CHP'nin yeni dönemdeki ideolojik rotası: Merakla beklenen dönüşümler neler olabilir? Al Ain Türkçe Özel!
CHP, seçim sonrası yeniden tanımlama sürecinde. Partinin ideolojik rotasındaki dönüşüm, liderlik kadrosu ve yönetim stratejileri merakla bekleniyor. Siyasi Analist Suat Özçelebi, Al Ain Türkçe'ye konuya ilişkin değerlendirme yaptı.
Seçim sonuçlarının ardından Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) kendini yeniden tanımlama sürecine girdi. Sonbahar kurultayının yaklaşmasıyla, partinin gelecekteki siyasi yolunu belirleyen tartışmalar hız kazanıyor. Bu tartışmalar, sadece liderlik ve yönetim kadrosuna değil, aynı zamanda CHP'nin yeni dönemde hangi ideolojik rotayı takip edeceğine odaklanıyor.
Siyasi Analist Suat Özçelebi Al Ain Türkçe'den Tuğba Yıldırım'ın sorularını cevapladı.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin ideolojik çizgisindeki geçmiş değişimler göz önüne alındığında, yaklaşan kurultay sonrasında partinin siyasi rotasında ne tür dönüşümler bekleniyor?
CHP’de değişim, yenilenme adı altında farklılaşan gruplar ve lider adayları var. Ortak söylem, kamuoyunda da bunun bir lider ya da kişi değişiminin ötesine geçmesi gerektiği yönünde. Yoksa toplumun bu yeni açılımı içselleştiremeyeceği, kişilerin yer değiştirmesi düzeyinde algılayacağı bunun CHP'ye zarar vereceği, özellikle parti içinde üye-delege düzeyinde de bu tür bir beklenti olduğu iddia ediliyor. Ancak mahalle delege seçimlerinde özellikle büyükşehirlerde birçok il ve ilçede bu değişimin ya da ideolojik doğrultunun gündeme getirildiğine, yeni bir program ve vizyon tartışmasının yapıldığına çok tanık olmadık. Yarışan listeler genel merkez ve muhalif listelerin özellikle yerel seçimlerdeki adaylaşma süreçlerini de öne çıkaracak biçimde belediye başkanlarının da desteklediği gruplar arasında yoğunlaşmış görünüyor. Söylemde ve toplumsal talep olarak yeni bir siyasi rotadan söz edilse de parti içinde heyecan yaratan veya tartışılan yeni bir yaklaşımdan bile şimdilik söz edilmiyor. Belki il, ilçe seçimlerinde buna tanıklık edebiliriz. Ya da Kurultay adaylıkları somutlaştığında İmamoğlu/özel grubunun, Cihaner’in kendilerini farklılaştırmak için Kılıçdaroğlu’nun karşısında birer manifesto niteliğinde açıklamalarla çıkmaları olası. Bunun ipuçlarını İmamoğlu uzun zamandır veriyor. Ama temel sorun yine parti içi demokrasi süreçlerinin çok iyi işlemediği yönünde görünüyor. Bu da Kurultaya somut olarak yansıyacak.
CHP'nin tarihsel ideolojik evriminin, yerel seçimlerde elde edilen başarılar ve genel seçimlerdeki başarısızlık üzerinde ne tür bir rol oynamıştır? Bu bağlamda, ideolojik pozisyonların seçim performansı üzerindeki belirleyici etkisini nasıl analiz edersiniz?
CHP’nin İlk hedefler Beyannamesi gibi ki önemli bir metindir. CHP'nin 14. Kurultayında 14 Ocak 1959 tarihinde kurultayda Turan Güneş tarafından okunmuş. 1960 darbesi sonrası yapılan en ilerici Anayasa kabul edilen 1961 Anayasa’sını doğrudan etkilemiştir. Aynı şekilde 1973’de seçimlere mührünü vuran, Bülent Ecevit’in öncülüğünde hazırlanan Ak Günlere seçim beyannamesi, “ne ezen ne ezilen insanca hakça düzen” sloganıyla ortaya konmuş, 15 sayfalık metinde CHP’nin tüm doğrultusu sol bir söylem ve halkçılık ilkesinin öne çıkarılmasıyla büyük bir seçim zaferi getirmiştir.
