CHP’li Müslim Sarı: Asgari ücretliler enflasyona ezdirildi! Al Ain Türkçe Özel
CHP PM Üyesi Müslim Sarı yeni asgari ücretle ilgili Al Ain Türkçe’ye yaptığı açıklamada asgari ücretlilerin enflasyona ezdirildiğini söyledi.
AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, işçi temsilcilerinin katılmadığı toplantıda 2023 için asgari ücretin 8 bin 506 lira olarak belirlendiğini duyurdu. Açıklanan bu rakama muhalefetten ve sendikalardan tepki geldi. “Kölelik” ve “sömürü” düzeni diye niteleyenler ve sefaletin dayatıldığını belirtenler oldu. “2021 yılı asgari ücreti ile işçilerin, bin 883 ekmek alabiliyorken, 2023 asgari ücreti ile ancak bin 700 ekmek alabildiği ve arada 183 ekmeklik fark olduğu “eleştirileri yöneltildi.
Milyonlarca çalışanı doğrudan, dolaylı olarak ise tüm vatandaşları ilgilendiren asgari ücretle ilgili CHP Parti Meclisi (PM) Üyesi ve 24. Dönem İstanbul Milletvekili Müslim Sarı Al Ain Türkçe’den Buluş Akpolat’a yaptığı açıklamada asgari ücretli çalışanların enflasyona ezdirildiğini ve 2022 yılından alacaklı olduklarını söyledi. CHP’li Sarı “asgari ücretin 10 bin liradan aşağı olmaması gerekiyordu” dedi.
CHP’li Sarı 8 bin 506 lira olarak belirlenen asgari ücret ile ilgili şu değerlendirmeleri yaptı:
“ASGARİ ÜCRETLİLERİN 2022 YILINDAN ALACAKLARI VAR”
“Her şeyden önce dağ fare doğurdu. Türkiye’nin mevcut koşullarında bırakın çalışanların refah payından pay almasını, ücretlilerin enflasyon karşında ezildiğinin göstergesi bu. 2022’de yüzde 50 +30 toplamda yüzde 80 civarında bir asgari ücret zammı oldu ama resmi enflasyon rakamlarında bile manşet enflasyonu yüzde 85’lerde, hadi diyelim baz etkisi ile önümüzdeki ay bu yüzde 75’lere inecek ama gıda enflasyonu resmi rakamlarda bile yüzde 102,5 olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla bu rakamları doğru kabul etsek bile 2022 yılındaki yüzde 80’lik asgari ücret artışının enflasyon altında kaldığını görüyoruz. Bu bakımdan asgari ücretlilerin 2022 yılından alacakları var.”
ASGARİ ÜCRETİN 10 BİN LİRADAN AŞAĞI OLMAMASI GEREKİYORDU”
“2023 yılına geldiğimizde enflasyon beklentilerinin yıl sonunda yüzde 50’nin çok üzerinde olacağını değerlendiriyoruz. Son birkaç yıldaki refah payının da bunlara eklenmesi gerekiyordu. Bunları üst üste koyduğumuz zaman asgari ücretin 10 bin TL’den aşağı olmaması gerekiyordu.”
“ÇALIŞANLAR ENFLASYONA EZDİRİLDİ”
“10 bin 128 TL bizim partinin resmi önerisiydi dolayısıyla 10 bin TL’nin altındaki rakam, çalışanların enflasyona ezdirilmesi anlamına gelecekti, bu oldu.”
“HÜKÜMET ASGARİ ÜCRETTE REVİZYON YAPABİLİR”
“Türkiye’de enflasyon ile mücadele edilmediği için bu tür ücret zamları kısa bir süre sonra yeniden enflasyona dönüyor. Yani enflasyon- ücret -fiyat sarmalına giriliyor, dolaysıyla siz asgari ücrete zam yapıyorsunuz, birkaç ay rahatlığını hissediyor asgari ücretli, iki ay sonra zamlar nedeni ile başladığı noktaya geri dönüyor. Bu sarmal nedeni ile ben birkaç ay sonra hükümetin asgari ücrette yeniden revizyon yapabileceğini düşünüyorum. Bu onların amaçlarına uygun bir ücret olmadı.”
TÜRK-İŞ MASADA YER ALMADI
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda işçi tarafını temsil eden Türk-İş ilk toplantıda 7 bin 785 TL olan açlık sınırından kapıyı açmıştı. Üçüncü toplantıda ise 9 bin TL’nin altında bir rakamı kabul etmeyecekleri belirtilmişti. Bu teklif kabul edilmeyince de Türk-İş masadan kalktı. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan “Türk-İş'in de aramızda olmasını isterdik. Taraflardan biri katılmadığı için asgari ücreti ortada bırakamazdık. Taraflar uzlaşmaya varamadığı için daha önce de birçok asgari ücret müzakeresi vardır.” açıklaması yaptı. TÜRK-İŞ açıklanan 2023 yılı asgari ücretine muhalefet şerhi koydurduklarını duyurdu. Açıklanan rakamın ise kamuoyunun beklentilerini karşılamadığı belirtildi. CHP’li Sarı Türk-İş’in tavrını mizansen olarak değerlendirdi ve tepkilere göre pozisyon aldıklarını söyledi
CHP’li Sarı Türk-İş’in masada yer almamasını şu sözlerle değerlendirdi:
“TÜRK-İŞ’İN TAVRI MİZANSEN”
“Pazarlığa başlarken 7 bin küsurlu bir rakamı dile getirmek ondan sonra da tepkilerle karşılaşınca da ‘9 bin altındaki rakama imza atmayız, masada olmayız demek’ samimi olmayan bir davranış. Yani işçileri temsil eden bir sendikanın o masaya 7 binli rakamları telaffuz etmek yerine çok daha yukardan pazarlığa başlaması ve çok daha yukardan bazı rakamları telaffuz etmesi gerekirdi. Dolayısıyla oralara gelmemek, koltukta olmamak, basın açıklamasında Cumhurbaşkanı’nın olduğu yerde olmamayı da tamamen bir mizansen olarak değerlendiriyorum ben. Yani; baştan bunu söyleyip ondan sonra tepkilere göre pozisyon aldıklarını düşünüyorum ben.”