Çavuşoğlu: "Kabil Havaalanı konusunda henüz mutabakat yok"
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya Diplomasi Forumu'nun sona ermesinden sonra basın toplantısı düzenledi.
Çavuşoğlu: "17 devlet ve hükümet başkanı ile 80 bakan foruma katıldı. Her coğrafyada katılımcıların vizyonlarından istifade ettik. Forum uluslararası ilişkilerdeki tartışmalara yön verdi" vurgusunu yaptı.
Antalya’da yapılan Rusya-Türkiye-Ukrayna zirvesine de değinen Çavuşoğlu: "Her iki tarafın da bu toplantıya bizim de özellikle katılmamızı istemesi ülkemize duyulan güvenin bir göstergesidir. Biz en başından beri diplomasiyi önceleyen bir tutum sergiledik" dedi.
Basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Çavuşoğlu, Ukrayna'dan dün akşam 489 Türk vatandaşının daha tahliye edildiğini duyurdu.
Camiye bomba atıldı haberi doğru değil!
Ukrayna'nın Mariupol kentindeki Kanuni Sultan Süleyman Camisi'nde mahsur kalan Türk vatandaşlara ilişkin Çavuşoğlu: "Camiye bomba atıldığı haberi doğru değil. Camide hasar yok. Camiye sığınan Türk vatandaşlarıyla teması sağlıyoruz" ifadelerini kullandı.
Ermenistan ile normallesme süreci
Ermenistan ile normalleşme sürecine de değinen Çavuşoğlu, "Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki her adımı destekliyoruz. Ermenistan ile Azerbaycan dışişleri bakanı ile görüşme verimli geçti." dedi.
Kabil Havaalanı ile ilgili henüz mütabakat yok
Bir gazetecinin: "Foruma Taliban yönetiminde önemli bir katılım vardı ve Taliban yönetimi burada Uluslararası bir tanınma çağrısı yaptı. Muttaki ile yaptığınız görüşmede bu durum gündeme geldi mi? Kabil Havalimanı dahil olmak üzere dört havalimanın işletilmesine Türkiye talipti, Türkiye ve Katar prensipte anlaşmıştı. Müzakerelerde son aşamaya gelinmişti, süreç neden bu kadar yavaş ilerledi? Ve Birleşik Arap Emirlikleri etkisinden söz edebilir miyiz bu kapsamda?" sorusuna Çavuşoğlu:
"Biz Antalya Diplomasi Forumu'nun kapsayıcı olmasını istiyoruz. Herkesi davet ettik. Yunanistan'ı, Rum Kesimi'ni, hiç ayırt etmeden herkesi davet ettik. Çünkü burası özgür bir ortam, herkesin sesi buradan duyulsun istiyoruz. Burası resmi bir toplantı değil. Ama bugüne ve geleceğe yönelik önemli fikirlerin ortaya çıkması için herkesi dikkatlice dinlememiz gerekiyor.
Sonuç itibariyle Afganistan paneli de vardı. Afganistan'ın bugünkü geçici yönetimini davet etmemiz de son derece doğaldır. Çünkü herkes Afganistan ile ilgili bir şey söylüyor. Söylerken Afganistan'ın orada olmasında fayda var. Bir de Afganistan'ı da dinlemek lazım, şu andaki geçici yönetimi de dinlemek lazım.
Bizim daha önce temaslarımız, görüşmelerimiz oldu. Bu temaslarımızda, görüşmelerimizde uluslararası tanınma için hangi adımları atmaları gerektiğini dostane bir şekilde kendilerine söyledik.
Bazıları ön koşul olarak söylüyor. Biz bunun Afganistan ve Afganistan halkı için önemini vurgulayarak anlatıyoruz. Tanınma olmadan Afganistan'daki birçok sorun çözülmez. Çünkü herkes insani yardım yapıyor ama, insani yardım şu anda en acil ihtiyaç, doğru, ama ülkenin özellikle gerek güvenliği, gerek istikrarı, ekonomisi için atılması gereken başka adımlar da var. O yüzden tanıma için Afganistan yönetiminin de kapsayıcılık dahil bazı adımları atması lazım.
Bazı olumlu mesajları görüyoruz, sonra uygulamada görmüyoruz. Mesaj değil, adım görmek istiyor tüm dünya. Biz de Türkiye olarak da şu anda, evet insani yardımlarımızı yapıyoruz, trenlerimizi gönderiyoruz, iş insanlarımız, firmalarımız halen orada geliyorlar, gidiyorlar. Ama tanıma konusunda çok da aceleci davranmıyoruz. Çünkü atılması gerken adımları tüm dünya gibi biz de görmek istiyoruz." ifadelerini kullanan Çavuşoğlu Kabil Havalimanı'na ilişkin:
"Kabil Havalimanı ile ilgili bizim Katar'la bir mutabakatımız var. Yani ortak bir şirket kuruldu. Havaalanı eğer şu anda Taliban yönetimi ile de anlaşılırsa nasıl işleteceğimiz görev dağılımı dahil Katar'la Türkiye arasında firmalar arasında hiçbir sorun yok. Ortak bir şirket de kuruldu. Şimdi Taliban ile müzakere yürütülüyor.
Tabii burada bir Taliban Yok, Taliban farklı görüşler var ve Taliban'ın özellikle bizim İstanbul Doha ve Afganistan'da Kabil'de güçlü bir şekilde yaptığımız görüşmelerde ilettiğimiz teklifler var. Biz doğrusu bu projeyi böyle kar getirici bir proje olarak görmüyoruz, biraz da kalkınma desteği olarak görüyoruz. Özellikle havaalanına açık tutulması, stratejik bakımından da önemli ama Afganistan'a yapabileceğimiz bir destek olarak görüyoruz Katar'la birlikte.
Ama sahadaki şartların da veya taleplerin de karşılanması gerekiyor. Şu anda tam anlamıyla bunu gördüğümüz söylenemez işin doğrusu, arada bazı farklılıklar var. Yani Türkiye-Katar şirketiyle Afganistan'ın geçici yönetimi arasında henüz tam bir mutabakat sağlanmadı. O mutabakatın sağlanması konusunda düşüncelerimizi de Muttaki ile yaptığımız görüşmede net bir şekilde söyledik ve buna bizim onlara yaptığımız bir yardım olarak bakmaları gerektiğini sanki büyük kar elde edecekleri bir proje gibi görmemelerini söyledik. Ayrıca biz sadece Kabil Havaalanı için görüşüyorduk, onların isteği üzerine 3 tane daha havaalanını mezar-ı Şerif, Kandehar ve Herat Havaalanlarında Kabile başlarsak 6'şar ay arayla onlara da onları da yönetmeye ya da işletmeye başlayacağımızı söyledik. Daha doğrusu mutabakatımıza bunu da koyduk, ama henüz bazı detaylar da görüş ayrılığı var." diye konuştu.