizliklerin azaltılmasında çok arkadaşımız vurgu yaptı. Eylül ayında kamuoyu ile paylaşacağımız Orta Vadeli Programın önemli işlev göreceğini kabul ettiğimizi ifade edebilirim.
‘ENFLASYON ÜZERİNDE DURULDU’
Enflasyonla ilgili olarak girdi maliyetlerini düşürücü, aracı maliyetlerini azaltıcı, arzı artırıcı politikaların önemi üzerinde duruldu. Gıda konusu üzerinde özellikle birçok arkadaşımızın vurgu yaptığını söyleyebilirim. Konut arzının artırılması, maliyetlerin düşürülmesi noktasında önemli görüşler ifade edildi.
Kamuda daha fazla tasarruf alınması yönünde beklenti ifade edildi. Cumhurbaşkanlığımızın bir genelgesi var. Hazine ve Maliye Bakanlığı’mızın bir çalışması var önümüzdeki dönemde paylaşacağız.
Cari açığı düşürmeye dönük tedbirler ifade edildi. Cari açık bir tasarruf açığıdır. Yatırımları finanse etmek için kullandığınız iç tasarruf arasındaki fark kadar dış tasarruf kullanmak zorunda kalırsınız bu da cari açığı doğurur. İç tasarruf oranlarını artırdığımızda cari açığı da aşağı çekmiş olacağız.
‘VERGİ KONULARI DİLE GETİRİLDİ’
Dışa bağımlılığı azaltıcı, yerli ve milli üretimi desteklemeli, ara malların yurt içi üretimine seçici destekler vermeliyiz şeklinde görüş birliğinin olduğunu ifade edebilirim.
Vergi konuları dile getirildi. İşvereni ile işçisi ile muhasebecisi ile toplumun bütün kesiminde vergi reformu beklentisi olduğunu söylememiz lazım. Vergi sisteminin sadeleştirilmesine dönük beklenti olduğunu ifade etmeliyim. Sosyal adaleti sağlayan, kamunun gelirlerini istikrarlı bir şekilde devam ettiren vergi reformuna ihtiyaç olduğunu toplum kesimleri ifade ediyorlar.
En fazla dile getirilen hususlardan biri finansman ve finansa erişim konuları. KOBİ’lerin finansa erişimi konusu en fazla dile getirilen konulardan bir tanesi oldu. Para politikamız çerçevesinde atılan bazı adımlar var. Kredilerde miktarsal sıkılaştırma denilen uygulamalar yapılıyor. İhracat, yatırım ve üretim konuları istisna kılınmış durumda. Aşırı bir takım tüketim noktalarında veya büyüme ile çok ilgili olmayan noktalarda miktarsal sıkılaştırma yapılırken ihracatımızı artıracak konularda daha esnek tutum olduğunu ifade edebilirim. Yansımalarını önümüzdeki aylarda göreceğimizi ifade etmek isterim.
‘SADECE MAL İHRACATI DEĞİL HİZMET İHRACATI YAPARAK DÖVİZ KAZANCI FAALİYETLERİ ARTMALI’
İthal ürünleri yurt içinde üreterek daha fazla ihracat yaparak, sadece mal ihracatı değil hizmet ihracatı yaparak döviz kazancı faaliyetlerini geliştirmesi gerekiyor. Katma değerin çok önemli olduğu ifade edildi. Bilgi içeriği daha fazla katma değeri yüksek ürünlere Türkiye’nin dönüşümü noktasında fikir birliği olduğunu ifade edebilirim.
Bir taraftan katma değeri yüksek sektörlerde ihracatımızı ve döviz kazandırıcı faaliyetleri geliştirmek emek yoğun sektörlerde bölgesel politikalarımızı dikkate alarak dönüşümü desteklemek şeklinde ifade edebilirim.
KAMU-ÖZEL İŞ BİRLİĞİ PROGRAMLARI
Ara iş gücü ihtiyacı oldu. Burada en fazla üzerinde durulan nokta eğitim sistemimizde iş gücü piyasasındaki ihtiyaçların örtüşme hususu oldu. İş başında eğitim gibi programlar üzerinden duruldu. Kamu-özel iş birliği öne çıkan bir başlık oldu diyebilirim.
Verimliliği ve rekabeti artırıcı yapısal reformlar üzerine duruldu. Reformların iki boyutu olduğunu ifade etmek isterim. Orta vadede somut sonuçlar üreterek kıymetli bir değişime yol açarlar ama en az bunun kadar önemli olan beklentiler kanalıyla yapısal reformların yaptığı etkidir. Yapısal reform yapan ülkeler geleceği daha parlak ülkelerdir. Kısa vadede de hemen beklenti kanalıyla etkilerde bulunurlar. Bizim hedefimiz, para politikaları, maliye politikalarının yanı sıra yapısal reformlarla yola devam etmek. İnşallah eylül ayı içinde bu başlıkları toplumla paylaşacağız.
‘AB YEŞİL MUTABAKAT GÜNDEMİMİZDEYDİ’
AB Yeşil Mutabakatı da gündemimizdeydi. Aslında bu politikalar bizim cari açığımızı doğrudan etkileyen politikalar, Türkiye enerjiyi ithal eden bir ülke. Sürdürülebilirliği artırdığımızda yeşil ekonomiyi geliştirdiğimizde cari açığı azaltıcı bir etki yapıyor.
‘DIŞ PİYASALAR DAHA FAZLA ÖNEM KAZANACAK’
Diğer bir husus yeni pazarlara açılma. Türkiye iç talebin daha dengeli seyredeceği bir ülke olacak. Dış piyasalar daha fazla önem kazanacak. Yeni pazarlara açılma, yeni ürünlerle bunu destekleme Türkiye’nin ihracat hedeflerini daha üst noktalara çıkarması üzerinde durduğumuz önemli bir başlık oldu diyebilirim.
‘TÜRKİYE YÜZYILINI İNŞA ETME İSTİŞARELERİMİZİ DEVAM ETTİRECEĞİZ’
Bütün bakanlarımız her biri kendisi arkadaşları ile birlikte detaylı notlar aldılar, katılımcılar yazılı olarak görüşlerini paylaştılar.
Bu son toplantımız olmayacak. Kamu özel diyaloğu başarı için çok kıymetli, önümüzdeki süreçlerde de sayın Cumhurbaşkanımızın genel çerçeveyi çizdiği politikalarımızla birlikte makro hedeflerimizle birlikte ilgili tüm taraflarla Türkiye yüzyılını inşa etme istişarelerimizi devam ettireceğiz."