CHP'li Sarıbal:"Tarım ve hayvancılıkta 42 milyar dolar açık var" AL-AIN-Türkçe Özel
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen Tarım ve Orman Bakanlığı '2023 Mali Yılı Bütçesini ve iktidarın tarım politikalarını AL-AIN Türkçe’ye değerlendirdi
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bütçesini ve iktidarın tarım politikalarını AL-AIN Türkçe’den Buluş Akpolat’a değerlendirdi. CHP’li Sarıbal iktidarın ülke çiftçisini desteklemek yerine yabancı şirketleri desteklediğini söyledi. Sarıbal, AK Parti iktidarında tarımsal ihracatın 300 milyar doları bulduğunu belirtti ve bunun sonucu olarak da işsizliğin ve yoksulluğun arttığını vurguladı.
CHP Bursa milletvekili Orhan Sarıbal, Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesini ve iktidarın tarım politikalarını şu sözlerle eleştirdi:
BU KAPİTALİZMİN MÜLKSÜZLEŞTİRME MODELİDİR.”
“Türkiye’nin gıda ve tarım politikaları açısından bu bütçe inanılmaz yetersiz bütçe, bu bütçe ithalattan başka hiçbir şans bırakmamıştır ve köyden kente devamının öngören bir bütçedir. Ülke çiftçisini desteklemek yerine yabancı şirketleri destekleyen bir mekanizma, bunu bütçe görüşmelerinde açıkça ortaya koydular. Ayrıca çiftçiyi mülksüzleştirme bütçesidir. Nereden anlıyoruz bunu pamuktan, ayçiçeğinden. Dünyanın en kıymetli ürünü pamuğu, dokuz ayda dokuz yüz otuz ton ithal edip buna karşılık iki buçuk milyar dolar yani 40 milyar TL ödüyorsanız, kendi çiftçinizin pamuğu da Urfa’da dokuz TL’ye düşmüşse ve tarlada emanete bırakılmışsa, çiftçiniz zarar ediyorsa, borcu büyüyorsa bu kapitalizmin mülksüzleştirme modelidir.”
“BU BÜTÇE ÜRETMEKTEN YANA OLMAYAN BİR BÜTÇE”
“Bu vahşi neoliberal politikaların çiftçiyi getirdiği noktadır. Bu bütçe çiftçiye üretme, tüket ve müşteri ol politikalarının bütçesidir. Gümrük vergisi hemen hemen tüm ürünlerde sıfırlandı, destekleme de yapılmadığı için ülke çiftçisi de üretimi de belirli şirketlerin inisiyatifine bırakıldı. Böyle olunca da bu bütçe üretmekten yana olmayan bir bütçe.”
“TARIM VE HAYVANCILIKTA 42 MİLYAR DOLAR AÇIK VAR”
“Toplam 137 milyar dolarlık tarım ve hayvancılık ithalatımız var, buna karşılık 95 milyar dolar tarım ve hayvancılık ihracatımız var. Arada 42 milyar dolarlık açık var.”
“KEPEK İTHALATINDA DÜNYADA BİRİNCİYİZ”
“19 milyon ton kepek almışız ( buğday, arpa artığı), ceviz, ay çiçek tohumu ithalatında dünyada birinci sıradayız.. Toplamda 35 milyon ton kepek ithal ediyoruz. Bunun 16 milyon tonunu buğday parasıyla ithal ediyoruz. Buğdaya vermiş olduğumuz para üzerinden alıyoruz. Toplam 7 milyar doları buluyor her ikisi birden. Yaklaşık 12 milyar dolarlık da küspe ithalatımız var. Bunun da yaklaşık olarak 7 milyon tonu ay çiçek tohumu ithalatından gelmekte, böyle hesapladığımızda ne yazık ki 20 milyar dolara yakın para vermişiz kepek ve küspeye. Bu ülkeye yazık değil mi? 29 milyar dolar biz pamuk ve pamuk türevlerine para vermişiz. Bizim yaptığımız hesaba göre yağ, peynir, sucuk, tarım ürünleri girdisi ( ilaç, tohum, gübre) olmadan AKP döneminde tarımsal ithalatımız 300 milyar doları buluyor.”
“BU BÜTÇE YOKSULLUĞU, İŞSİZLİĞİ VE İTHALATI TETİKLEYECEKTİR”
“Biz ihracat yapmayalım demiyoruz, biz dışardan ürün almayalım bunu işleyip satmayalım demiyoruz. Biz ülkemizdeki tüm tarım alanları en doğru şekilde planlansın, üretime açılsın, çeşitlilik sağlansın, biz üretelim, üretemediğimizi kendimiz için dışardan alalım . Ayrıca getirip, işleyip satabileceğimizi yine alalım. Benim 30-35 milyon dönüm arazim boşken, yanlış bir planlama sonucu, daha doğrusu ortada planlama yokken, tamamen çiftçinin keyfiyetine göre, yazboz tahtasına dönmüş bir mekanizma ile bunun gidebilirliği yok. Dolayısıyla bu bütçe, kısaca AKP iktidarının kent yoksulluğunu ( köy yoksulluğu göçü, göç de kentlerde yoksulluğu artırır) artıran bir mekanizmaya döndürecektir. İşsizliği, tüketimi ve ithalatı tetikleyecektir. Çiftçi zarar ederse etsin beni ilgilendirmez diyor. Bütünüyle gıda güvenliğimizi yabancı şirketlere teslim eden bir politika olarak karşımıza çıkmaktadır.