CHP dönemsel olarak ideolojik pozisyonunda netleşmeler ve konjonktürel değişimleri iyi okuyarak doğru adımları atmasını bilmiş ve bunu seçim başarıları ile taçlandırmış ya da siyasal sürece etki etmiştir. Ancak 2019’da sağlanan farklı siyasal unsurların ortak kaderini ve seçim başarısının ana zemini olan ittifak kültürünün oluşturulması, bir arada durma, Altılı Masa gibi önemli girişimler 2023 seçimlerine kadar başarıyla taşınmış ancak genel seçimde, ittifak bileşenlerinin hataları, kırılma noktaları, yanlış tercihler, AK Parti’nin ve Cumhurbaşkanı'nın da etkili olduğu birçok sebeple başarı elde edilememiştir. Üstelik 8 ay sonra gerçekleşecek yerel seçimlerde de başarı için zorunlu görünene işbirliği ve ittifak kültürü büyük yara alarak ilerlemektedir. Seçim sonrası süreç ve hesap verme aşaması iyi yönetilemediği için, her parti kendini ispat, seçmen tabanlarını konsolide etme derdine düşmüş, büyük bir küskün seçmen kitlesi yaratılmıştır. CHP helalleşme dahil muhafazakar seçmene yönelik büyük bir açılım sürecinde olmasının getirisini milletvekili seçimlerinde yanlış stratejik ve taktik adımlar nedeniyle alamamıştır. İttifak bileşenlerinin seçmeninin bile oyunu alamamıştır. İdeolojik sapma eleştirileri bugün CHP’yi kurultay süreçlerinde de bekleyen büyük tartışmalardan biridir. Sol kimlik beklentisi ve arayışı hem Kurultay hem de seçim sürecinde gündemin önemli maddelerinden biri olacaktır
.
Bazı kesimlerin iddia ettiği gibi, CHP'nin 'ideolojik çizgisindeki muğlaklık' ile güncel politik çizgisi, örgütsel yapısı, iletişim stratejisi ve seçim performansı arasında önemli bir bağ bulunmakta mıdır? Eğer öyleyse, bu durumun netleştirilmesi için partide hangi adımların atılması gerektiğini düşünüyorsunuz?
CHP merkez sol parti çizgisinden de merkeze doğru gelme, sağcılaşma eleştirisine Kurultay’da somut bir yanıt oluşturamazsa, parti bölünme dahil her türlü kopma seçenekleriyle karşı karşıya kalacaktır. Her kitle partisi gibi kanatlar partisi olma, farklı unsurları rahatlıkla bünyesinde barındırabilme özelliğini koruması oldukça güç görünmektedir. İdeolojik muğlaklıktan ideolojik tutarlılığa ve bu yöndeki eleştirileri ortadan kaldırmaya ihtiyacı vardır. Örneğin atacağı adımlar derken, ilk akla gelenler şunlar olabilir: Daha çok kendini, çözüm önerilerini iyi anlatamama, toplumsal karşılığı yüksek bir liderlik oluşturamama, ülkenin her bölgesinde parti içi demokrasinin işlediği, örgütsel anlamda katılımcı, verimli ve halkla iletişim kanalları açık bir yapı oluşturamama, daha çok kendi içindeki sorunlara, tartışmalara, kişisel beklentilere odaklanma, gençler, kadınlar gibi birçok önemli jenerik gruplarla ortak politikalar geliştirememe, Türkiye’nin Kürt sorunu başta olmak üzere temel sorunlarına somut siyasalar oluşturamama ve etkin biçimde uygulayamama gibi sorunlarla karşı karşıyadır. Daha o kadar çok şey sayılabilir ki. Kurultayda da yenilenme veya değişim, nasıl adlandırırsanız adlandırın, bu temel süreçlere etki etmez, buna liderlik edecek kişi ve kadro toplumda karşılık oluşturacak, güven veren, inandırıcı genç ve yeni isimlerden oluşmazsa, yerel seçimlere yönelik büyük bir başarısızlık potansiyeli de ortaya çıkacaktır. CHP’nin Türkiye otoriterleşirken çok daha cesur adımlara ve kararlara ihtiyacı var.