Çin Ay'ın karanlık yüzünü keşfetmeye başladı
Çin'in uzay aracı, Ay'ın keşfedilmemiş yüzeylerinden birine, Güney Kutbu-Aitken Havzası'na iniş yaptı
Çin'e ait bir uzay aracı, Ay'ın az bilinen yüzeylerinden birine başarılı bir iniş gerçekleştirdi.Uzay aracının hedefi, Güney Kutbu-Aitken Havzası, Ay'ın daha önce keşfedilmemiş bölgelerinden biri. Bu bölge, Ay'ın en büyük çarpma havzası olup, bilimsel açıdan pek çok sırrı barındırıyor. Çin'in aracı, buradan toplayacağı iki kilo ay taşı ve enkazı ile Dünya'ya geri dönmeyi planlıyor.
Çin, bu girişimle birlikte, uzay araştırmalarında öncü olarak kabul edilen ABD ile yanı sıra Japonya, Hindistan ve Avrupa Birliği gibi diğer büyük oyuncularla rekabetini kızıştırıyor. Çin'in bu stratejik adımı, küresel uzay politikalarında yeni bir dönemin başlangıcı olarak görülüyor.
Chang'e ay keşif programı, adını mitolojik bir Çin ay tanrıçasından alıyor ve bu, programın altıncı misyonu olarak kayıtlara geçiyor. Bu görev, Chang'e 5 misyonunun 2020'deki başarısının ardından Ay numunelerini Dünya'ya taşıma görevini üstlenen ikinci keşif görevi.
Çin'in uzay programı, Ay'ın daha önce keşfedilmemiş bölgelerine yönelik yeni bir görev başlattı. Bu görev kapsamında, Ay'ın daha az bilinen karanlık yüzü ile daha iyi bilinen yakın tarafı arasındaki farklılıkları ortaya çıkaracak değerli bilgiler sunacak toprak ve kaya örnekleri toplanacak.
Bu özel görevde, Çin'e ait iniş aracı, Ay yüzeyinden yaklaşık iki kilogram ağırlığında yüzey ve yeraltı malzemesi toplayacak. Toplama işlemi, mekanik bir kol ve bir matkap aracılığıyla gerçekleştirilecek ve yaklaşık iki gün sürecek.
Toplanan örnekler, iniş aracı üzerindeki bir yükseltici vasıtasıyla metal bir vakum kabı içinde Ay yörüngesinde dönen bir modüle taşınacak. Bu modül daha sonra örnekleri içeren konteyneri, 25 Haziran civarında Çin'in İç Moğolistan bölgesindeki çöllerde Dünya'ya dönecek bir yeniden giriş kapsülüne aktaracak.
Ay'ın uzak tarafına yapılan görevler, Ay'ın Dünya'ya dönük olmaması nedeniyle çok daha zordur. Bu zorluğu aşmak için bir röle uydusu kullanılmakta ve bu, iletişim kurmayı mümkün kılmaktadır. Ayrıca, Ay'ın bu bölgesinin arazisi engebeli olduğu ve iniş için düz alanların kısıtlı olduğu için ek zorluklar ortaya çıkmaktadır.
Çin'in aracı, 13 kilometre derinliğinde ve 2.500 kilometre çapında olan, Güney Kutbu-Aitken Havzası adı verilen dev bir çarpma kraterine iniş yaptı. Xinhua Haber Ajansı'na göre, bu krater Ay'daki en eski ve en büyük kraterlerden biri olarak kabul ediliyor. Bu bölge, Ay'ın geçmişi hakkında önemli bilgiler sunabilecek potansiyele sahip. Çarpışmanın şiddeti, kraterin derinliklerinden materyallerin yüzeye fırlamasına neden olmuş olabilir, bu da bilim insanlarına Ay'ın erken dönemlerine dair değerli bilgiler sağlayabilir.
Çin, 2030 yılına kadar Ay'a bir insan göndermeyi hedefliyor. Eğer bu alandaki çabaları meyvesini verirse, ABD'nin 1969'daki Apollo 11 misyonundan sonra Ay'a insan gönderen ikinci ülke unvanını kazanacak.
ABD, NASA aracılığıyla Ay'a yeniden insan gönderme planlarını güncelledi. Başlangıçta daha erken bir tarih planlanmışken, bu hedef 2026 yılına ertelendi. Ay'a insan göndermenin bilimsel katkıları tartışılsa da, bu tür misyonlar ülkeler için büyük bir ulusal gurur kaynağı olmaya devam ediyor.
Avrupa, uzay alanındaki varlığını güçlendirmek adına önemli adımlar atıyor. Bu hafta içerisinde Avrupa ve Japonya işbirliğiyle bir iklim araştırma uydusu olan EarthCARE, Vandenberg Uzay Kuvvetleri Üssü'nden başarıyla fırlatıldı. EarthCARE, atmosferdeki bulutların ve aerosollerin iklim üzerindeki etkilerini detaylı bir şekilde inceleyecek.
EarthCARE misyonu, Avrupa Uzay Ajansı (ESA) ile Japonya Havacılık ve Uzay Keşif Ajansı (JAXA) arasında gerçekleştirilen bir işbirliği örneği olarak dikkat çekiyor. Uydu, Dünya'nın iklim dengesini anlamak için özel olarak tasarlanmış dört farklı cihazla donatılmış durumda.