Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan kaymakam adaylarına: 'Devlet nerede?' dedirtmeyeceksiniz
Beştepe’de düzenlenen törende konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kaymakam adaylarına seslendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Benim vatandaşıma hiçbir zaman ‘Devlet nerede’ dedirtmeyeceksiniz. Kibir, asla sizin semtinize uğramayacak” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe’de düzenlenen 109. Dönem Kaymakamlık Kursu Kura Töreni’nde konuştu. Kaymakam adaylarına önemli mesajlar veren Erdoğan, adalet ve devlet kavramına vurgu yaparak “Devlet ile millet arasındaki mesafe açılırsa o zaman da kamu olarak yaptığımız hizmetlerin hiçbir anlamı olmaz” dedi.
Geçmişte milyonlarca vatandaşın ötekileştirildiğini anlatan Erdoğan, “Devlet, milletinin hizmetindedir. Kamu görevlisi de milletin hizmetkarıdır. Devlet yönetiminde bizim rehberimiz; ‘İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın’ ilkesidir. Devletimizin taşıyıcı kolonu olan bu ilkeden en küçük bir tavize izin veremeyiz” ifadelerini kullandı.
“HALKTAN KOPUK İDARECİ PROFİLİNE TAHAMMÜLÜMÜZ YOKTUR”
Kaymakam adaylarına seslenen Erdoğan, “Benim vatandaşıma hiçbir zaman ‘Devlet nerede’ dedirtmeyeceksiniz. Kibir, asla sizin semtinize uğramayacak. İnsanımızı devletinden uzaklaştıracak gelişmelere karşı sıfır toleransla yaklaşacaksınız. Halktan kopuk, sokaktan kopuk, ilçesindeki esnaftan, köylüden kopuk idareci profiline tahammülümüz yoktur” diye konuştu.
97 kaymakam adayının görev yerlerinin belirleneceğini belirten Erdoğan, “Ülkemizdeki 81 vilayetimize bağlı 922 ilçemizin tamamı, bizim nazarımızda önemlidir, birinci sınıf hizmeti almaya layıktır. Görev yapacağınız ilçelerimiz arasında asla uzak, yakın, küçük, büyük ayrımına gitmemenizi rica ediyorum. Hangi kökene, kimliğe, inanca mensup olursa olsun, milletimizin her bir ferdi, devletimizin eşit vatandaşıdır” dedi.
SIĞINMACI MESAJI
Türkiye’ye sığınan sığınmacılarla ilgili konuşan Erdoğan, “Ülkemize sığınan biçarelere kardeşlik görevimizi ifa etmek vazifemizdir. Ezilene zulm etmek, mağdurların feryadına kulak tıkamak Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışmaz” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğu vurgusunu yapan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Devleti millet için hizmet üreten bir sisteme kavuşturmanın yolu, milletin derdiyle dertlenmekten geçer. Koltuğa oturmak, resmi plakalı araçlara binmek bir yöneticiyi saygıdeğer bir devlet adamı yapmaz. Milletin adamı olunmadan, milletin gönlüne girilmeden hakiki manada devlet adamı olunmaz.
Her bir vatandaşımızın derdiyle dertlenmek, en büyük sorumluluğunuzdur. İlçe sınırları içindeki her türlü işten, sorundan, başarıdan sorumlu olan kaymakamlarımız, görevlerini ne kadar etkin icra ederse devletimiz de o derece güçlüdür. Sizlerden bu misyonun hakkını vermenizi, millete hizmet için samimiyetle koşturmanızı istiyorum.
“ADALETİ YÜCELTTİĞİMİZ ÖLÇÜDE DEVLETİ YÜCELTİRİZ”
Biz millet olarak tarih boyunca nice büyük devletler kurduk. Sınırları bir dönem Afrika’dan Avrupa’nın ve Asya’nın ücra köşelerine uzanan devletlerimizde milyonlarca insanı barış, huzur ve esenlik içinde yönettik. Tarihte kurduğumuz devletlerin iki taşıyıcı sütunu oldu. Bunlardan ilki mülkün temeli olan adalet, diğeri de merhametti. Aynı durum bugün de geçerlidir.
Türkiye bir hukuk devletidir. Medeniyetimiz de bir merhamet medeniyetidir. Adaleti yücelttiğimiz ölçüde devleti yüceltiriz. Devlet ile millet arasındaki mesafe açılırsa o zaman da kamu olarak yaptığımız hizmetlerin hiçbir anlamı olmaz. Biz her iki tecrübeyi de yakın tarihinde yaşamış bir ülkeyiz. Devletle millet arasında duvarlar ören, devletle milleti farklı konumlara yerleştiren elitist zihniyetin ülkemize çok büyük zararları oldu.
YILMAZ TUNÇ’TAN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR: CEZA İNFAZ SİSTEMİNDE NELER DEĞİŞECEK?
"MİLYONLARCA VATANDAŞIMIZ ÖTEKİLEŞTİRİLDİ"
Kadınların başörtüsü, erkeklerin saçı ve sakalıyla çok uğraştılar. İlerici-gerici diyerek insanlarımızı birbirine düşürmeye çalıştılar. İnancını özgürce yaşamak istediği için milyonlarca vatandaşımız ötekileştirildi.
Devlet, milletinin hizmetindedir. Kamu görevlisi de milletin hizmetkarıdır. Devlet yönetiminde bizim rehberimiz; ‘İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın’ ilkesidir. Devletimizin taşıyıcı kolonu olan bu ilkeden en küçük bir tavize izin veremeyiz.
Benim vatandaşıma hiçbir zaman ‘Devlet nerede’ dedirtmeyeceksiniz. İhtiyacı olan vatandaşın gelip sizi bulmasını beklemeyeceksiniz. Siz gidip benim mağdur vatandaşımı bulacaksınız”